Yıl 1939 aylardan Aralık.

Duvarları yıkılan hapishaneden mahkumlar çıkarıldı, depremzedelere yardım etmeleri söylendi de bir tanesi bile firar etmedi, mahpusuna geri döndü. Öyle bir can pazarı işte. Mahkumları merak edenler için daha sonra çıkarılan bir kanunla cezaları affedildi. Sağ olsunlar.
Tüm gazeteler Erzincan’ı yazarken yüce vatanımın insanı da desteğini eksik etmedi, elinde avcunda ne varsa yolladı. Yollayacak bir şeyi olmayanlar acısını paylaştılar memleketlimin. Var olsunlar.
Erzincan belki bir daha eskisi gibi olmadı, bir daha eskisi gibi gülmedi ama bırakmadı da memleketinin elini. “Benim yerim yurdum burası anam babam” dedi, “yapamam gurbet ellerde” dedi. İşte bu yüzden kış ayları geldi mi bir hüzün çöker Erzincan insanına. Ama üşümez kolay kolay. Deyim yerindeyse, ciğeri yanar çünkü.
79. yılında yine bir depremle kendini hatırlatınca “ben burdayım” diyor galiba dedim. Bu yüzden kaleme almak istedim bu yazıyı. Evet burada, hala bir damla yaşımızdasın..
Bir gecede 100.000’den fazla yaralı verdi Erzincan. Enkaz altında kalarak, yangında yanarak, soğukta donarak.. 32.962 can verdi Erzincan. Otuz iki bin dokuz yüz altmış iki can. Allah mekanlarını cennet etsin..
Konuk Yazar: Zülal YILDIZ


Daha önce duymadığım bir felaketten haberdar oldum ve onların acısını paylaştım az önce. Allah rahmet eylesin.Okurken her an gözlerimin dolu dolu olduğu sonunda gözyaşlarıma hakim olamadığım bir yazı… Emeğinize sağlık
Böyle acı yaşanmışlıklar da hayatın içerisinde unutulup gidiyor. Aslında bu gibi toplumsal tecrübeleri sürekli olarak hafızlara hatırlatmak ve insanlara anlatmak gerekiyor. Çok güzel bir yazıydı. Teşekkürler.
Güzel bir yazı olmuş, keyifle okudum
Bu acı olayı yaşayanların hayatlarını deprem öncesi ve sonrası diye ikiye ayırdığını duymuştum.O günlere şahit olmuşçasına bir üslupla anlattığınız yüreğimize dokunan bu yazıyı kaleme aldığınız için teşekkür ederiz.
Tüylerimizi diken diken eden ve bu gerçeği bir kez daha hatırlatan güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık.
Deprem her zaman karşımızda yüzleşmek zorunda olduğumuz bir gerçek. Bu yüzden tedbiri hiçbir zaman elden bırakmamak lazım. Güzel yazınız için teşekkür ederim.
”İşte bu yüzden kış ayları geldi mi bir hüzün çöker Erzincan insanına. Ama üşümez kolay kolay. Deyim yerindeyse, ciğeri yanar çünkü.”