Hayat geçip gidiyor bir şekilde. Herkes kendi derdinde, pek sağa sola bakma gereği duymadan hatta başlarını kendi ayakları bir yere takılmasın diye yerden kaldırmayıp başkalarının düşüşlerini umursamadan yollarına devam ediyorlar. Ben de sadece bu şekilde olmamalıydı deyip yolumda aynı şekilde taşlara takılmamaya dikkat ede ede gitmek istiyorum işte.
Bu hayatta varım ama pek yaşadığım söylenemez işte. Bedenim burada belki, hatta ruhumda içinde ama yaşadığımı hissettiren tüm o duygular bedenimden bir bir çekilmiş geride de kocaman siyah bir boşluk bırakılmış gibi. Hissetmiyorum yani. Tüm o mutluluk ümitlerimi bağladığım hayallerimden ipler tek tek kesildi çünkü. Olmamalıydı. Bu şekilde değil. Tüm bunca zaman düşlediğim ve ulaşmak için son bir adım kalan hayallerim bu kadar kolay çöp olmamalıydı, inşaları yıllar süren tüm o ümitler bir hiçmiş gibi yıkılmamalıydı.
Pek ağladığım söylenemez aslında, kızgın ya da kırgın da değilim sadece buruğum işte. Çevreye dağıtılan tüm o sahte gülüşlerin ardında kalbim burukmuş bir şekilde ve ben kimse fark etmesinlerin, aman onlar da üzülmesinlerin ardına sığınarak ve aslında acıma duygusundan kaçınmış bir halde gülmeye çalışıyorum işte. Ve bu daha çok canımı yakıyor işte. Çok da kimsenin beni düşünmediğini bildiğim halde hala çevremdekileri kafama taktığım için kızıyorum kendime. Belki bencillik belki değil kimse kaldırsın istemiyorum yerden kafasını belki de.
Zor değil aslında yeni hayallerin inşası ama olmuyor işte. Bir kere yıkıldılar mı geride bıraktığı ümitsizlikle beraber karamsarlık izin vermiyor bir şekilde. Olmuyor, ne kadar denersen dene yıkılanlar kadar fırsat veremiyorsun yeni hayallerine. Alıp başımı gidesim ve bir daha geri dönmeyesim geliyor ama sadece geldiğiyle kalıyor işte. Hem yorgunum hem kırgınım ve birazda yıpranmış durumdayım. Gidemiyorum bu nedenle. Bedenim değil ruhum yorgun aslında. Kırgınlıklar ufak cam parçaları misali yaralıyorlar. Oluk oluk kanla beraber inancımı da yitiriyorum güzel günlere. Ve hiç geçmeyecekmiş gibi hissettiriyor. Sadece umut ediyorum ben de. Umarım bir gün kırgınlıklarımı geride bırakır da ben de gidebilirim bir daha dönmemek üzere.
Elinize sağlık.