Dermişsiniz ki ben deli,
Hangi mısra barındırmış ki ,
Aklı selimi..
Bir kamışa üfledim zihnimi,
İstemeden duyurdum fikrimi..
Gözlerim yudum yudum,
Kulaklarımda bir rayiha..
Dilim pür dikkat,
Hissikablelvukuunu taşıyorum,
Parlayan vuslatın..
İçimdeki mahşer,
Şühedadan..
Yırtık pabuçlardan,
Harap hanelerden..
Su el yakmış,
Güneş buz tutuyor,
Dünya penceresinden..
Mahşer gebe,
Ümidin en naif haline,
Yüreğimde hasreti demledim..
Barınamaz,
Ne meyus,
Ne vesvese..
Unutmadan..
Benim gardaşım ,
Ne elmas,
Ne zümrüt,
Ne yakut..
Benim gardaşım,
Fevkalbeşer ,
Payidar alem..
Bakışları fısıldar,
Semadan hemdem..
Benim gardaşım,
Yüreği aşkla sulanmış,
Nadide bir çiçek,
Adım attığı her yerde,
Sevgi ile bitecek..
Benim gardaşım,
Yurdumun aldığı nefes,
Soluduğu hava..
Kanatları bir merhem,
Tüm kainata..
Benim gardaşım,
Vatana meftun,
Gökyüzüne sevdalı,
Öylesine muteber ki,
Çelikten kanatları..
Ya Şair..
Şimdi söyler misiniz ,
Ben nasıl selama durmam…??
Konuk Yazar: G. Seren Yıldız