Size son yıllarda çıkmış harika bir filmden bahsedeceğim. Bir Er Ryan’ı Kurtarmak tadında, bir Dunkirk tadında bu film. Filmimizin adı 1917 ve Sam Mendes tarafından yönetilmiş. Film o kadar güzeldi ki son yılların en iyi yönetmenlerinden biri olan Nolan’ın filmi sandım bu filmi. Ama Sam Mendes de harika bir yönetmenmiş. Spectre ve Skyfall isimli James Bond filmleri gibi birçok ünlü filmin de yönetmeni. 1917 filminin hem senaristi hem yapımcısı hem de yönetmeni olduğunu da belirtmek isterim.
Filmin konusuna gelirsek, filmimiz Birinci Dünya Savaşı sırasında çok önemli bir mesajı iletmekle görevli 2 İngiliz askerin gerçek bir hikayesini konu alıyor. Almanlar geri çekilirken taktik yapıp yeni bir hat oluşturuyorlar ve burada tamamen geri çekildiklerini sanan İngiliz askerleri avlamaya çalışıyorlar. Ama bunu öğrenen İngilizler, Almanların peşinden gidip onların tuzağına düşecek olan birliğe haber göndermek zorunda kalıyorlar. Tabi ortada birçok etken ve olasılık var ve bunun için sadece 2 asker görevlendirmek zorunda kalıyorlar. Hem zamanları kısıtlı hem de daha fazla askerin hayatını riske atamayacaklarını düşünüyorlar. Askerler seçilirken ise bu göreve yetkinlikleri düşünülerek seçiliyorlar. Tabi bu biraz komutanların taktiği de olabilir. Çünkü gönderdikleri askerlerden birinin abisi, tuzağa düşecek olan birlikten bir teğmen. Abisini kurtarmak için büyük bir istekle görevi kabul eden kahramanımız tabiki bir an önce yola çıkmak istiyor. Yanına seçtiği ikinci askerin hikayesini ise filmi izlerseniz öğrenirsiniz.
-Kim inekleri tarar ki?
-Fazladan kurşunu olan Almanlar.
Filmin en etkilendiğim yerlerinden birisi. Sahneye göre Almanlar geri çekilirken inekleri vuruyorlar, İngilizler etinden sütünden faydalanmasın diye. Ama o sahneyi kendi gözünüzle görmeniz lazım tabi.
Ayrıca etkilendiğim bir cümle de şu, tuzağı öğrenen komutanlar haber mektubunu iki askere verdikten sonra şu deniyor bir sahnede:
“Albaya ulaşınca yanında tanıklar olsun. Çünkü bazıları sadece savaşmak ister.”
Bu da beni etkileyen bir cümle oldu gerçekten. Çünkü haber götürdükleri komutan belki dikkate almayacak, kim bilebilir?
Filmin çekimleri de gerçekten çok iyi. Sahne çekimleri çok uzun. Yani oyuncuların ve çekim ekibinin tümü işini gayet başarıyla yapmış. Düşünsenize 10 dakika boyunca sürekli oynuyorsunuz ve kamera hiç durmadan çekime devam ediyor. Oysa başka filmlerde nerdeyse 15 saniyede bir kamera açısı değişir, diğer kameraya atlanır. Böylece film sanki saniye saniye çekilmiş hissi verir. Ama bu film farklı.
Ha filmde bir de süt olayı var ki cidden insanı etkiliyor.
Hoşuma giden başka bir şey ise daha önce görmediğim oyuncuları bu filmde görmem oldu. Ünlü iki isim filmi izlerseniz hemen gözünüze çarpar evet ama yeni oyunculara da başrol vermeleri filmin gözüme daha hoş gözükmesini sağladı. 2019 yılında çıkan bu filmi hemen izlemenizi tavsiye ederim. İyi seyirler.
Çok güzel anlatmışsın. Gerçi sen bu filmi bana daha önceden de anlatıp önermiştin. O zaman da izleyesim gelmişti şimdi de izleyesim geldi. Bakalım bu sefer izleyecek miyim 🙂
İzleyiniz efenim, güzel film.
film standart savaş filmi gibi ama gerçekten sarıyor ve etkili makalede bahsedildiği gibi bu film benzetilecek olsa Er Ryan’ı kurtarmak filmine benzetilir. o da bu da şahane filmler olmuş mutlaka izlenmeli özlelikle savaş filmi tavsiyesi isteyenler mutlaka bakmalı
Merhaba güzel bir inceleme olmuş fakat bir yanlışınızı düzeltmek isterim. Askerler Amerikalı değil İngiliz
Haklısınız, dikkatiniz için teşekkür ederiz.