Bugün günlerden 14 Şubat namıdiğer sevgililer günü. Bu özel günün bazıları için diğer günlerden çok bir farkı yokken kimilerinin mutluluğuna vesile olan bir gün. Sevgililerin birbirine hediyeler aldığı sevgilisi olmayanların ise yalnızlıklarını en çok hissettikleri gün.
Peki, başlıkta da hissettirmeye çalıştığım gibi 14 Şubat Sevgililer günü değil de Sevgi günü olsa nasıl olurdu? Neden mi? Çünkü en çok ihtiyacımız olan şey sizce de sevgi değil mi? Günümüzdeki bunca acının, kederin altında bence sevgisizlik yatıyor. Yılın 365 gününü insanlar birbirlerini severek, sayarak, yardımlaşarak, yücelterek, destek olarak ve barış içinde yaşasalar daha çok kutlanmaya değmez mi? Gönlü sevgi dolu olan ve her varlığı ayırt etmeksizin seven insan her gün biraz daha olgunlaşır, aydınlanır. Çünkü sever. Sever okumayı, sever öğrenmeyi, sever kitapları, çocukları, hayvanları… Her şeyi sever. Küsmek ve darılmak için bahaneler arayacağınıza, sevmek ve sevilmek için çareler arayın diyor Mevlana. İlle de aşk olmasına gerek yok ki. Sevgi sonsuz ve binlerce şeyi sevebiliriz. Gerçek sevgide son yoktur, sonsuzluk vardır. Gerçek sevgide vazgeçiş yoktur. Sevmek aynı zamanda bir şey beklememektir. Beklentilerin son bulduğu bir duraktır. Sevmek gücenmemektir ve gücenmemeyi öğrenmektir. Çevrenizde gördüğünüz her şeye severek bakın hayat daha anlamlı ve huzurlu hale gelecektir. Örneğin küçük bir bebeği gördüğünüzde hissettikleriniz ne kadar da naif ve güzeldir öyle değil mi? Ya da bir köpek yavrusunu…
Sevdiğini kimileri kocaman, süslü püslü sözlerle anlatır; kimileri ise sadece bir gülümseme ile. Bir gülümsemesi size dünyaları verebilir, sizi çok mutlu edebilir. Hem sevmek çok kolaydır, karmaşık değildir. Beklenti içinde olmadan sevmenin güzelliğini keşfetmeli insan. Yolların bekleyerek değil, yürüyerek aşıldığını da unutmamalıyız. Sevmek için ille de karşımızdakinin bize gelmesini beklememeliyiz, biz ona gitmeliyiz. Konumuzu toplayacak olursak, ‘’Sadece sevmek için sebep aramalı, sevilmeye de sebep oluşturmalıyız.‘’ 14 Şubat’ı ister sevgililer günü ister sevgi günü olarak anın lakin sevgiden uzak kalmayın ve de hatalarıyla dahi sevmeyi öğrenin.
14 Şubat’ın nasıl ortaya çıktığından da biraz bahsederek konumu sonlandırmak istiyorum. 14 Şubat Sevgililer günü olarak bilinen tarih, Milattan önce Roma’da bereket tanrısı Faurus Lupercus şenliği olarak kutlanan bir günmüş. Milattan sonra 469 yılında Papa bu törenleri yasaklamış. 496 yılında ise Papa Gleasius, 270 yılında Roma İmparatoru II. Cladius tarafından kafası uçurularak öldürülen rahip Valentine anısına, 14 Şubat’ı Aziz Valentine günü ilan etmiş. Valentine kelimesi, Batı medeniyetlerinde hoşlanılan kişi veya sevgili anlamlarında da kullanılır. Amerikalı Ester Howland, 14 Şubat günü 1800’lü yılların birinde sevgilisine bir kartpostal gönderdiğinden beri bugün Sevgililer günü olarak kutlanmaktaymış.
Sevmek ve sevilmek dileğiyle… unutmayın en gerçek sevgi, karşılık beklenmeyenidir.