bağımlı kişilik bozukluğu

Bağımlı Kişilik Bozukluğu Nedir? Belirtileri Nelerdir?

/

Bağımlı Kişilik Bozukluğu (BKB), DSM-5 (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı) kapsamında tanımlanmış bir kişilik bozukluğudur. DSM, Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından belli aralıklarla yayınlanan ve zihinsel hastalıkların tanısına ilişkin detayları içeren el kitabıdır. Son olarak 2022 yılının mart ayından yayınlanan DSM-5’te Bağımlı Kişilik Bozukluğu; kişinin duygusal ve/veya fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak adına bir başkasına yoğun bir bağlılık hissetmesi şeklinde tanımlanmıştır.

Günümüzde oldukça yaygın gözlemlenen bu kişilik bozukluğu, tıpkı diğer kişilik bozukluklarında olduğu gibi kişinin gündelik hayatını ve yaşam kalitesini etkileyebilir. Ayrıca Bağımlı Kişilik Bozukluğu; ailevi ilişkilerden iş hayatına, arkadaş ilişkilerinden eş ve sevgililik ilişkilerine kadar birçok alanda etki gösterebilir. Kadınlarda çok daha sık gözlemlenen Bağımlı Kişilik Bozukluğunu tüm detaylarıyla mercek altına aldık.

Bağımlı Kişilik Bozukluğu Nedir?

Bağımlı Kişilik Bozukluğu (Dependent Personality Disorder), kişinin fiziksel ve duygusal taleplerini karşılama konusunda bir başkasına duyduğu yüksek düzeyde bağlılık hissi sonucunda ortaya çıkan yoğun kaygı, endişe ve stres halidir. Bu kişilik bozukluğu ile karşı karşıya kalan kimseler, özellikle duygusal olarak karşısındaki insanlara yoğun bir bağlılık hisseder.

Çoğunlukla bu bağlılık; “aşk” ya da “hoşlantı” gibi duygusal temelli olmaktadır. Buna karşın Bağımlı Kişilik Bozukluğunun anne ya da baba gibi ebeveynlere ya da arkadaşlara yönelik olacak şekilde gelişmesi de olasıdır. Bağımlı Kişilik Bozukluğu yaşayan kişiler, karşısındakini güçlü bir arzu ile memnun etmek kaygısı taşır.

Bu kaygı zamanla yoğun bir stres ve endişe haline dönüşebilir. Ayrıca Bağımlı Kişilik Bozukluğu yaşayan bireyler; yapışkan, yılışık, muhtaç ya da tüm bunlardan bağımsız olarak pasif bir karaktere sahip olabilir. Psikolojik ya da fiziksel her türden şiddete boyun eğebilir, yaşadığı çaresizlik hissi karşısında bağlılığını yıkıcı ölçüde sürdürebilir.

Genel olarak kişilik bozukluğu olarak tanımlanan ruhsal sağlık sorunları, kişinin yaşamına ve yaşam kalitesine önemli ölçüde zarar verebilecek problemlerdir. Gündelik yaşama doğrudan etki gösterebildiği gibi kişilik bozuklukları, bireyin işlevsel hareketini de zorlaştırır. Bağımlı Kişilik Bozukluğu da benzer etkiler ortaya çıkarabilir. Dünya nüfusunun yaklaşık %1’inin Bağımlı Kişilik Bozukluğu sorunu ile karşı karşıya olduğu düşünülmektedir.

Bağımlı Kişilik Bozukluğu Neden Olur?

Bağımlı Kişilik Bozukluğu, erkeklere oranla kadınlarda daha yoğun gözlemlenen bir ruhsal bozukluktur. Bununla birlikte yapılan bazı çalışmalarda erkek ve kadın oranının benzer nitelikte olduğuna ilişkin iddialar da bulunuyor. Hemen her türden kişilik bozukluğunda olduğu gibi BKB’de büyük oranda farklı ruhsal problemlerle ilintilidir.

BKB teşhisi koyulan bir kişi; “Majör Depresif Bozukluk”, “Anksiyete” ve “Alkol Kullanım Bozukluğu” gibi diğer kişilik bozukluklarını da aynı anda yaşıyor olabilir. BKB’nin neden ortaya çıktığına ilişkin çalışmalar günümüzde hala sürdürülmektedir. Yapılan araştırmalarda elde edilen buğular Bağımlı Kişilik Bozukluğunun çocukluk dönemiyle bir ilişki içerisinde olduğunu göstermiştir.

Aile ilişkileri, çocukluk döneminde yaşanan travmatik olaylar BKB’nin ortaya çıkmasının en temel nedenleri arasındadır. Ayrıca özgüven eksikliğinin çocuğun bakımını üstlenen aile üyesi ya da bakıcı tarafından sıklıkla aşılanması da yine BKB’ye neden olabilmektedir. Buna ek olarak BKB, çocukluk döneminin dışında ergenlik ve yetişkinlik çağında da gelişebilen bir kişilik bozukluğudur.

Bireyin kurduğu ilişkilerde yaşadığı travmalar, güven sorunu, sağlıksız birliktelikler veya sömürücü bir ilişki BKB’nin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Son olarak Bağımlı Kişilik Bozukluğu üzerine yapılan araştırmalar, bu ruhsal sorunun genetik etkenlerle de kişiye aktarılabileceğini göstermiştir. Aile bireylerinde herhangi bir kişilik bozukluğu öyküsü olan kişilerde BKB gözlemlenebilmektedir.

Bağımlı Kişilik Bozukluğu Belirtileri

Bağımlı Kişilik Bozukluğu belirtileri büyük oranda ikili ilişkilerde ortaya çıkar. Dolayısıyla kişinin sosyalleştiği her türden durum ya da olay söz konusu belirtilerin gözlemlenebilmesi açısından yeterli veriler sunar. Ayrıca kişinin yaşadığı her türden ilişkide kurduğu bağlılığın derecesi ve bu derecenin yoğunluğu yine BKB belirtilerinin açık biçimde gözlemlenmesi açısından önemlidir.

Bağımlı Kişilik Bozukluğu yaşayan kişilerde ortaya çıkan en önemli belirti bakım ihtiyacıdır. Bu kişilik bozukluğunu yaşayan bireyler, kendilerine bakamayacakları hissine kapılır. Dolayısıyla kendileri için bir kurtarıcı ya da yoğun duygularla bağlanacakları bakıcı bulurlar. Bu kişilerin tavsiyeleri, yönlendirmeleri ve sunduğu güvenceler onlar için hayati bir etkiye sahiptir.

Bu yazımızı da tavsiye ederiz:  Kuantum Nedir? Kuantum Teorisi Neden Önemli?

Bağımlı Kişilik Bozukluğunun bir diğer önemli belirtisi ise kişinin yoğun bir itaat dürtüsüyle hareket ediyor olmasıdır. Kaybetme korkusunun tetiklediği bu dürtü, bağımlı olunan kişiye yönelik yoğun bir itaate sebep olur. Özgüven eksikliği ve bağımlı olmadan yaşayamama kaygısı gibi durumlar BKB’nin ön plana çıkan önemli belirtilerinden diğerleridir.

Bağımlı Kişilik Bozukluğu Teşhisi Nasıl Koyulur?

Bağımlı Kişilik Bozukluğu, klinik çalışmalarla kontrol altına alınması ve kişinin herhangi bir endişe duymadan uzman desteğine başvurması gereken bir kişilik bozukluğudur. Son dönemde toplum içerisinde artan oranı nedeniyle Bağımlı Kişilik Bozukluğunun teşhisi üzerine önemli çalışmalar gerçekleştirilmiştir.

DSM-5 verileri ve söz konusu araştırmalar kapsamında Bağımlı Kişilik Bozukluğunun teşhisi; “Bilişsel”, “Davranışsal”, “Motivasyonel” ve “Duygusal” olmak üzere dört başlıkta kategorize edilerek koyulmaktadır. Bu bileşenlerin her biri, kişinin yaşadığı sorunların niteliklerine ve BKB’nin yoğunluğuna yönelik önemli düzeyde veriler sağlamaktadır.

Bağımlı Kişilik Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?

Bağımlı Kişilik Bozukluğu tedavi sürecinden önce mutlaka kişinin yaşadığı klinik sorunların teşhis edilmesi gerekir. Klinik sorunların tespit edilmesinin ardından bu problemler kontrol altına alınmalıdır. Bir sonraki aşamada ise doğrudan BKB ile mücadele etmek ve bu kişilik bozukluğunun nedenlerini keşfetmek adına tedavi süreci başlayabilir.

Bağımlı Kişilik Bozukluğu tedavisinde psikoterapi en etkili mücadele yöntemlerindendir. Birçok farklı uygulamayı içeren psikoterapi çalışmaları, kişinin yaşadığı problemlere göre planlanarak uygulanabilir. Psikoterapideki temel maksat; yaşanan sorunların neden olduğu hasarın giderilmesi ve kişinin önceki davranışları nedeniyle ortaya çıkan olumsuz duruma karşın bağımsızlık kazanımının elde edilmesidir.

Yorum bırakın

Your email address will not be published.

Bilim Kategorisinde Son Yazılar