Son zamanlarda dinlediğim müziklerin içinde beni çok etkileyen bir deyiş var. Özellikler deyişler söz konusu olduğunda yaşama ve insan doğasına dairlik ön plana çıkıyor. Bu deyişte ise insanın ölüm karşısındaki çaresizliği ve dünya üzerindeki anlamsız gayeler için çırpınışının boş yere olduğu anlatılıyor.
Sözlerini ve farklı müziksel yorumlarını paylaşalım;
Gafil gezme şaşkın, birgün ölürsün
Dünya kadar malın olsa ne fayda?
Söyleyen dillerin söylemez olur
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda?Sen söylersin söz içinde sözün var
Çalarsın çırparsın oğlun kızın var
Şu dünyada üç beş arşın bezin var
Tüm bedesten senin olsa ne fayda?Kul Himmet Üstadım gelse otursa
Hakk'ın kelamını dile getirse
Dünya benim diye zapta geçirse
Karun kadar malın olsa ne fayda?
İnsanın yüzüne tokat gibi çarpan kısmı ise bana göre;
"Şu dünyada üç beş arşın bezin var
Tüm bedesten senin olsa ne fayda?"
Düşündüm de bu sözlerin üzerine söyleyecek pek birşey bulamadım, söylenmesi gereken sözü ozan tüm açıklığıyla söylemiş. Günümüzde insanları bürüyen ihtiyacından çok daha fazla mala ve mülke sahip olma isteğinin kendilerini nasıl bencilleştirdiğini, bu bencilleşme sonucu kendinden olmayan insanlara -diğer varlıklara da- yaşam hakkı dahi tanımadığını ayan beyan görüyoruz. Aslında bu durumun çok daha derin bir nedeni insanların kendilerini doğadan ve diğer canlılardan gitgide soyutlaması ve bu canlılara bile kibirle bakması yatıyor.
Bu deyişi yazan ozana baktığımızda ise mahlası ilk duyduğumuzda aklımıza Yedi Ulu Ozan'dan biri olan Kul Himmet geliyor ancak araştırdığımız zaman bu mahlasın Kul Himmet Üstadım olarak kullanıldığını görüyoruz. Ozanın bu mahlası nasıl ve niçin aldığını öğrenmek için sizleri buraya yönlendiriyorum.
Aynı mahlasla okunan diğer deyişler de var ve bu deyişler oldukça derin inançsal nitelikler taşıyorlar. Bunlardan en bilinenlerinden “Bugün bize pir geldi” olarak da bilinen semahta kullanılışına bakalım;
Kul Himmet Üstadımız
Onda yoktur yadımız
Şah-ı Merdan aşkına
Hakk vere muradımız
Yine “Medet Allah” diye bilinen bir duvaz-ı imamda ise
Kul Himmet Üstadım bu nasıl yazı?
Lezzet verir şirin muhabbet tuzu
Ali'nin alnında zühre yıldızı
Meyli muhabbet-i Selman'a düştüm
veya
Kul Himmet Üstadım zay'a kavuştum
Kerbela çölünde cenge giriştim
Hüseyin aşkına hayli vuruştum
Yaralandı sinem al kana düştüm