Caz müzik, yaratıcılık ve özgürlüğü aynı potada eriten ve 1900’lerin başında gelişmeye başlayan bir Afro-Amerikan müzik türüdür. Doğaçlama, çoklu ritim başta olmak üzere farklı tekniklerin kullanıldığı caz, Louisiana’daki Afrikalı-Amerikalı topluluklarda ortaya çıkarak zaman içinde dünyanın farklı bölgelerinde yaygınlık gösterdi.
Cazın tarihi, Afrikalı kölelerin Amerika’daki yaşantılarıyla doğrudan alakalıdır. Afrikalı köleler, Amerika’ya getirildiklerinde, yanlarında herhangi bir müzik aleti yoktu. Fakat bir müzik aleti olmasa bile bu topluluklar kendi müziklerini icra etmeyi başardılar. Coşkulu, doğaçlama bir müzik olan caz; temelde Afrikalı kölelerin kendi müziklerini yapma arzularından ortaya çıktı.
Eski Afrika ruhani törenleri, Batı dünyası gelenekleri ve blues ve ragtime olmak üzere çeşitli unsurlar tarafından etkilenen caz müzik; farklı stiller üzerinden devam etti. Aynı zamanda zaman içinde farklı müzik akımlarını etkilemeyi de başardı. Oldukça köklü bir tarihe sahip olan caz müziğin varlığını günümüz dünyasında da koruduğunu söyleyebiliriz. Peki caz nedir, özellikleri nelerdir?
İçindekiler
Özgürlüğün En Estetik Hali Caz Müzik Nedir?
Caz müzik, Afrikalı kölelerin Amerika’da kendi müziklerini yaptıkları dönemden itibaren müzik tarihinde kendisine yer edinmiş bir müzik türüdür. Oldukça doğaçlama bir şekilde yapılan caz, birçok farklı çalgıya da yer verir. Bu çalgılardan bazıları; klarnet, saksafon, flüt, gitar, trombon, bas gitar şeklinde sıralanabilir. Daha çok saksafonun caz müzikte kendisine yer bulduğu bilinse de cazın temelinde çoklu müzik yer alır.
Caz, temel olarak Batı müziği ile Afrikalı-Amerikalı müzik tekniklerinin çok özel bir şekilde harmanlanmasıdır. Bu nedenle oldukça farklı bir tınısı bulunur. Her ne kadar caz müzik 1900’lerin başında gelişmeye başlasa da dünyaya yayılması 1917 yılında oldu. Bir caz grubu olan Dixieland Jazz Band’ın ilk plakları 1917’de piyasaya çıktı. Bu durum, cazın dünya genelinde yaygınlık göstermesini sağladı. 1920-1933 yılları arası ise Caz Çağı olarak adlandırılır. Bu dönem, aynı zamanda ABD’de içki yasağının uygulandığı süreci kapsar.
İçki yasağının konulması ve yasa dışı içki satılan mekanların oluşması, cazın da bu dönemde yanlış bir şekilde anılmasına neden oldu. Caz, gizli içki satışının olduğu mekanlarda en çok dinlenen müzik türlerinden biri haline geldi. Öyle ki çeşitli kesimler, cazı ahlak dışılıkla bir tuttu. Fakat caz, tamamen özgürlük ve yaratıcılığı simgeleyen bir müzik türüydü.
Caz Müzik Türünün Özellikleri
Caz müzik türünün dikkat çeken çeşitli özellikleri bulunur. Bunlardan ilki, cazda ölçünün dört zamanlı olmasıdır. Aynı zamanda cazda tempo, dinleyicilerde dans etme isteğini körükleyecek özelliktedir. Bunun yanı sıra klasik armoni şeklinin cazda değiştiğini görmekteyiz. Klasik armoni, çok daha kuralcıdır. Fakat cazda armoni, oldukça serbesttir ve çok daha az kurala sahiptir. Cazın dikkat çeken özelliklerinden bir diğeri de doğaçlamaya verdiği önemdir.
Caz müzik tarihinde doğaçlama, zaman içerisinde farklı şekillere bürünmüştür. İlk zamanlarda atışma şeklinde görülen doğaçlama, ilerleyen dönemlerde sözler ve melodilerde de serbestliğe kadar gitmiştir. Cazın sahip olduğu özelliklerin tamamı, bu müzik türünün özgürlük ve serbestlikle anılmasını sağlamaktadır.
Caz Müziğe Gönül Vermiş Sanatçılar
Geçmişten günümüze caza gönül vermiş pek çok sanatçı bulunuyor. Bu sanatçıların büyük bir kısmı, cazın özüne modern bir dokunuşta bulunarak türün gelişimine destek olmuştur. Bu sanatçılar arasında Louis Armstrong, Miles Davis, Charlie Parker, Dizzy Gillespie gibi isimleri saymak mümkün. Özellikle cazın klasik sanatçıları arasında sayılan bu müzisyenler, hâlâ dinlenen isimlerdir.
Louis Armstrong
Caz müzik denildiğinde Louis Armstrong’u saymamak olmaz. İlk zamanlarda Armstrong, trompet ve klarnetteki virtüözlüğü ile bilinen bir isimdi. Caz müziğe gönül veren Armstrong, zaman içinde çok önemli şarkılarıyla müzik dünyasında kendisine özel bir yer edindi. 20. yüzyılın en önemli caz vokalistlerinden biri olan Ella Fitzgerald ile birlikte üç albüm kaydetti. “Hello, Dolly” adlı çalışması, 1964 yılında, Amerika’da haftalık yayımlanan müzik dergisindeki Top 100 Chart’ta 1 numaraya yerleşmesini sağladı. 1968 yılında, son bir hit parça daha yaptı. Duygusal müziğin en estetik üyelerinden biri olan “What a Wonderful World” isimli şarkısı, İngiltere listelerinde 1 ay boyunca 1 numarada kaldı.
Miles Davis
1926-1991 yılları arasında yaşayan Miles Dewey Davis III, Amerikalı caz trompetçisi ve besteci ile şeftir. Babasının hediye ettiği trompet ile müzik dünyasına ilk adımını atan Davis, trompet konusunda eğitim alarak yeteneğini eğitimle birleştirdi. Bir süre sonra New York’ta Julliard adlı müzik okuluna giden Davis; John Lewis, Gery Mulligan gibi caz ustalarının yer aldığı bir grupta çalmaya başladı. 1950’lilerde ise Philly Joe Jones, John Coltrane gibi isimlerle çalıştı. Philly Joe Jones, Paul Chambers gibi isimlerle birlikte çıkarmış olduğu King of Blue albümü popüler hale geldi. Bunun yanı sıra müzik kariyeri boyunca farklı albümler de çıkardı ve caz müzik için bir klasik halini aldı.
Charlie Parker
Babası müzisyen olan Charlie Parker, erken yaşlarda müzik ile tanışan bir isimdir. Müzik kariyerinin başlarında “Bird” lakabını alan Parker, süreç içinde beste yazmamıştır. Parker’in besteleri Dizzy Gillespie tarafından yazılmıştır. Oldukça iyi saksafon çaldığı için Parker’in caz tarihinin en iyi saksafoncusu olarak anıldığı bilinir. Bu nedenle caz müzikte çok önemli bir yere sahiptir.
Dizzy Gillespie
Güney Karolina doğumlu Amerikalı caz sanatçısı Dizzy Gillespie hem vokalist hem de bestecidir. Kendi adıyla anılan orkestranın şefliğini de yapmış olan sanatçı, modern caza çok önemli katkılarda bulundu. Bunun yanı sıra trompette daha önce hiç görülmemiş kompleks armoniler de oluşturdu. Trompetin yanı sıra piyano da çalmıştır. Böylelikle caz müzik tarihinde çok önemli bir konumda bulundu.