Birinci Cihan Harbi öncesi İngilizler Ortadoğu ülkelerini çıkarlarına göre şekillendirirken, Osmanlı Devleti de nasibini almıştı. Balkanlarda birçok toprak kaybeden Osmanlı artık şimdiki Arabistan topraklarını elde tutmaya çalışıyordu. O bölgeyi elinde tutabilmek için daha çok Hilafet gücünü kullanıyordu. Aslında o topraklar Osmanlı’nın en çok güvendiği yerlerdi. Fakat işler hiçte öyle gitmedi. Peki bunun Ecyad Kalesi ile ne ilgisi var?
İngilizler kendisinden başka güçlü bir devlet istemediğinden ötürü milletleri ona göre şekillendiriyordu. Birçok ülkede ajan bulundurup o coğrafyaları yakından takip ediyordu. Arkeoloji uzmanlarını arkeolojik kazılar için Dünya’nın dört bir yanına yolluyordu fakat amacı sadece bu değildi. Arkeologlarının çoğu Kraliyet Gizli Servisi’ne çalışıyordu. Arkeolojik kazıları ise ülkelere girişlerinin ve orada bulunmalarının meşru gerekçesini oluşturuyordu. En çarpıcı ve güzel örneği ise T. E. Lawrence’dır. Hatta onun hocası olan Gertrude Bell de aynı şekilde arkeolog olup istihbarat ajanıdır.
Coğrafyaları ve milletlerin durumlarını çok iyi bilen İngilizler bunu Araplara karşı da kullandı. Bağımsız bir Arabistan vaat edildi ve Araplar bu vaade olumlu karşılık verdiler ve Osmanlı’ya karşı ayaklandılar.
Yazı Önerisi: Orta Doğu’da Batı Serenatı: Sykes-Picot Antlaşması
Durum Filistin’de de böyle oldu ve aynı kaderi paylaştı. Fakat görüldüğü üzere bu yaptıkları hatanın bedelini bugün bile ne yazık ki ödemekteler. İlber Ortaylı’nın dediği gibi “Zamanında Osmanlı’ya başkaldırıp ihanet eden Filistin, bugün bu ihanetini canıyla ve malıyla ödemektedir.”
Fakat bu hataların hiçbiri yetmedi. Bunlardan ders çıkarılmadı. Eğer bunların sadece 1. Dünya Savaşı’nda kaldığını zannediyorsanız ne yazıkki söyleyeceğim, yanılıyorsunuz.
2002 Yılında Yıkılıp Yerine Otel Dikilen Ecyad Kalesi
Osmanlı Devleti 1781’de çok değer verdiği Mekke’ye Ecyad Kalesi’ni yaptırmıştı. Ecyad Kalesi, Kabe’yi korumak için yapılmıştı ve ayrıca aynı kale 1. Dünya Savaşı’nda Mekke Topraklarını korumak amacıyla Türk Garnizonu olarak kullanılmıştı.
Bu kaleye ne oldu biliyor musunuz? 2002 yılında Suudi Arabistan yönetimi tarafından buldozerlerle yıkıldı. Hem de “kalenin korunmasına karar verildiği” yönünde bir açıklama yapıldıktan ve Türkiye’nin bu açıklama üzerine teşekkür etmesinden sonra.
Bu yapılan tarih kıyımından ve cahillikten sonra bir de küstahça Suudi tarafı Türkiye’ye “Tarihten söz edebilecek son ülke Türkiye’dir ve önce Ermeni meselesini halletmesi gerekir” diyerek son terbiyesizliğini yapmıştı. O bölgeye bir takım ihtiyaçlar yapıldıktan sonra kale tekrar inşa edilecek denildi. Fakat ne mi oldu ? Osmanlı’nın Kabe’yi savunması için yaptırdığı kalenin yerine Otel diktiler.
Kabe manzaralı gökdelenler dikildi ve en ilginci de inşaatı yapanlar meşhur Usame bin Ladin’in ailesine ait olan “Ben Laden Construction Group” adındaki Suudi şirketinin öncülüğündeki bir topluluktu.
Bu kadar rezilliğe kim nasıl dayandı bilinmez. Buna cahillik dense, cahile hakarettir. Tarihi eseri yıkmak kimin aklına mantığına sığmıştır? Etraftaki insanlar neden buna karşı çıkmamıştır? Biz neden bu kalenin yıkılmasını engelleyemedik? Sorulacak bunca soruya ben cevap bulamıyorum. Cevap bulabilenler varsa beri gelsinler efendim.
Kaynakça :
Ecyad kalesi suudların yok ettiği bir türk kalesiydi bir ata yadigarıydı. ancak şu konuda hep yanıldık. arapalr bizim dostumuz hiç bir zaman olmadı. yani kast ettiğim arap halkı değil. Arap seçkinleri hep karşımızda durdu sırtımızdan vurdu. suudların BAE’nin bize karşı tutumu ortada ancak bunların bu tavırlarını hep unutacağız sadece 2 güzel söz ile bizi kandıracaklar