3 Ekim 2018’de Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından prömiyeri yapılan Divane Ağaç(Yunus Emre); İrfan Şahinbaş Sahnesi’nde seyirciyle buluştu.
Yazan: Turgay Nar
Yöneten: Hüseyin Köroğlu
Divane Ağaç’ın 3 Ekim’ de oynanan ilk gösterimini seyrettim. Her prömiyerde olduğu gibi samimi, sıcak, coşkulu bir hava vardı.
Divane Ağaç’ta yalnızca Yunus Emre’den bahsedilmemiş. Yunus Emre çerçevesinde Anadolu’nun gönül mimarlarından da bahsedilmiş. Soyut ve somut arasında bol bol mekik dokuyan oyun; arayış, sorgulama, bulmak üzerine birçok çözümlemesi zor gizem üzerine kurulmuş. Ve tüm bu gizemler bir estetik kaygı ile sunulmuş. Ki bence de sanat değeri yüksek çok güzel bir oyun ortaya konmuş.
Tüm bunlarla birlikte ifade etmeliyim ki Divane Ağaç’ın çocukları olumsuz etkileme ihtimali var. Oyun sırasında (tam olarak nedenini bilemesem de) çıkan çocuklu çift bu düşüncemi bizzat tasdik etti. Yine de -hatırladığım kadarıyla- çıkan bir çocuklu çifte rağmen birkaç tane çocuk oyunu sonuna kadar seyretti. (gözlerini kapattılarsa bilemiyorum:)) Bana sorsalar ben 17-18 yaş üstü izlemeli derdim.
Divane Ağaç(Yunus Emre):
Direk alıntılamayı pek sevmesem de oyun hakkındaki diğer yorumları okurken, kısa ve öz oyun özetini de okudum. Ben oyuna gitmeden önce kesinlikle dikkatlice okunması taraftarıyım. Hem böylelikle oyunun ne üzerinden gittiği-ne üstüne kurulduğu- bilinirse oyun sırasında olaylara odaklanmak ve duygusal çözümlemeler arasında kendine yer bulmak daha kolay olacaktır. Ayrıca oyuncu performanslarını incelemek için daha fazla vakit ayırabilirsiniz. Zira sanatsal yönü ağır bir eser.
‘’Anadolu’da kanlı Moğol istilası sürmektedir. Kün Ana, Yunus’u doğurduktan sonra; “albastı”ya girer. Gördüğü sanrılar, hayaller, rüyalar içinde başka bir zaman dilimine geçer ve Yunus Emre’nin kaybolan mezarını aramaya başlar. Önce Yunus Emre’nin asası olan Divâne Ağaç’la karşılaşır. Yunus onun köklerinin altında yatmaktadır. Divâne Ağaç, Attar’ın kuşlarıyla olan hikâyesini anlatır. Kün Ana, Divane Ağaç’ın yardımı ile ağacın altına, köklerine iner. Orada Hacı Bektaş-ı Veli, dervişler ve yıllardır köklerde yaşayan Issızlığın Yılanı’yla karşılaşır. Onların anlattığı Hallac-ı Mansur, Ceylan ve Mecnun, Fırat ile Dicle’nin hikâyelerini dinleyerek, sorgulayarak Yunus’un izini sürer… Issızlığın Yılanı’nı emzirirken yılan tarafından ısırılınca rüyadan uyanıp gerçek zamana dönmek için yolculuğu başlar. Kün Ana‘yı gerçek zamanda hiç tahmin edemeyeceği bir sürpriz beklemektedir.’’
Koreografi: Divane Ağaç birçok bütünden oluştuğu için geçişlerde oyunu dolduran düzenlemeler çok yerinde olmuş. Çoğu zaman değişen hareketler bazı bölümlerde tekrarlandı. Ki bence bu tekrarlar oyunu sıkmak yerine betimlemeleri güçlendirdi.
Kostüm ve dekor tasarımı: Divane Ağaç tiyatrosundaki kostümler benim çok hoşuma gitti. Özellikle divane ağacı temsil eden tasarımlar harika olmuş diyebilirim. Işıkla bütünleşmiş dekor tasarımını ise ayrıca beğendim. Tasarlanan dekor, soyut ve somut arasındaki gidip gelmeleri, ikisi arasındaki dengeyi çok iyi tasvir etmiş diyebilirim.
Genel olarak: Oyuncu ile metin arasındaki dengeyi kuran, bana göre tabiri caizse seyircinin algısını yöneten; oyun yönetmeni Hüseyin Köroğlu’nu da bol bol alkışlamak gerek. Çünkü oyundan çıktıktan sonra eve gidene kadar (İrfan Şahinbaş Sahnesi’ne gittiğimde çoğu zaman başıma gelen şeydir ayrıca) çözemediğim düşünceler zihnimi meşgul etti. Ki bence bir yönetmenin yapabileceği en güzel şey seyirciyi düşünmeye sevk etmektir. Tabii bunları söylerken -eser sahibini- Turgay Nar’ı atlamamak gerek. Emeklerine sağlık.
Ayrıca ifade etmeliyim ki: Çok yakından araştırma imkanım olmasa da genel olarak baktığımda oyun sonunda bütünleşmiş bir ekip gördüm. İşini severek yapan insanlar gördüm. Ve ben çok beğendim. Alkışları bol olsun. (ayakta)
OYUN EKİBİ:
DEKOR TASARIMI
AYHAN DOĞAN
KOSTÜM TASARIMI
FUNDA KARASAÇ
IŞIK TASARIMI
ZEYNEL IŞIK
MÜZİK
NEDİM YILDIZ
KOREOGRAFİ
BURÇAK IŞIMER
EBRU SANATI UYGULAYICISI
GARİP AY
YÖNETMEN YARDIMCISI
CENGİZ UZUN
MAKYAJ TASARIMI VE UYGULAMASI
YEŞİM ARSOY BALTACIOĞLU
ASİSTAN
GÖKHAN KUTUM
SAHNE AMİRİ
DİLEK ÇOLAK BİDAK
KONDÜVİT
H. ALP DUMAN
SERKAN SAKIZLI
SAFA YETİŞEN
IŞIK KUMANDA
KENAN ERGİN
SUFLÖZ
ESİN EBERLİKÖSE
DEKOR SORUMLUSU
MAHMUT ŞANLI
AKSESUAR SORUMLUSU
FATİH DİNER
KADIN TERZİ
MİHRİ TAŞDELEN
ERKEK TERZİ
CELAL DURSUN
PERUKACI
AYTEKİN KANTAROĞLU
OYUNCULAR
AYSIN IŞIMER
MEHMET GÜRKAN
CENGİZ UZUN
ÖZDEN GÖKÖZ
HIDIR ÖZKAN GÜLTEKİN
YAĞMUR UZUN DEMİRCİ
SİBEL GÜNDAY
AYKUT ZÜNGÜR
BERKAN GÖRGÜN
BAŞAK GÜLENÇ GÖKALP
ONUR KOCABAŞ
İLYAS ZEKİ KARACA
NUR CEYLAN ÖZEN
ÖVGÜ ÖZGÜRCE
VOLKAN AKÜN
TUĞÇE SONCU
SİNEVİZYON SORUMLUSU
ERDEM TAŞDELEN
YUNUS EMRE SES
HÜSEYİN KÖROĞLU
Not: Oyunlarda yaptığım eleştiriler akademik anlamda çözümlemeler içermemekle birlikte, herhangi bir tiyatro tutkunu gibi pratik eleştiri niteliğindedir. Bu nedenle ele alınan konular yüzeysel cümlelerle ve çözümlemelerle değerlendirilmektedir. Kısacası basit tiyatro anlayışıyla herkesin anlayabileceği basit analizler yapıyorum. Bu anlamda akademik açıdan eksiklerim olursa mazur görülmesini canı gönülden isterim. Amacım insanı anlatan tiyatro sevgisini aşılamak. Elimden geldiğince…
Umarım faydalı olmuştur. Ayrıca eksik gördüğünüz kısımları ya da oyun hakkında başka fikirlerinizi ve bakış açılarınızı yoruma yazarsanız çok memnun olurum.
Tiyatro kardeşliktir 🙂
*İrfan Şahinbaş Sahnesi’ne nasıl giderim?
İçinde Stüdyo Sahnesi’nin, İrfan Şahinbaş Sahnesi’nin Orhan Asena Atölyesi’nin ve tiyatro adına birçok yapının bulunduğu Tiyatro Kampüsü’ne gitmek pek bilmeyenler ve arabası olmayanlar için biraz zahmetli olabiliyor. O yüzden bana da sık sık sorulan yol tarifini dilim döndüğünce yazmak isterim: Tiyatro Kampüsü’ne gitmenin en kolay yolu, oyunlardan bir saat önce büyük tiyatronun hemen yanından -operadan- kalkan DT’nin servislerine binmek. Diyelim ki saat 20.00 ‘da olan oyun için saat 19.00’ da operadan kalkan servisi kaçırdınız. Panik yapmıyoruz ve hemen küçük tiyatronun karşısından geçen -DT gişesinin karşısındaki duraklardan- otobüslere yöneliyoruz. Oradan geçen 505, 508, 510 ve T.M.O. Durağı’ndan geçen birçok otobüse binebiliriz. T.M.O. Durağı’nda indiğinizde 15 dk (yaklaşık1.2 km) kadar yürümeniz gerekecek. Haritaları kullanarak çok kolay bir şekilde yahut çevredeki insanlara sorarak eğlenceli bir şekilde kampüsü bulabilirsiniz. Elbette oradan sonra taksiye de binebilirsiniz. Tamamen size kalmış. Ayrıca T.M.O. Durağına gitmek için Ulus Rüzgarlı’dan kalkan dolmuşlara da binebilirsiniz. Sincan ve Batıkent dolmuşlarına Tiyatro Kampüsü’nü yahut Acity AVM’yi sorup binebilirsiniz. Benim tercihim her daim operadan kalkan DT servislerinden yana. Umarım bir nebze de olsa faydalı olmuştur. Daha kolay yolunu bulduğumda yazıyı tekrar düzenlerim. Tiyatroyla kalın. 🙂
“Divâne Ağaç (Yunus Emre)” oyunum için ilginize, son derece seviyeli ve samimi yorumlarınıza teşekkür ederim. Oyun broşürü prömiyere yetişmemişti. Ancak bugün çıktı. Tiyatrodan edinirseniz oyunla ilgili bazı açıklamalar yaptım. İşinize yarar diye umuyorum. Her şey gönlünüzce olsun. Siz izleyicilerimize layık olmak amacımdır. Saygı ve sevgilerimle her zaman…
Öncelikle yorumunuz için çok teşekkür ederim. Uzanca bir vakittir gittiğim her oyunun broşürünü alıyorum. Hatta bir koleksiyoncu edasıyla biriktirmeye başladım. Açıklamanızı (yazınızı) ve diğer yazıları okumak için ilk fırsatta broşürü temin edeceğim. Ayrıca ifade etmeliyim ki: Ben de ”gönlünce olsun” tabirini bir hayli sık kullanırım. Sizin yorumunuzda da okuyunca çok mutlu oldum. Umarım her şey sizin de gönlünüzce olur. 🙂
Turgay bey, ben oyununuza gittim çok dikkatli bir şekilde DiNLEDiK( 3`ncü sıradan 7`nci sıraya kadar SAHNENİN üzerine konulmuş PLASTİK SANDALYELERİN uzerinde oturan bütün seyirciler).
Oyun gerçekten çok ilgimi çekti