kitap okuyan cocuk

Yazarlarımızdan 2025 Yılında Okunacak Kitap Tavsiyeleri

/

Her geçen yıl arkamızda birçok şey bırakıyoruz. Ancak bir gelenek haline getirmek istediğimiz bu yazı serisini bu yıl arkamızda bırakmak istemedik. Sizlere 2025 yılı için okumanızı önerebileceğimiz kitaplardan kısaca bahsettik. Ekip olarak kitap okumanın önemini vurgulamaya ve sizlere bu konuda yazılar sunmaya devam edeceğiz.  Umuyoruz ki kendimizi daha çok tanıma fırsatı bulacağımız ve dünya üzerinde yaşayan her insanın, her canlının daha çok huzur bulacağı bir yıl olur. Sağlıklı ve huzurlu bir yıl dileriz.

Mahremiyet Eğitimi – Adem Güneş

Fatma Kübra:
Bir evladım olacağını öğrendiğim anda içime düşen en önemli korkulardan biri, evladımı kötü niyetli insanlardan nasıl koruyacağım korkusuydu. Tek tek örnekler vermeye gerek yok; maalesef hem dünyada hem de ülkemizde küçücük yavrularımızın başına gelenleri hepimiz biliyoruz. Ancak çoğu zaman yalnızca bilmekle kalıyoruz, ta ki bir gün başımıza gelene dek.

Sayın yazar, bu kitabı anne babalara bir profilaksi (koruyucu önlem) olması niyetiyle yazmış. Yine de “Birçok ebeveyn, çocuklarının yeme alışkanlığı veya uyku düzeni gibi konuları dert edinirken mahremiyet hissinin oluşumunu göz ardı ediyorlar” demekten çekinmemiş. Oysa bu hissin doğru şekilde oluşturulması sağlanırsa, çocuklar hem kendilerini koruyabilir hem de daha sağlıklı bireyler olabilirler.

Bu konu ciddiye alınmalıdır, çünkü yalnızca korku ya da nasihatle bir çocukta bu bilincin oluşması mümkün değildir. Tahmin edilenin aksine, cinsel bilgiler çocuklara belli bir yaşta ve sadece sözlü olarak değil, davranış eğitimi şeklinde verilmelidir. Çocuk, kendini kötü insanlardan koruyabilmek için temel davranış reflekslerini kazanmalıdır.

Bu temel bilincin nasıl kazandırılabileceği kitapta açık ve detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. Hayatta insanı yaralayan öyle hadiseler vardır ki, yaşandıktan sonra izleri silinmez ve nesilden nesile taşınır. Bu tür kötü tecrübelerden korunmak isteyen herkese bu kitabı okumayı tavsiye ederim.


Atomik Alışkanlıklar – James Clear

Nihat:
Kişisel gelişim kitaplarından pek hazzetmeyen birisi olarak, mesleğim sayesinde bu kitabı elime aldım. Psikoterapi seanslarında insanların yaşadığı sorunların bazılarında yanlış alışkanlıkların yattığını, gün geçtikçe daha iyi fark ediyorum.

Amerikalı yazar James Clear’ın Atomik Alışkanlıklar veya orijinal ismiyle Atomic Habits adlı kitabı, metodolojik olarak ufak değişikliklerin nasıl büyük sonuçlara yol açabileceğini anlatıyor. Aynı zamanda, koyduğumuz hedeflere ve alışkanlıklara yanlış bir açıdan bakmamızın çoğu zaman başarısız sonuçlanabileceğinden de bahsediyor. Esasında biyomekanikçi olan Clear’ın öne sürdüğü yöntemlerin birçok anlamda bilişsel davranışçı terapi (CBT) konseptleriyle uyum içinde olduğu su götürmez bir gerçek ve bu sebeple okunması ve uygulanması da kolay. Bu kitabın, alışkanlıklarını değiştirmek isteyen insanlara farklı bir bakış açısı kazandıracağını ve yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Herkese iyi okumalar…


Yılanı Öldürseler – Yaşar Kemal

Yasin:
Yaşar Kemal’in Yılanı Öldürseler kitabını hepinizin duyduğuna eminim. Benim de sürekli duyduğum ama okumayı ertelediğim kitaplar arasındaydı. Yıllar sonra okuma değil, sesli kitap olarak dinleme fırsatım oldu. Mert Fırat’ın sesinden dinledim ve gerçekten etkilendiğimi söylemeliyim. Sayın Fırat, gerek tonlamalarıyla gerekse yer yer yaptığı şivesiyle, kitabın betimlemelerinde kaybolmama yardımcı oldu.

Kitabımızdan bahsetmek gerekirse: Kitabımızın ana karakteri Hasan, daha bıyıkları bile çıkmamışken toplum baskısına maruz kalır. Bu baskı; geliştiren değil, yok eden bir baskıdır. Hasan, yılanı yani kötülüğü önce reddeder, sonra duymazdan gelir, daha sonra öfkesini başka şeylere yöneltir, ama en sonunda daha fazla dayanamaz ve kaçınılmaz sonunu hazırlar. Toplum öyle acımasızdır ki ona benliğini, onu var edeni öldürmesini söyler.

Yaşar Kemal, Yılanı Öldürseler kitabında namus kavramına, dini mitlerin köhne zihinlerce nasıl acımasızca kullanıldığına, insanı soyutlayan ve boğan toplum baskısına her sayfada değinmiş. Güzel olanı çekemeyen, ikiyüzlü zihniyeti dramatik bir biçimde anlatmış.

Kitabımız sizi Çukurova’ya, Anavarza Dağları’na götürecek. Yer yer sizi kartallarla, kırlangıçlarla, dağlarla buluşturacak. Betimlemelerden hoşlananlara, geçmişte Anadolu’nun o yok eden, acımasız yüzünü Yaşar Kemal’den okumak isteyenlere şiddetle tavsiye ederim.

İyi okumalar/dinlemeler…

“Bu ülkede dört şey olmayacaksın: Kadın, çocuk, ağaç, sokak hayvanı,” demişti Yaşar Kemal.

Bu yazımızı da tavsiye ederiz:  Beyaz Zambaklar Ülkesinde Kitap İncelemesi – G. Petrov

 

İnsanlığımı Yitirirken – Osamu Dazai

Zeze:
Japon edebiyatının seçkin ürünlerinden biri olan -dünya klasiği- Osamu Dazai’nin eseri İnsanlığımı Yitirirken, okurken hayatın anlamını ve varoluşsal nedenimi aramama sebep oldu. Kitap, bir bakımdan psikoloji, bir bakımdan da felsefe üzerine kurulmuş. Akıcı bir dili var ve eğer kişisel gelişim türünü beğeniyorsanız, bu kitap tam size göre. Ancak, olay örgüsü pek belirgin değil; sonunda ne olacak diye düşünmeden akan bir kitap.

Yazar, 6 intihar girişiminde bulunmuş ve bu kişisel sorunlarını eserinde yansıtmıştır. İyi-kötü, doğru-yanlış çatışması, eserin ana unsurunu oluşturuyor diyebilirim.

İnsanlığımı Yitirirken, Dazai’nin özyaşam öyküsüdür. Bu eserinde Dazai, çocukluğunda yaşadığı yalnızlığı, gençliğinde ailesinden kopuşunu ve daha sonra Tokyo’da geçirdiği sıkıntılı yıllarını, intihar girişimlerini, vereme yakalanışını ve yaşam alışkanlıkları üzerinde yoğunlaşarak ustalıkla ve yalın bir anlatımla kaleme almıştır. Kalbi kırılan, üst üste çöküşler yaşayan ve gelişigüzel kullandığı ilaçlar sonucunda sağlığını kaybeden öykü kahramanı Yozo, anlatının sonunda insanlığını yitirdiğini itiraf etmektedir.

“Yaşamım utançlarla doludur. İnsan yaşamının ne olduğu hakkında bir fikrim yok.”

Romanda geçen kişinin kendi olmadığını söylese de, zor bir hayat geçiren ve varoluşunu sürekli sorgulayan Yozo, aslında Dazai’nin ta kendisidir. Toplumdan ve ailesinden kendini soyutlayarak yalnızlaşıyor. Kafka’nın Dönüşüm’ündeki Gregor Samsa gibi yalnızlık ve yabancılaşmayı yansıtıyor. Olaylar yaşanırken kayıtsız ama sonrasında çok ciddi bir çöküşe sebep olan bir intihar notu bırakıyor. “Doğduğum için beni affedin” sözü, varoluşundan rahatsız olduğunu yansıtır.

“Görünürde her zaman gülümsüyor olsam da içeride çaresiz bir mücadeleyle debeleniyordum; bir ipte yürüyordum, ter içindeydim, onları eğlendirdikçe felaket ihtimali her an yaklaşıyordu.”

 

İrade Terbiyesi – Jules Payot

Hüseyin:
Jules Payot’nun İrade Terbiyesi adlı kitabını bir kez okudum ve defalarca da dinledim; Youtube’da bulabilirsiniz. Ne kadar Fransız gençliğinin irade konularında karşılaştığı sorunları ele alıp çözüm önerileri üreten bir yapıt olsa da verilen mesajlar tamamen evrensel. Bu eser, bireylerin zihinsel disiplin ve irade gücünü nasıl geliştirebileceğini anlatan önemli bir kişisel gelişim kitabı.

Payot, yaşamın her alanında başarıya ulaşmak için iradenin ve zihinsel gücün kritik bir rol oynadığını savunuyor. Kitap, irade gücünü artırmak için zihinsel alışkanlıklar oluşturmanın, disiplinli bir yaşam sürmenin ve odaklanmanın önemini vurguluyor.

Yazar, insanların çoğu zaman hedeflerine ulaşmak için doğru stratejiler yerine yanlış alışkanlıklara kapıldığını belirtir ve bu kitap, bireylere doğru düşünme yöntemlerini kazandırarak yaşamlarını daha verimli ve etkili bir şekilde yönlendirmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor. Payot, irade gücünün geliştirilmesi için yalnızca teorik bilgiler değil, aynı zamanda pratik öneriler de sunuyor. Kitap, hayatın zorluklarıyla mücadele etme ve kendi potansiyelini keşfetme noktasında önemli bir yol haritası sunuyor. Herkesin sahip olduğu bu gücü nasıl kullanabileceğini gösteren bu eseri, kişisel gelişim arayışında olan herkese tavsiye ederim.

Yorum bırakın

Your email address will not be published.

Kitap İncelemeleri Kategorisinde Son Yazılar