gulyabani eleştiri

Gulyabani Oyun İncelemesi – Ankara Devlet Tiyatrosu

2

4 Ekim 2019’da Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından prömiyeri yapılan Gulyabani; Altındağ Tiyatrosu’ nda seyirciyle buluştu.

Yazan: Hüseyin Rahmi Gürpınar
Uyarlayan: Lâle Oraloğlu
Yöneten Y. Volkan Özgömeç

“Muhsine bir konağa hizmetli olarak gider. Konakta garip olaylar olmaktadır ve bu olayların arkasında başka amaçları olan kurnazlar vardır. Cin-peri kılığına girerek konaktakilere istediklerini yaptıran bu kurnazların esrarı ise ev halkı kadar saf olmayan rençper Hasan ile çözülecektir.”

Gulyabani’nin, 19 Ekim’de seyirciyle buluşan gösterimini izledim. Oyunumuz kesinlikle bir Altındağ Tiyatrosu oyunu. Oyunculuklar gayet iyi, muazzam. Ancak oyunda eksik bir şeyler olduğu hissi sürekli aklımı kurcalıyor. Bu eksikliğin de bizzat temelde, metnin dramaturjisiyle alakalı olduğunu düşünüyorum. Belki başka bir bakışla, yan öğelerin daha çok zenginleştirilmesiyle oyun daha albenili olabilirdi. Tabii bu durum birçok riski de beraberinde getirirdi. Belki de bu çalışmayı, deneysel çalışan atölyelere bırakmak gerek. Bilemiyorum.

Oyunculuk: Oyunculuklar gayet başarılıydı. Özellikle hanımefendi karakterinde Pınar Sesveren bence harikaydı. Hem başarılı bir tipleme hem de iyi bir oyuncu seçimi olmuş diyebilirim. Ayrıca Nejat Armutçu’yu Ruşen kılığında, komik bir aksanla gördüğünüzde olur olmaz gülmek gelecek içinizden. Kısacası tüm oyuncuların, tek tek hepsinin yüreğine, eline sağlık.

Dekor ve kostüm tasarımı: Dekoru beğendim. Ancak daha tahmin edilmesi güç bir şeyler olsaydı, farklı şeyler denenseydi çok daha güzel olurdu diyebilirim.

Kostümler gayet güzeldi. Özellikle aralarda gezen samsamlar hayli tatlıydı.

Müzik: Müziklerin mini bir orkestra ile oyuna dahil edilmesi oyunu hayli renklendirmiş. Emeği geçenlerin, orkestranın ellerine sağlık.

Hüseyin Rahmi Gürpınar:
1864 yılında dünyaya gelen yazar, 1887 yılından ömrünün sonuna kadar geçen sürede, araya giren kısa süreli memuriyetlerinin haricinde, hayatını hep kalemiyle kazanmıştır. Eserlerinde toplumsal ve ekonomik eşitsizlikleri, eski ile yeniyi, batıl inançları, aile geçimsizliklerini, sıradan yaşantıların gülünçlüklerini konu almış; zeki ve kurnazların, saf ve cahilleri kandırarak işlerini yürüttükleri çarpık düzenden kurtulmak için akılcı düşüncenin gelişmesi gerektiğini savunmuştur.
Eserleri:
Roman: Şık, Şıpsevdi, Mürebbiye, İffet, Metres, Tesadüf, Nimetşinas, Gulyabani, Cadı, Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç, Utanmaz Adam, Deli Filozof, Sevda Peşinde, Hakk’a Sığındık, Kesik Baş, Kaynanam Nasıl Kudurdu, Ben Deli Miyim?, Efsuncu Baba, İnsanlar Maymun Muydu?
Öykü: Kadınlar Vaizi, Katil Buse, Gönül Ticareti, Melek Sanmıştım Şeytanı, İki Hödüğün Seyahati, Eti Senin Kemiği Benim, Tünelden İlk Çıkış, Meyhanede Hanımlar, Namusla Açlık Meselesi
Tiyatro: Kadın Erkekleşince, Hazan Bülbülü, Gülbahar Hanım, Tokuşan Kafalar.

Dekor Tasarımı Seyhan Kırca
Kostüm Tasarımı Gökçe Şener
Işık Tasarımı Mustafa Bal
Müzik Kemal Günüç
Koreografi Yener Turan
Makyaj Tasarımı Yeşim Arsoy Baltacıoğlu
Yönetmen Yardımcısı Umut Toprak
Asistan Yağmur Evin

Sahne Amiri Sibel Güvercin
Kondüvit Barış Randa, Sinem Dönmez
Işık Kumanda Gökhan Takış
Suflöz Dilek Keskin Altıntaş
Dekor Sorumlusu Metin Benli
Aksesuar Sorumlusu Uğur Olcay Ergün
Kadın Terzi Nermin Demiral
Erkek Terzi Ahmet Akın
Perukacı Murat Akgün

OYUNCULAR:

Muhsine Aslı Artuk
Ruşen Nejat Armutçu
Çeşmifelek Kalfa Demet Bölükbaşı
Hanımefendi Pınar Sesveren
Hasan Berkay Veli
Şevki Umut Toprak
Ayşe Cansu Arslan
Arabacı/ Zaptiye Doruk Burak Altunkaya
Samsam Berk Baykut/ İrem Ulusan

Orkestra
Keman Önder Atakanlı, Mehmet San
Kanun Bahadır Toprak, Nurten Doğar
Klarnet Emre Koç, Berkan Somuncu
Darbuka Murat Oflaz, Taylan Kırıcı
Ud Caner Atakanlı

Kaynak:

Gulyabani oyun broşürü – ADT

Not: Oyunlarda yaptığım eleştiriler akademik anlamda çözümlemeler içermemekle birlikte, herhangi bir tiyatro tutkunu gibi pratik eleştiri niteliğindedir. Bu nedenle ele alınan konular yüzeysel cümlelerle ve çözümlemelerle değerlendirilmektedir. Kısacası basit tiyatro anlayışıyla herkesin anlayabileceği basit analizler yapıyorum. Bu anlamda akademik açıdan eksiklerim olursa mazur görülmesini canı gönülden isterim. Amacım insanı anlatan tiyatro sevgisini aşılamak. Elimden geldiğince…

Umarım faydalı olmuştur. Ayrıca eksik gördüğünüz kısımları ya da oyun hakkında başka fikirlerinizi ve bakış açılarınızı yoruma yazarsanız çok memnun olurum.

Tiyatro kardeşliktir. 🙂

Gezmeye, okumaya, güzel bir tiyatro izlemeye aşığım. Gecenin bir yarısı eve giderken, sessizce yanınızdan geçebilirim. Sizinle aynı oyunda, yan yana aynı repliğe gülebiliriz. Evet, o gün bunun farkına varamayabiliriz. Ama belki bir gün, bir anıda, bir yazıda rastlaşırız sizinle. Kim bilir?

2 Comments

  1. Kemal Sunal’ın oynadığı bir filmi hatırlattı. Süt Kardeşler idi galiba. Elinize sağlık.
    (dramaturji ne demek?)

    • Evet, süt kardeşler.:) Ben esasında dramaturji kelimesini o cümlede bir terim olarak değil, genel bir ifade edişle söylemiştim. Terim olarak düşünürsek o cümle eksik kalıyor. Ama genel olarak dramaturjiyi basitçe tanımlamak, anlatmak gerekirse: Metinde, eylemde anlatılmak isteneni sahneye uyarlamak, tercih edilen sanatsal görüşle seyirciye yansıtmaktır. Yine biraz karmaşık gibi duruyor ama zaten içine girince hayli dallanan budaklanan bir kelime. Daha başka bir ifadeyle şöyle de diyebiliriz: Dramatik sunuş ve dramanın temel öğelerini göz önünde bulundurarak metnin sahneye aktarılması. Sahneye uyarlanması. Bu tanım işi beni hayli yordu jdjdjdj. Bu zorlu ve güzel yorum için teşekkür ederim. 🙂

Yorum bırakın

Your email address will not be published.

Sanat, Sinema & Tiyatro Kategorisinde Son Yazılar