Ben bu yazıda son dönemlerde insanların kaybettiklerinden bahsetmek istiyorum. İstediği her şeyi elde etmeye başlayan insanoğlu, her şeyi fiyatına göre değerlendirmeye başladı. Bir şeyin fiyatı ne kadar yüksekse o kadar değerli oldu bizim için. E bunun sonucunda da bedava olan bir çok değerimizi hatta duygularımızı kaybettik. Şöyle çevremize baktığımızda üzülmeyen, sevmeyen, kırılmayan insanlarla dolu her yer. Ama benim asıl üzerinde durmak istediğim konu: sadakat. Sadakatini kaybetti insanlık. Bunu da nerden çıkardın diyebilirsiniz. Hani yaşlı bir amcaya sormuşlar ya nasıl 65 yıl evli kaldınız diye, onun da cevabı şöyle olmuş: “Bizim zamanımızda bir şeyler kırıldığında çöpe atılmaz, tamir edilirdi. Bu yüzden…”
Artık böyle değil, bunun farkındayız bence. Yenisini bulabilmek bu kadar kolaylaşınca verilen değer azaldı doğal olarak. Bunu sadece bir insana karşı düşünmeyin. Bir eşyaya, duyguya ya da her şeye karşı olabilir. İnsanlar kendilerine verdikleri sözlere bile sadık kalamıyorlar artık.Hachiko
Tokyo Üniversitesinde bir profesör beyaz yavru bir köpek edinir. Köpeğine Hachiko adını verir. Her sabah üniversiteye giderken belli bir yere kadar beraber 
Kendi Canı Pahasına…

Hachiko’nun ve son köpeğin hikayesi çok duygulu. Evet, fark atmış durumdalar. Kaleminize sağlık efendim 🙂
Sadece bu hikayeler de değil. Bunların dışında sahibi ölünce mezarının başında nöbet tutan köpeğin hikayesi de beni çok etkilemişti. Sanırım bazı hayvanlar onları örnek almamız için varlar.
Sadakatin en guzel ornegini bu guzel insanlarla resmetmissin:) emegine saglik..
Fotoğraftaki dede ve anneannemiz 73. senelerindeler. Ve dedenin söylediğine göre ilk günkü gibi seviyormuş 🙂