Hoca Saadettin Efendi kimdir? Hoca Saadettin Efendi hayatı, biyografisi, eserleri ve tarihe katkıları hakkında bilgi.
Bu içerik Tarih Kovanı adlı blog tarafından Parlak Jurnal için hazırlanmıştır. Tarihe ilgi duyan arkadaşları sitemizi ziyarete bekleriz.
Osmanlı devleti altı asır Dünya’ya hükmedip zafer üstüne zafer kazandığı için Askeri yönünden gururla bahsederiz ve övünürüz.
Bizlere verilen Eğitim-Öğretim hayatımızda genellikle savaşlar-antlaşmalar-tarihler vb. bilgi yığınları öğretildi. Tabi ya doğal olarak Osmanlıyı Osmanlı Yapan değerlerimizden bi-haber olduk. Hatta daha da ileri giderek değerlerimize saldırmaya onu karalamaya başladık…
Gelin hep beraber Osmanlıyı Osmanlı Yapan değerlerimize sahip çıkalım. Öğrenelim öğretelim.
Osmanlı devleti Askeri yönüyle dünyaya nam ve nişan salarken ardında başka bir nizam kuvvetiyle de övünmekteydi. Övündüğü bu kuvvet hiç şüphesiz ‘’alimlerdi’’. İşte bu alimlerden biri de Şeyhülislam Hoca Sadeddin Efendidir.
İçindekiler
Peki Hayatı Hakkında Bilgi Verirmisiniz?
1536’da İstanbul’da doğmuştur. Bbası Yavuz Sultan Selim Han’ın yakın dostu Hasan Can’dır. Dedesi ise “Hafız-ı Mahsus-i Sultani” ünvanı alıp Mısır seferine katılan değerli alim Isfahan Hafız Muhammeddir.
Sadeddin Efendi iyi bir tahsil görmüş olup daha sonraları Şehzade Murad’a hoca olmuştur.
Bu görev Sadeddin Efendi’nin hayatında dönüm noktasını teşkil etmiştir. Zira bu görevle birlikte “Hoca” ve “Hoca Efendi” diye şöhret bulmuştur.
- Murat’ın tahta cülusu ile Hoca Sadeddin efendi de “Hoca–i Sultani” ünvanı almıştır.
Sadeddin Efendi’nin hayatına onu anlama gayretinde işimizi kolaylaştıracaktır. Çünkü Hoca Sadeddin var, Şeyhülislam Sadeddin var, bir de Tarihçi Sadeddin var.
Haydi başlayalım. O halde;
Haçova Zaferi ve Hoca Sadeddin
1596 Yılında Osmanlı devleti ile Avusturya arasında vuku bulmuş bir savaştır.
Önemi;
-Haçova Meydan Muharebesinde, Osmanlı ordusu Mohaç’tan sonra en büyük imha hareketini gerçekleştirdiği savaştır.
– Ordunun geri hizmetinde bulunan Aşçılar, Deveciler ve katırcılar vb savaşta etkin rol aldığı savaş.
-Sultan Üçüncü Mehmed Han bu seferin sonunda “Eğri Fatihi” ünvanını almıştır.
-“Hoca Sadeddin’in cesareti ve tesiriyle kazanılan, Parlak bir zafer
Ordu Karşılaştırması;
Avusturya ordusu 100 ila 120 bin askerden oluşuyordu. Osmanlı ordusu da 50 bin kapıkulu, 60 bin eyalet askeri ve tatar atlısı ile 110 bin kişi kadardı.
Haçova Meydan Muharebesi İki gün sürmüştür.
Birinci gününde, Sinan Paşa’nın kuvvetleri, Avusturyalıları birliklerini püskürtmüş ve düşmana ağır kayıplar verdirmişti.
İkinci gün ise Avusturya birliklerinin şiddetli taarruzu sonucu Osmanlı ordusunun sağ tarafı bertaraf edilmiş olup hazinesi düşmanın eline geçmiş durumdaydı.
Düşman askeri, Otağ-ı Hümáyuna yaklaşınca padişah Üçüncü Mehmed’in hayret ve endişesi iyice artmıştı. Zira Padişah bu savaş esnasında vezirini Serasker ilan edip İstanbul’a dönmek niyetindeydi. Lakin buna Hoca Saddeddin efendi karşı çıkmış ve padişahı ikna etmeyi başarmıştır. Zira Padişah otağ-ı hümayunda kalmayıp İstanbul’a dönse orduda dağılmalar baş gösterip yenilgiyle sonuçlanacaktı. Hiç şüphesiz Hoca Sadeddin’in burada takındığı tutum ve bu savaşta üstlendiği sorumluluk savaşın seyrini değiştirmesinde büyük katkıları olmuştur.
Bu sırada Yeniçeri askerlerinden bir takım başı bozuk gruplar kaçışmaya başladıkları görülmekle beraber savaş Osmanlı aleyhine çevrilmiş durumdaydı.
Otağ-ı Hümayunda bulunan Aşçılar, Deveciler vb Ordunun geri hizmetinde görev yapan takım ellerine geçirdikleriyle düşmana saldırmış olup onları mağlup etmeyi başarmışlardır. Tarihçi Hammer bu savaş için; “Hoca Sadeddin’in cesaret ve tesiriyle kazanılan, Mohaç ve Çaldıran’la mukayese edilen parlak zafer…” diye bahsetmektedir.
Vefatı
Hoca Sadeddin Efendi’nin annesine soruyorlar:
-Senin çocukların bu Şerefe ne ile kavuştu?
Mütedeyyin kadın soruyu şöyle cevaplıyor:
-Ben hiçbirisini abdestsiz emzirmedim. Hepsinin akikasını kestim. Ayrıca her Cuma günü, her biri adına bir koç kestirip fakirlere sadaka dağıtırdım.
Eee efendim bizim Tarihçiler’de çıkıyor Hoca Sadeddin Efendi Para’ya çok düşkün birisiydi onun kölesi bile olmuş durumdaydı. Hatta yolsukluklara dahi karıştığı görülmüştür. Bununla’da kalmayıp çocuklarını devletin üst rütbelerine getirmiştir falan filan…
Efendi dinle; “Ayinesi İştir kişinin lafına bakılmaz / Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde” bu lafı telakki ederr ve zihnine kazırsan ne demek istediğimi çok iyi anlamış olacaksın.. .
Filhakika bu suçlama’da bulunup kaynakça olarak gösterdikleri Tdv İslam Ansiklopedisinde şu cümleyi es geçerler; “Para hırsına rağmen hayır ve hasenattan geri kalmayıp Eyüp Camiinde herkese açık bir kütüphane kurmuş, Beşiktaş semtinde bir hamam ve bir ekmek fırını yaptırmıştır vb. diye devam eder.” Zira çocukları ilmiye sınıfına girdiği doğrudur. Ancak yaptığı hizmetlere ve onların soyundan gelenlere bakarsanız hak mı edip geldikleri yoksa hak etmeyerek mi olduğunu kavrarsınız.
Gelin size bir örnek verip bitirelim. Bizim Sadeddin efendi’nin ölümü bile hayır üzerine olmuştur.. Anlatalım;
Hoca Sadeddin Efendi II. Murat’ın Ruhu için okunacak olan Mevlide gitmek için hazırlandığı sıra rahatsızlanır. Durumu iyi olmamasına rağmen mevlide gider ve camide iken fenalaşır vefat eder.
Hoca Sadeddin Üzerine;
- Osmanlı Tarihi kuruluşu üzerine edebi tarzda yazılmış değerli bir eser olan Tacü’t-Tevarih kitabının yazardır.
- Çok kısa bir süre Şeyhülislamlık yapmış olmasına karşın çok sayıda fetvalar verip işini ehli ile yapan kişidir.
- Yavuz’un sevgisini kazanmış Hasan Can gibi yiğit birinin oğludur.
- Tarihçilerin Mohaç ile kıyas yaptığı Haçova zaferinin kazanılmasındaki en önemli aktördür.
- İlmi kudreti ile herkes tarafından saygı duyulan kişidir.
Yazımızı Cami Çelebi’nin Hoca Sadeddin’e yazdığı şu mısralar ile bitirelim..
Bu yakınlarda cihana, iki müftü geldi,
Tuttu alemi, her birisinin fazl ü edebi.
Kimdir diye sual eylersen onları sen
Birisi Hoca Çelebi, biri Hoca Efendi.
KAYNAKÇA;
-Tdv İslam Ansiplopedisi Hoca Sadeddin maddesi
-Yrd. Doç. Dr. Şerafettin SEVERCAN- Hoca Sadeddin Efendi ve Tarihçiliğimizdeki Yeri(Makale)
– Prof. Dr. Halil İNALCIK- Türk Tarihi Üzerine Notlar (Makale)
Yazar: Murat CENK
İlginiz için teşekkür ederim..
İnşallah okuyan arkadaşlara faydalı bir yazi olmuştur..
Hiç tatmin edici değil kişi hakkındaki fikrim değişmedı.Madde sevgisi hırs haline gelmisse .yaptığı birçok şeyden dolayı vicdan rahatlatmak için hayırda yapar insan.
Ben yazara katılıyorum. Değerlerimiz üzerinden siyaset yapilmamali hem ne güzel anlatmış