Kahretsin, Çabuk Unutuyoruz! – Serzeniş

2

Ne de çabuk unutuyoruz. Bizden başka bir millet yok ki geçmişi bu kadar çabuk unutsun. Bize yapılan iyilikleri de kötülükleri de çabuk unutuyoruz. Milletçe…

Ülkemizde gündem o kadar hızlı değişiyor ve olaylar o kadar hızlı gelişiyor ki ben şahsen yetişip takip edemiyorum. Hal böyle olunca biz daha ne olduğunu anlamadan bir de bakmışız gündemimize bambaşka bir olay girmiş. Var mıdır acaba bizim kadar hareketli bir ülke daha?  Gündemin bu hızı beni gündemden uzak tutuyor ve benim gibilerin de azınlıkta olmadığını düşüyorum. Çabuk unutuyoruz dedik ancak unutmak için önce öğrenmemiz gerekiyor, biz en baştan öğrenmiyoruz bile olayları.

“çabuk unutuyoruz
çabuk unutuyoruz
vefa duygumuz inciniyor, inançlarımız.
ne zaman karanfilleri görsek
ne zaman karanfilleri görsek
utanıyoruz.

kahretsin çabuk unutuyoruz.
tabutların kapakları kapanınca
örtülen o siyah çukurlarda kalıyor dostlar.
cenaze törenlerinde, en çok kendimize ağlıyoruz.
ne zaman karanfilleri görsek, yolumuzu değiştiriyoruz.
devrimin bu rengi tedirginliğimiz oluyor, utanıyoruz.”

-Aydın Öztürk-

O kadar çok olay yaşanıyor ki bizler de artık duyarsızlaşmış bir vaziyetteyiz. Başka bir ülkede yer yerinden oynayacak olaylar bizim ülkemizde oldukça sıradan hale gelmiş durumda. Kimi zaman gülüp geçiyoruz.  Peki neden böyle olduk, ne yapmalıyız diye soracak olursanız inanın ben de bilmiyorum. Nereye kadar bu şekilde gideriz bilmiyorum. Bir yerde bir kayaya çarpıp uyanacağımızı umut ediyorum.

Tahammülümüz kalmamış. Hoşgörümüzü yitirmişiz. En ufak olayda birbirimize saldırmak için hazır bekliyoruz sanki. Karşıt görüşlü insanlara tahammülümüz, saygımız kaybolmuş. Oysa ne kadar çok farklı görüş varsa o kadar özgürüz, o kadar aydınız demek. Bizler düşünemeyen, sorgulamayan, tekdüze insanlar haline gelemeyiz. Coğrafyamız her daim diken üstünde olmamızı gerektiriyor. Ne zaman odağımızı saçma sapan olaylara çevirsek arka planda daha büyük olayları gözden kaçırıyoruz. Klasik birkaç tabir oldu evet haklısınız ama bu böyle.

unutmak

Gözümüz daima açık olmalı. Her gördüğümüze her duyduğumuza inanmamalıyız, araştırmalıyız. Gençler olarak vaktimizi genelde değersizmiş gibi fütursuzca harcıyoruz. Günlere sığamıyor, gecelere taşıyoruz. Her anımızı aceleye getiriyoruz. Anın kıymetini kavrayamıyoruz. Kendimden örnek vermek istiyorum. Derslerimi ne kadar planlarsam planlayayım zamanında yetiştiremiyor, sorumluluklarımı son ana kadar yapmaktan kaçınıyorum. Yani yazımda kimseye suçlamak istemiyorum ki haddim de değil. Sadece sizlerle dertlerimi paylaşmak istiyorum.

En nihayetinde ülkemizi bizden sonraki nesillere bu şekilde bırakmak istemiyorsak çalışacağız, çalışacağız, çalışacağız. Bunun başka bir alternatifi daha yok. Gazi Mustafa Kemal’in dediği gibi “Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.”

2 Comments

  1. En ufak olayda birbirimize saldırmak için hazır bekliyoruz sanki.Evet bu durum bulunduğumuz ve ayakta durma mücadelesi verdiğimiz yurdumun tamda özeti oysa ki geçmiş değerlerimizin tarihi ve geleceğe katabileceğimiz çok daha büyük değerlere de imza atacak bir coğrafyaya sahibiz oysa ki…

  2. Aradan koskaca iki yıl geçmiş, üzülerek söylüyorum ki daha da ayrıştırıldık. Daha da tahammülsüzleştik.

Yorum bırakın

Your email address will not be published.

Eleştiri Kategorisinde Son Yazılar