7’den 77’ye herkesin gönlünde taht kuran Barış Manço, bundan tam 73 sene önce 1943 yılında İstanbul’da doğdu. Bu büyük sanatçımızın tam adı ise Tosun Yusuf Mehmet Barış Manço idi. 1941 yılında Barış Manço’nun hiç görmediği amcası vefat etmiş ve onun ismini de Barış Manço’ya vermişler; Tosun Yusuf diye.
İlkokulda ise amcasının ismini silerler ve ismi Mehmet Barış Manço diye nüfusa geçer. Barış ismi ise Türkiye’de ilk defa kendisine konulmuştur, ismi Barış olanlar bunu iyi bilsinler.
Birçok sanatçımızın eğitim gördüğü Galatasaray Lisesi’ne gitmiş bir zamanlar o da, fakat babasının ölümü üzerine eğitimini başka bir lisede tamamlamak zorunda kalmış. Sonra yurtdışına gitmiş, Belçika’da eğitim almış ve Fransızca şarkılar okuyarak Avrupalarda da insanların gönlünde taht kurmuş bizim gönüllerimizde olduğu gibi.
Ülkemize gelmiş, Anadolu Rock’un öncülerinden olmuş ve 200’den fazla eser yapmış bizler için. Türkiye’nin “Kültür Elçisi” olmuş, ülkelere turneler yaprak çocuklar, yetişkinler ve yaşlılar için programlar yapmış TRT’de.
Bence yaptığı en büyük işlerden biri de “Ertuğrul Fırkateyni”nin Japonya’ya gitmesinin 100. yılında, bizi temsil etmiş ve orada konser vermiş. O kadar beğenmişlerki bir daha, bir daha çağırmışlar Barış Manço’yu.
Yazdığı eserler kulakların pasını silmiş, şarkıları çocuklar için ilk olmuş. Ankara Metrosu’nun açılışına da Manço’yu davet etmişler ve Kızılay’da konser vermiş. Bu arada çok sevdiğimiz Gülpembe isimli eserini aslında babaannesine yazdığını biliyor muydunuz?
Maalesef aramızdan çok erken ayrılmış. 1 Şubat 1999’da, 56 yaşında vefat etmiş İstanbul’da. Bize ise çok sevdiğimiz Gülpembe’yi, Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’yı, Arkadaşım Eşek’i ve daha birçok güzel eserini bırakmış. Yerin asla dolmayacak Barış Manço… Yazımı onun güzel bir sözüyle bitirmek istiyorum:
“Yıllardır sürüp giden bir pay alma çabası
Topu topu bir dilim kuru ekmek kavgası
Bazen durur bakarım bu ibret tablosuna
Kimi tatlı peşinde, kimininse tuzu yok”
Geçti dost kervanı eyleme beni