Savaş ve Katliam ve Çocuklar

Savaşlar ve Sivil Katliamlar

/

    1940’lı yıllarda hiç kimse yapılan savaşları toplu şekilde düşünüp “2. Dünya Savaşı” demiyordu.  İşte bu yüzden belki de 100 yıl sonra, günümüzde olup biten olaylara ve yakın zamandaki katliamlara insanlar “3. Dünya Savaşı” diyecek. Peki farkında mıyız gerçekten? Çevremizde olup bitenleri, hem komşu ülkelerimizde yaşananları hem de dünyanın diğer yarım küresindeki olayları biliyor muyuz? Ya bir insan olarak bilmek zorunda hissediyor muyuz? Aramızdan kaçı “bir gün bu savaş bizim de kapımıza gelir” diye düşündü? Gördük Kilis’e atılan bombaları, görüyoruz Halep’e atılan bombaları. Halep ile Hatay arası 100 km bile yok, Ankara’dan Kırıkkale kadar.

Yakın Tarihimizin Yaraları

    1991’de Mihail Gorbaçov’un istifa etmesiyle dağılan SSCB, dünya haritasının değişmesine yol açan bir domino etkisi yarattı. Oysaki Gorbaçov barışı devam ettirmek için çok çaba sarf etti, Nobel Barış Ödülü kazandı. Ama her gücün bir sınırı vardır. SSCB dağıldı, Kızıl Bayrak indirildi ve yerine Rusya bayrağı çekildi[1]. Birçok savaş patlak verdi tabiki. Yugoslavya’nın parçalanmasıyla Sırplar gözümüzün önünde binlerce Boşnak’ı katletti. Buna rağmen NATO kendine sığınan Boşnakları, davullu zurnalı kutlamayla Sırplara teslim etti ve komutanları kameraya “hepsini öldüreceğiz” dedi[2]. Sırplar da yine katletti.

Azerbaycan’ın toprağı olan Karabağ bölgesinde Ermeniler hak iddia etti ve yüzlerce Azerinin şehit olduğu Karabağ Savaşı gerçekleşti. Rusya 1994’de Çeçenistan’ı işgal etti, yaşayan halkı yerinden edip yaklaşık 30.000 sivili katletti. 1999’daki Rus-Çeçen savaşında ise 50.000 sivil öldürüldü.


Yazı Önerisi: Kıbrıs Vahşetinin Simge İsmi Öldü


    Ruanda’da, 1994 yılında, aralarında hiçbir etnik ve kültürel fark olmayan Hutu ve Tutsiler arasında savaş yaşandı.[6] Aşırı uç Hutular, 800.000 Tutsi ile ılımlı Hutu’yu acımadan katletti. Ölen insanların kafatasları ise ülkedeki müzelerde sergileniyor. Şunu belirtelim; o dönemde Fransa, katliamı yapan Hutulara büyük destek verdi.

1988-89 yıllarındaki Kosova Savaşı’nda yaklaşık 2 milyon insan yurdundan göç etmek zorunda kaldı ve Sırp militanlar Kosavalı Müslümanlara karşı etnik temizlik uyguladı.

2000 yılında İsrail, Filistin’de 5000 kişiyi öldürdü. 2001’den 2014’e kadar süren Afganistan’daki çatışmalarda 30.000 sivil öldü. 2003-11 arasında Irak’ta teröristler, yerel güçler ve askerler birbirlerinden çok sivilleri öldürdüler. Bölgede toplamda 1.000.000’a yakın kişi hayatını kaybetti[3].

Şimdiki Zamanda Savaşlar

    Şu anda ABD 7 ülkeyi bombalıyor[4]. Ülkemiz birden fazla terör örgütüne karşı mücadele veriyor. Orta doğu, terör örgütlerinin, bölgedeki ülkelerin ve dünya devlerinin birbiriyle savaştığı bir “Bermuda Şeytan Üçgeni” sanki. Her gireni yutuyor. Ukrayna’da, Kırım’da Ukrayna askerleri o bölgenin teröristleri olan Rusya yandaşlarına karşı savaşıyor. İsrail askerleri ise Filistinlileri katlediyor.masum-cocuk

    Sincan-Uygur Özerk Bölgesi’nde, Çinliler 1960’dan beri Türkleri yavaş yavaş katlediyor, dünyanın sesi çıkmıyor. Üstüne üstlük Çin basını, bölge halkını bize terörist diye gösteriyor. Güneydoğu Asya ülkesi olan Myanmar’da budistler, Arakanlı Müslümanları katlediyor[5]. Nijerya’daki Boko Haram ise Ortadoğu’daki IŞİD gibi. Büyük küçük demeden masum insanları öldürüyorlar. Azeri – Ermeni çatışmaları Dağlık Karabağ için, Pakistan-Hindistan çatışmaları Keşmir için şu anda da devam ediyor.

İşte böyle. Bu çatışmaların biri bitecek, yenisi başlayacak. Bir terör örgütünün kökü kurutulacak, başka bir tanesini kuracaklar. Ee peki ne zaman bitecek savaşlar? Bittiği düşünmek de bir ütopya olmaz mı? Kısır döngü, kısır döngü…

“Modern savaşta bir köpek gibi, hiçbir geçerli sebep olmaksızın öleceksiniz.” -Ernest Hemingway

Kaynakça:

[1] = Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB)

[2] = Sırpların İntikam Düşüncesiyle İlgili Video

[3] = Modern Savaş

[4] = ABD an itibariyle dünyada 7 ülkeyi bombalıyor – Euronews

[5] = "Zulümden Kaçamayan Halk": Arakanlı Müslümanlar – BBC Türkçe

[6] = Ruanda'da 20 Fransız Yetkiliye Soykırım Suçlaması

Kitap okumayı seven ve bu devirde herkesin kendine göre haklı olduğuna inanan bir şahısım. Çağ deviren fikirler üretmeye tekrar başlamamız gerektiğine inanırım. Ne demiş atalarımız: Önce eğitim!

Yorum bırakın

Your email address will not be published.

Eleştiri Kategorisinde Son Yazılar