Başlık size ilginç gelmiş olabilir ama tam olarak konumuz Bakteriyel selüloz ve giysi. Londra’da bir üniversitenin öğretim üyesi olan Suzanne Lee, çevreci bir yaklaşımla bakteriyel selüloz kullanarak giysi üretmiş. İşte size organik giysi. Tabi bu zor bir iş… Biraz yeşil çay, biraz şeker, bakteri ve maya kullanarak “yakında” siz de evinizde kendi giysilerinizi üretebilirsiniz. Maya derken, bu da aslında bir çay. Kombu çayı diye geçiyor ve yine aynı maddeleri içeren fermente bir içecek. Aynı evde yoğurt yapmak gibi işte. Tabi bu bakterilerden öyle yoldan bulacağınız bir şey değil.
Aceobacter xylinum adındaki bu bakteri çayın içinde çoğalıyor ve bir maya kolonisi haline geliyor. Sonra şekeri kullanarak selüloz salgılıyor. Bu selüloz bitkisel selülozdan çok farklı. Hem daha dayanıklı hem de saflaştırması zor değilmiş. Daha sonra Suzanne Lee bakteriyel selülozu kalıplara yerleştiriyor ve kurutuyor. Birbirine ekliyor, alttan alıp üste yapıştırıyor. İşte size yepyeni giysiler, istediğiniz tarzda dikip giyin. Ayrıca yine bitkisel boya kullanarak boyamak çok kolaymış.
19. yüzyılda keşfedilmiş ama ancak bugünlerde ünlü gördüğünüz gibi. Dezavantajları var mı? Evet var. Bu organik giysi kuruyunca yaşlı insan derisi gibi görünüyor ve suya karşı dayanıklı değilmiş. Yani bir süre sonra bostanınıza toprak olacak.
Ama tabiki çok büyük ümit vadeden bir proje. Çünkü bu bakteriyel selülozu gelecekte geliştirerek yine hem sağlam giysi yapımında hem de yara tedavisinde ve yapay deri yapımında kullanabiliriz. Bu ayın Bilim Teknik dergisi bu konuyu ele almış. Biraz daha araştırılarak daha fazla bilgi sahibi olunabilir ve aklınıza yepyeni fikirler gelebilir. İyi çalışmalar…