diyabet koronavirüs
diyabet ve koronavirüs ilişkisi

Her 3 Koronavirüs Ölüm Vakasından 1’i Diyabet Hastası

/
3

Yeni yapılan büyük ölçekli bir çalışma tip1 ve tip2 diyabetin, COVID-19 ilişkili hastane içi ölüm riskinde artış ile ilişkili olduğunu göstermektedir.  İngiltere’deki hastanelerde koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden bireylerin 3’te birinin diyabete sahip olduğu bulundu.

Son birkaç aydır araştırmacılar 1 yıl öncesine kadar bilinmeyen bir virüsün etkileri hakkında hızla bilgi toplamaya çalıştılar. Bu virüs, yani SARS-CoV2, COVID-19 hastalığına neden oluyor.

Şu an küresel olarak milyonlarca olguyla birlikte, bilim insanları hangi faktörlerin daha kötü sonuçlarla ilişkili olduğunu anlamaya çalışıyorlar.

Bu faktörlerinden biri diyabettir. Son yapılan çalışma, daha evvelden Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Çin ve İtalya’dan gelen veriler gibi diyabete sahip bireylerde şiddetli COVID-19 gelişme riskinde bir artışa yol açtığını açıklıyor.

Fakat, şu ana kadar çalışmalar tip1 ve tip2 diyabet ayrımını gözetmemişti. Ancak yapılan son araştırmalar bu ikisi arasındaki farkı ortaya koyuyor.

Araştırmanın bulgularına İngiltere Ulusal Halk Servisi (NHS) web sitesinden ulaşılabilir; fakat bu veriler henüz uzmanlar tarafından değerlendirilmedi ve yayımlanmayı bekliyor.

Yazarlara göre bu çalışma neredeyse İngiltere nüfusunun tamamını kapsayan COVID-19 ilişkili en büyük çalışma ve COVID-19 nedeniyle hastane içi ölümlerdeki göreceli ve mutlak riskleri diyabet türlerine göre araştıran ilk çalışmadır.

Araştırma için İngiltere’deki doktorların çok büyük kısmının katıldığı Ulusal Diyabet Denetim Programındaki veriler ile COVID-19 ilişkili ölümlerin tümünün girildiği COVID-19 Hasta Bildirim Sisteminden 1 Mart-11 Mayıs 2020 arasındaki veriler kullanılmış. Bulgular yaş, cinsiyet, yoksunluk, etnik köken ve mevcut sağlık koşulları gibi sonuçları etkileyebilecek faktörlere göre ayarlanmıştır.

Bulgular

İngiltere’de muayenehanelere kayıtlı olan yaklaşık 61 milyon bireyden 263.830’unda tip1 diyabet, 2.864.670’inde tip2 diyabet mevcut. İngiltere’deki COVID-19 ilişkili 23.804 ölümden 7831’inde yani yaklaşık 3’te 1’inde (%32.9) diyabet hastalığı bulunuyordu ve bunların büyük kısmı (7466 kişi) tip 2 diyabete sahipken, az bir kısmı (365 kişi) tip 1 diyabete sahipti.

Yaş, cinsiyet, yoksunluk, etnik köken ve coğrafik bölgeye göre düzenlendikten sonra yapılan karşılaştırmada, COVID-19 nedeniyle ölüm riski tip 1 diyabete sahip bireylerin diyabeti olmayan bir bireye göre 3.5 kat, tip 2 diyabete sahip bir bireyin ise 2.03 kat daha fazla bulundu.

Veriler önceki koroner arter hastalığı, serebrovasküler hastalık ya da kalp yetmezliği nedeniyle hastane başvurularına göre düzenlendiğinde ise riskin sırasıyla 2.86 ve 1.81 kat arttığı görüldü.

Ayrıca COVID-19 ilişkili ölümlerde ortalama yaş 78.6 ve bunların %61.5’ini erkekler oluşturuyor. Daha önceden var olan koroner arter hastalığı ile artmış ölüm riski ilişkili bulundu.

Verileri yoksulluk seviyesine göre beşe ayırdıklarında ölümlerin en büyük kısmı nüfusun en yoksul kısmındaydı (%23.8). Yoksulluğun en az olan kısmında ise bu oran %15.8 olarak bulundu.

Siyahi insanlarda, Asyalılar’da ve karışık etnik kökene sahip olanlarda riskin artmış olduğu bulundu.

Önceki araştırmalarla uyumlu olarak ileri yaşın COVID-19’dan hastane içi ölüm riskini önemli şekilde etkilediği bulunmuştur. Yazarlar 40 yaşın altındakiler ile 80 yaşın üstündekiler arasında risk açısından 700 kat fark olduğunu söylüyorlar. Yaşın hastane içi COVID-19 ilişkili ölümlerde baskın risk faktörü olduğunu ve diyabet, cinsiyet, etnik köken ve sosyoekonomik yoksunluğa nazaran riski daha çok artırdığını belirtiyorlar.

Bu çalışmadaki gözlemlere göre, diyabet ek risk oluşturmasına rağmen, 40 yaşın altındaki bir birey tip 1 ya da tip 2 diyabete sahip olsa bile hastane içi COVID-19 ilişkili mutlak ölüm riski çok düşüktü.

Yazarlar çalışmanın önceki ve şimdiki var olan tüm tıbbi durumların -özellikle hipertansiyon ve kronik böbrek hastalığı gibi verilerin- eksikliği nedeniyle kısıtlı olduğunu belirtiyorlar.

Makalenin yazarları sonuç bölümünde: “bu bulgular, ağır COVID-19’un ortaya çıkardığı sonuçlarla ilişkili diğer çalışmalarla birlikte yorumlanarak, diyabet olmasına rağmen düşük riske sahip insanlara güvence verebilmeye yönelik yeni çalışmaları cesaretlendirmeyi amaçlıyor” diyorlar.

Çeviri

Orijinal Metin: https://www.today.ng/news/nigeria/third-coronavirus-deaths-diabetic-study-299726

3 Comments

  1. Bu güzel ve bilgilendirici çalışmanız için teşekkürler.
    Bu yazıyı okuduktan sonra aklımda birçok soru işereti belirdi ve bunlardan birisini buradan sormak istiyorum.
    * Biliyoruzki tip 1 diyabet insülin bağımlı bir hastalık ve tedavisi olmadığı takdirde koma ve ölümle sonlanabiliyorken tip 2 diyabettte durum daha farklı ve yelpaze çok geniş kişi 250 mg/dl kan şekeri düzeyi ile çevresine neşe saçarak yaşamına devam edebiliyor. Aslında asıl sormak istediğim şey ise neden COVİD-19 lu hastalardan tip 1 diyabetlilerin ölüm oranı tip 2 den daha az olduğu? Aceba tip 1 diyabet hastalarının kan regülasyonu daha sıkı takip edildiği için yada öyle olmak zorunda olduğun için
    mi ölüm oranı tip 2 den daha az yada bir başka şekilde sormam gerekirse ise COVİD-19 dan ölüme neden olan şeyin kişinin diabet hastası olması mı yada kan şeker kontrolünün yeterli düzeyde sağlanamamış olması mı? Varmak istediğim yer ise biz koronavirüsün kişisel sonlanımını kendi yaşam tarzımız ve onu ne kadar kontrol altında tutabilmemizle mi veriyoruz?
    Kendimce birkaç cevap buldum ama sizin bilgilerinizden ve bakış açınızdan da faydalanmak istedim…

    • İsterseniz tip 1 ve tip2 diyabet arasındaki önemli farklardan yararlanarak beyin fırtınası yapalım.
      -Tip1 diyabet sıklıkla çocukluk çağında ve ergenlik döneminde başlarken, tip2 diyabet 40 yaş sonrası yani daha geç yaşlarda başlar. Dikkat ettiyseniz çalışmanın bulgularında yaşın diğer risk faktörlerine göre çok çok daha baskın olduğu belirtilmiş. Tip2 diyabete sahip kişilerin tip1’e göre daha ileri yaşa sahip olduğu düşünülürse zaten diyabetin dışında yaş açısından önemli bir dezavantaja sahip olabilirler. Çalışmaya göre tip2 diyabet ölüm vakalarının yaş ortalaması 77.9 , tip1’de ise 72.2 .
      -Yaşa ek olarak diğer risk faktörlerini de ele alabiliriz. Örneğin Tip2 diyabet hareketsiz bir yaşam tarzı ve obeziteyle ilişkilidir. Bunlar da ayrı bir risk yaratabilir.
      -Şimdi gelelim tip1 diyabete, sizin de belirttiğiniz gibi tip1 diyabette insülin yokluğu söz konusudur. Tip2’de ise zamanla azalır. Biz her ne kadar insülini sadece kan şekerini düzenleyen hormon olarak hatırlasak da insülin vücudumuzdaki yegâne anabolik yani yapıcı hormondur. Ve tip1 diyabet erken yaşlarda başladığı için yaşamlarının çoğu kısmında bunu dışardan karşılamak zorunda kalırlar.
      -Ayrıca tip1 diyabet genellikle otoimmün kaynaklıdır. Yani savunma hücrelerimiz kendi hücrelerimize saldırır. Ve biliyoruz ki şiddetli COVID-19 vakalarında da sitokin fırtınası sendromu yani bağışıklık sisteminin aşırı yanıtı ortaya çıkıyor. Bu açıdan bir ilişki söz konusu olabilir.
      -Tipi fark etmeksizin diyabet hastası olmak önemli bir risk faktörüdür. Elbette kan şekerinin kontrol altında olmayışı diyabet hastası olmanın üstüne ek bir risk katar.

      Sonuç olarak risk tip1 diyabette 3.5 kat, tip2’de 2.03 kat artıyor ve zaten tip1 diyabetin, tip2’ye nazaran daha riskli olduğu çalışmada açıkça yazıyor.

      Zihin açıcı bu yorumunuz için teşekkürler, umarım yanıt faydalı olmuştur.

Yorum bırakın

Your email address will not be published.

Bilim & Sağlık Kategorisinde Son Yazılar

Baştan çıkarıcı kokular

Mmm… Nasıl da kokuyor! Kokuların ve güzel rayihaların biz insanlar üzerinde etkisi vardır. Kokular, anılarımızı canlandırdığı

Anksiyete Nedir?

Anksiyete, genellikle gündelik hayatta karşılaşılan stres faktörleriyle başa çıkamama durumunda ortaya çıkan yoğun kaygı ve korku