Aşk ile yanarım sandım günler aylar seneler geçti
Mehtaba karşı gecelerim hüzünlü bir yeldi
Dökülen her damla yaş yüreğimi söndürmedi,
Duygularımı alıp götüren kuru bir seldi
Uykusuz gözlerimde yorgunluğun mor mühürleri
Alnım yanaklarımda çaresizliğin çizgileri
Bekler durur titrek ellerim kelimeleri
Çünkü yazmadıkça artıyor titremeleri
Zihnimde çınlar dünyanın korkak sesleri
Kendime yardımdan aciz kör düşünceleri
Yaz parmaklarım yaz ki söner belki gönül ateşi
Geçer belki çığlık çığlığa yankılanan hazin sesi
Sön, sön ki yanabilsin başka bir baharda yeniden
Sön ki parlayabilsin başka bir gecede yeniden
Kandırma kendini yanmış sönmüş sanma içini
Aşmamışken bir arşın yol, yolcu sanma kendini
Yol var yolculuk var nerede yolculuk heybesi
Konuk Yazar: Zambaklar Ülkesi