İçindekiler
Resveratrol Nedir?
Fitoaleksin Yunanca bir kelime olup fito(bitki) ve aleksin(koruyucu) kelimelerinin birleşiminden meydana gelir. Bunlar bitkilerin bakteri, virüs, mantar ve sıcak-soğuk gibi streslere karşı ürettiği kimyasallardır. Resveratrol da bunun çok güzel bir örneği olan özellikle asma yaprağı ve üzümünün kabuğunda yer alan fitoaleksindir.
Resveratrolün Keşfi
Resveratrolün keşfi 1930’lara dayanır. İlk defa çöpleme bitkisinden(Veratrum grandifolium) özütlenmiştir. Doğu tıbbında önemli yere sahip Polygonum cuspidatum bitkisinden elde edilmiş ve halk arasında kojo-kon adıyla birçok hastalıkta kullanılmıştır. Yani resveratrolde, melatonin gibi Doğu tıbbının insanlığa armağanıdır.
1992’de Siemann ve arkadaşlarının şarapta resveratrolü keşfinin ardından bilim insanlarının ilgisini iyice üzerine çekmeyi başarmıştır.
Resveratrol Nelerde Bulunur?
Asma başta olmak üzere özellikle dut, yaban mersini, yer fıstığı, Antep fıstığında bulunur.
Siyah üzümün kabuğu ise mükemmel bir resveratrol kaynağıdır.
Resveratrolün Faydaları Nelerdir?
Neden mucize dediğimizi çok değil 3-5 paragraf sonra daha iyi anlayacaksınız. Çünkü bilimsel çalışmalarda birçok hastalıkta resveratrol denenmiş ve mucize bir şekilde çoğunda olumlu etkiye sahip olduğu gösterilmiştir. Kansere karşı savaşması, vücuttaki iltihabi reaksiyonları azaltması, dünyadaki en önemli ölüm sebebi olan kalp-damar hastalıklarında koruyucu olması, yaşlılarda büyük bir sorun teşkil eden Alzheimer karşıtı oluşu ve ilginç bir şekilde ömrü uzatıcı etkisiyle sadece bitkiler için değil insanlar için de mucize bir koruyucudur.
Kanser Savaşçısı
Mucize olduğunu burada tekrar vurgulamak istiyorum, çünkü resveratrol kanser oluşumu ve yayılımının tüm aşamalarında ona set çekmeye çalışır.
Tang ve arkadaşlarının tümör meydana getirdiği farelerde 18 hafta boyunca 1 µM, 10 µM, 10-25 µM Resveratrol uyguladığında sırayla %50, %63 ve %88 oranında tümörde azalma olduğu gözlenmiştir.
Antiinflamatuar etki
İnflamasyon(iltihap) vücudun zarar verici etkenlere karşı gösterdiği bir savunma biçimidir. Bu tanımıyla bizim için çok iyi görünse de aslında iki ucu keskin kılıç gibidir. Örneğin ateroskleroz(damar sertliği), lipidlerin damarlarda meydana getirdiği inflamasyonun sonucudur. Buna benzer bir iltihabı sınırlayarak kılıcın bize yönelik keskin tarafını bir nevi köreltir.
Kolesterol Üzerine Etkisi
Kötü kolesterol olarak bilinen LDL, damar tıkanıklığında baş aktördür. Resveratrol ise kısmen bunu azaltarak damar sağılığında önemli yere sahiptir. LDL’nin damar duvarında oksidasyonu ise okun yaydan çıkmasıdır. İşte tam burada C vitamininden 20 kat, E vitamininden 50 kat daha güçlü antioksidan olan resveratrol devreye girerek bu oksidasyonun önüne geçer.
Trombosit Kümeleşmesinin Önlenmesi
Damar sertliğinde kalp krizi ve inme gibi sonuçları doğuran durum, damardaki plağın trombositleri uyararak çökmesini sağlaması ve kan akımını tıkamasından ileri gelir. Kalp krizi geçiren veya riski olan kişilerin kan sulandırıcı( örn; aspirin) kullandığı dikkatinizi çekmiştir. Resveratrolde benzer etkiyle kan pulcuklarının kümeleşip kan akımının tıkamasını önler.
Son üç başlıktaki etkiler sayesinde resveratrol kalp – damar sağlığı açısından önemli yere sahiptir. Fransızlar yağ açısından zengin diyetle beslenmelerine rağmen kalp-damar hastalıklarının nispeten az görülmesi Fransız Paradoksu olarak tabir edilir. Bu da Fransız toplumundaki şarap tüketimiyle ilişkilendirilir.
Yaşlılığın Vebası Alzheimer’a Karşı Resveratrol
Alzheimer hafızayı ve beyindeki düşünsel işlevleri etkileyen ciddi bir hastalıktır. Bazı bozuk proteinlerin beyinde birikmesi sinir hücrelerinin fonksiyonunu bozar. Resveratrol ise yine mucize bir şekilde bu proteinlere direkt etkimeksizin bunları yıkan enzimleri aktifleştirir. Bu sayede Alzheimer’de iyileştirici bir etkiye sahiptir.
Gençlik İksiri
Bu kadar faydasının yanında esas ilgi çekici kısım, resveratrolün yaşam süresi üzerine olan etkisidir.
Mayalarda yaşam süresini %70, iplik kurdunda %29, meyve sineklerinde %24, bazı balık türlerinde %50, ve obez farelerde %31 gibi ciddi oranlarda arttırdığı gösterilmiştir.
Burada kabul gören teori ise hücreyi tamir eden Sirtuin2 veya SIR2 enzimini aktifleştirmesidir.
Kaynaklar:
http://www.turkiyeklinikleri.com/article/tr-resveratrol-ile-uzumden-gelen-saglik-56024.html
Siemann EH, Creasy LL. Concentration of the
phytoalexin resveratrol in wine. Amer J Enol
Vitic 1992;43(1):49-52.
Howitz KT, Bitterman KJ, Cohen HY, Lamming
DW, Lavu S, Wood JG, et al. Small molecule
activators of sirtuins extend Saccharomyces
cerevisiae lifespan. Nature 2003;
425(6954):191-6.
3. Pace-Asciak CR, Hahn S, Diamandis EP, Soleas
G, Goldberg DM. The red wine phenolics
trans-resveratrol and quercetin block human
platelet aggregation and eicosanoid synthesis:
implications for protection against coronary
heart disease. Clin Chim Acta 1995;
235(2):207-19.
54. Kirk RI, Deitch JA, Wu J