Yedigöller Milli Parkı ve Kamp Tavsiyeleri

/

Yedigöller Milli Parkı, bir doğa harikası ve ülkemizin saklı cennetlerinden biri. Bolu’nun dağları arasına gizlenmiş ve şehir hayatından uzak bir güzellik.

Klasik bir cümle olarak, eğer şehir hayatından sıkıldıysanız veya doğada, ormanda güzel bir yürüyüş ve ömrünüzü uzatacak temiz hava almak istiyorsanız gitmeniz gereken yer işte burası. Ben şahsen bu yazıyı Yedigöller Milli Parkı’na gidecekler için bir rehber niteliği taşıması amacıyla yazıyorum. Bir başka yazarımızın yazdığı “Yedigöller; Doğaya Sığınma” isimli yazıyı da okuyabilirsiniz. Ayrıca kamp yaptığımız yer ve görüp geçirdiğimiz şeyler arasında az biraz farklılıklar var.

Yedigöller’e Nasıl Gidilir?

Arabanız varsa çok iyi. Bu sayede rahat bir yolculuk yaparsınız. Bolu veya Mengen üzerinden gelebilirsiniz, bu size kalmış. Ama eğer arabasız geliyorsanız, özellikle kamp yapma planlarınız da varsa, Bolu’ya otobüsle gelmenizi tavsiye ederim. Bolu’dan da bir taksiyle anlaşabilirsiniz. Otostop da bir fikir. 2 veya 3 kişiyseniz belki Yedigöller’e giden araçların sizi alma şansı olabilir. Ama ne kadar bekleyeceğiniz muamma. Şansınız hemen dönebilir ya da bir arabanın durup sizi alması baya uzun sürebilir. Biz Bolu üzerinden gittik, yol iyiydi. Tabi dağları tepeleri aştığımız için yollar çok dolambaçlı. Araba – taksi fark etmez, Bolu-Yedigöller arası yol (45 km) ortalama 1 buçuk saat sürüyor.

Bolu terminalden taksiyle anlaşmak isterseniz, bize 140 lira dediler. Biz de Bolu merkeze gittik ve oradan 100 liraya anlaştık. Dönüş için de 120 liraya anlaştık.

Bazı internet sitelerinde terminalden veya bir yerlerden servis falan var diyorlar, sakın inanmayın.

Yedigöller Milli Parkı

Öncelikle buraya yolculuk ederken göreceğiniz manzarayı ve uçsuz bucaksız ormanı başka yerde göremeyebilirsiniz.

Yedi tane göl var bu harika yerde. Sırasıyla Sazlıgöl, İncegöl, Nazlıgöl, Küçükgöl (Kurugöl), Deringöl, Büyükgöl ve Seringöl. Sırasıyla gezilir. Hepsi ayrı güzellikte. Ağaçların uzunluğundan neredeyse gökyüzünü göremiyorsunuz. Yeşillik her yerde.

Gölleri gezerken aralarda farklı yerler var. Bizim sadece Pisagor ağacını görmeye vaktimiz oldu. Şelale, Anıt Ağacı, Geyik Üretme İstasyonu, Dilek Çeşmesi ve Gülen Kayalar da varmış ama bunları görmeye vaktimiz olmadı.

Otopark Deringöl’ün yanında. Büyükgöl, Deringöl, otopark, büfe, tuvaletler ve lokanta bir yerde toplanmış. Yani bunlar birbirine yakın. Nazlıgöl’ün yanında da tuvaletler var.

Ayrıca kalmak isterseniz dağ evleri var (bungolav deniyormuş). Bunlardan da biraz Nazlıgöl’ün karşısında, biraz da Seringöl’ün yakınında var.

Tabi ormanlık alan olduğu için ayı, geyik ve domuz gibi yabani hayvanlar oluyormuş. Ama genelde hiç görülmüyorlarmış.

Bu bölgede sadece Turkcell çekiyor. Bolu yolu üzerinde, milli parkın 6 km yukarısında seyir terası var. Oraya baz istasyonu kurmuşlar. Bütün hatların çektiği yer sadece burası. Tabi seyir terasının da harika bir manzarası var.

Hafta içi daha az kişi oluyor, haberiniz olsun.

Yedigöller’de Kamp

Günübirlik gidiyorsanız, arabanızı otoparka park edersiniz ve gün boyu gezerseniz. Tabi arabalı veya arabasız erken gelmeniz lazım. Kamp yapmayacaksanız park ücreti alıyorlar. Öğrenciye indirim yaparlar.

Eğer kamp yapmak istiyorsanız, ki genelde gelenler 1 veya 2 gece kalıyor, arabayla gelmeyi kendinize şart koşun. Her şey emin olun daha kolay olur. Arabanız varsa kamp yaptığınız için park ücreti almıyorlar. Bunun yerine çadır başına günlük ücret var. Çadır başına, öğrenciler için günlük 12,5 lira, öğrenci değilseniz günlük 25 lira. Tabi isterseniz öğrenciye daha da indirim yaparlar. Fiyatlar kişi başına değil, çadır başına.

Çadır kurabileceğiniz 3 yer var. Nazlıgöl’ün, Büyükgöl’ün ve Deringöl’ün çevresi. Büyükgöl tuvaletlere biraz uzak kalıyor. Su sıkıntısı yok. Her tarafta suyu içilebilir çeşmeler var. Tuvaletler Deringöl ve Nazlıgöl’ün yakınında.

Dağ evleri de kiralanabilir.

Yemek için orada büfe tarzı bir yer var. Tam dikkat etmedim ama sucuk ekmek vardı, galiba tost da vardı. Tabi fiyatlar biraz pahalı. Bir “aysti” 4 lira. Buradan siz hesap edin. Lokanta da var. Lokanta da pahalı. Ateş yakmak sadece akşam 8 – sabah 8 arası serbest. Bu saatler yarım saat – bir saat oynayabilir. Yani günübirlik gidiyorsanız mangalı unutun. Ayrıca bu saatler dışında herhangi bir şekilde ateş yakmanın cezası var.

Bu yazımızı da tavsiye ederiz:  Fırın mı Fritöz mü, Hangisi Daha Hızlı ve Pratik?

Yemek pişirecekseniz tencerenizi, ateşinizi, odununuzu ayarlamanız lazım. Tüp en mantıklısı. Ayrıca içinde ateş yakabileceğiniz yarım soba tarzı şeyler var. Büfeden 20 liraya bir çuval odun alabilirsiniz. Paraya kıymayın ve odununuzu getirin. Ha toplarım diyorsanız, çevrede toplaya toplaya çok az kalmış. Ta yukarılardan toplamanız lazım.

Şarj cihazları için elektrik yok. Powerbank falan getirebilirsiniz. Tabi geceleri için fener de lazım.

Yaz aylarında sivrisinek çok. Tani bir de göl yanı. Gece de soğuk oluyor, çadır için geldiyseniz ona göre tedarikli geliniz. İyi gezmeler.

Eğer sorunuz olursa yorum ile ulaşabilirsiniz.

Kitap okumayı seven ve bu devirde herkesin kendine göre haklı olduğuna inanan bir şahısım. Çağ deviren fikirler üretmeye tekrar başlamamız gerektiğine inanırım. Ne demiş atalarımız: Önce eğitim!

Yorum bırakın

Your email address will not be published.

Genel Kategorisinde Son Yazılar

Görünür Işık Nedir?

Görünür ışık, elektromanyetik tayfın insan gözü tarafından görülebilen kısmını ifade eder. Yaklaşık olarak bir insanın 380