Ne demek? Vesika kelimesi, Arapça'dan geçmiş dilimize. Belge demek. Türkçe bir yapım eki getirerek yeni bir kelime türetmişiz: vesikalık. Belgelik. Her vatandaşın ölmeden önce yapması gereken bir eylem: vesikalık çektirmek. Sınava girmeden, bir yere kaydolmadan, nüfus cüzdanı çıkartmadan önce herkese şart bir vesikalık. Amaç fotoğrafçılara para kazandırmak değil belli ki. Amaç neye benzediğimizi, gözümüzün iri mi çekik mi, burnumuzun kancalı mı kemerli mi, yanaklarımızın çıkık mı elma gibi mi olduğunu cümle aleme, devlet dairelerine, nüfus memurlarına, trafik polislerine kanıtlamak, "Ben buyum." demek.
Peki vesikalıklar neden hep aynıdır? Yani neden baş hep hafif aşağı ve yana yatırılır? Ve en önemlisi, fotoğrafçı neden hep bize "Hafiften gülümser misin?" diye sorar. Evet, soru bu. Neden gülümsememiz istenir? Üzgün olsak, somurtuyor olsak, hıçkırıyor olsak ne fark eder ki fotoğrafçı için? Ya da olay iyi insan algısı yaratmak mıdır? İyi insanlar hep gülümser mi? Müşteri yakınını kaybetmiş, bütünlemeye kalmış, uykusunu alamamış, migreni tutmuş ya da evden çıkarken ocağın altını açık unutmuş olamaz mı? Belki de bir puanla takdiri kaçırmıştır, kim bilir?
Velhasıl, uzunca bir süre daha gülümsemeyen vesikalık göremeyeceğiz gibi görünüyor. Neyse bari, vesikalıklarınız yüzünüze yansısın. Benim de ehliyet için vesikalık çektirmem gerekiyor, hoşça kalın. "Hafiften gülümser misin?". Klik, flaş!
–Konuk Yazar : Durmuş