Firak Mevsimi (Özlemlerin bekçisi oldu gönül)

Özlemlerin bekçisi oldu gönül,

Çare, derman sordu gönül,

Yalnız özledi gönül,

Yapayalnız kaldı gönül.

Doldu gözleri

Ama nasıl ki

*Dert çok

Hem’dert yok,

Çare çok

Hem’çare yok.

Bir, iki, üç………….

Ardı arkası kesilmiyor damlaların göğün damlalarına karışıyor gözyaşları. İç çekişler bölüyor nefesini. Savruluyor Ekim’in son günlerinde güze merhabası gecikmiş yaprak gibi.

Her saniye ağırlaşıyor yükü, durdurmaya gücü yetmiyor zamanı. Sımsıkı kapatıyor gözlerini ” ağlamamalıyım” der gibi. Neredeyse kanayacak gözleri ama durmuyor damlalar. Kirpiklerinin her biri delip geçiyor gözlerini. Yankılanıyor hıçkırıkları semada. Bir adımlık dahi derman yok ayaklarında. Oysa gitmek istediği tek bir yer var şimdi.

Yine işleniyor yüreğine yalnızlık, yalnızlığı ile gitmek istiyor oraya. Yine bir fırtına başladı yüreğinde. Ha düştü ha düşecek gibi hali, oysa ne düşebiliyor ne kalkabiliyor. Boğazına düğümleniyor yaşlar. Bağırmak istiyor ama korkuyor geceden, onu koruyan mavilik çoktan gitti gökten, bir tek ay ışığı bıraktı geride. Her zerre uyuyor, o uçmak istiyor, geçmek istiyor geceden, varmak istiyor. Diline dökülen ”MERHABA” ile şifa bulmak, hep orda kalmak istiyor. Orda ne yalnızlık, ne korku, ne endişe… Yer yok hiç birine.

Yaprak döner mi yeniden ağacına, dalına, bekler mi onu ağacı, dönünce yer bulur mu kendine, en başta kendi mi ister düşmeyi, hangisi suçlu, terk eden kim terkedilenin var mı cismi? Ben yaprağı bilmem ama onu tanıyorum. Onu isteği ne yere düşmek ne de kopmaktı dalından…. Ama ne demiş şair:

Artık demir almak günü gelmişse zamandan,

Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;

Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,

Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.

Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!

Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu!

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;

Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.

Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,

Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.

YAHYA KEMAL BEYATLI


*NAZIM HİKMET

Düşler ülkesinden bir kaza sonucu sevgisiz insanlarla dolu dünyanıza düstüm. Kim oldugumu sorarsanız "Biraz rüzgarım biraz dalga" şairin dediği gibi. Aslında belki kendimi arıyorum ben de burda. Yaşım konusunda da farklı düşünceler var ama ben hepinizle akranım. Burdan çoğu zaman düşler ülkesine olan özlemini paylaşıyorum sizlerle. Herşeyin yeterince gerçek olduğu bu dünyada biraz da olsa hayallerimize sahip çıkalım ne dersiniz ? Unutmayın insan kardeşlerim: "İnsan Sevgi İle Yaşar "

Yorum bırakın

Your email address will not be published.

Edebiyat Kategorisinde Son Yazılar

Sevgi Eken Sevgi Biçe

Saçıma ak düştü bu sene, İlk tanenin havaya düşmesi gibi; Hiç olacak olanın üstüne. Hissettim o

Şapșik

En beklenmedik anda, nameler getirdi güvercinler. Bilmiyorum nasıl vardım yanına, başım kollarımın arasında. Bakışınca gözlerinle, düşüncelerim

Kardan Adam

Güneşin ilk ışıkları henüz yeni yeni karların üzerine vuruyordu. Sabah koşusunu yapmak için evinden hızlı adımlarla

Aynaya Bakınca -1

Saat hayli geç olmuştu ama aksi gibi canı çay çekiyordu. Çayı içtikten sonra gece uyuyamamak vardı