İçindekiler
Bu dünyanın en masum isteği
Bu akşam canım bir türkü dinlemek istedi. Şöyle Anadolu’nun bağrından kopmuş, buğday sarısı kokan bir türkü olsun, dedim. Bazen bana böyle türkü dinleme isteği gelir, dinledikçe odam tarhana çorbası gibi sıcacık olur. Burnumu, kulağımı üşüten soğuğu unuturum. Türkü dinleme hissi basit, zahmetsiz, anlaşılabilir bir his ama “Hangi türküyü seçmeliyim?” sorusu hayli can alıcı. Çünkü türkü dinleyerek uykumdan olmak da istemem. Sadece tek bir türkü dinlemeli ve uyumalıyım. Uyumakta geç kalırsam, -maazallah- Gargamel Mendeburu masum Şirinlere bir zarar verebilir. Erkenden uyumalı ve onları kurtarmalıyım. Tam da bu yüzden “Ne dinlemeliyim?” sorusunu düşünmeye başladım. Aklıma ilk olarak Grup Abdal’dan Şifa İstemem Balından türküsü geldi:
“Şifa istemem balından
Bırak beni bu hâlımdan
Razıyım açan gülünden
…”
Sonra, ne zaman Grup Abdal dinlesem, ardından Selda Bağcan’dan Ayrılık şarkısını önüme getiren YouTube algoritmasını düşündüm. Grup Abdal çok tehlikeli olabilirdi. İyisi mi şöyle Nazım Oratoryosu’ndan bir şeyler dinlemeli. Bu şekilde Tutsak Şirinleri de kurtarmanın belki bir yolunu bulabilirim. O da olmaz, dedim. Ne zaman Nazım dinlesem, kalbim çarpıyor, gözüm doluyor, ağlamaklı oluyorum.
Zaman aleyhime işliyordu. Bunları düşündüğüm sürede çoktan bir türkü dinlemiş olabilirdim. Bu durum canımı yaktı. Bu zaman ne menem bir şey; biz ne olup bittiğinin farkına bile varmadan, o bizden bizi alıp bizim hiç ulaşamayacağımız bir yere koyuyor. İyisi mi, dedim geçen zamanı hatırlatan bir şeyler dinleyeyim. Zaman deyince gece çalacak tek şarkı vardı: Böyle Gelmiş Böyle Geçer Dünya.
Sahi, böyle gelmiş, böyle geçiyor bu dünya…
*Türkülerden bahsetmişken, gelin bu yazımızda biraz da halkın sesine kulak verelim.-
Petibörler
Saygıdeğer insanlar, biz petibörlerin size söyleyecek birkaç sözü var. Bu minvalde çikolatalı ve çikolatasız petibörler olarak bir araya geldik ve bir karar aldık. Kan şekeriniz düştüğünde bizi yine yanınızda bulmak istiyorsanız, sözümüze kulak vermeniz isabetli olacaktır:
Kardeşim, sizin bizimle sorununuz ne? Başımıza gelmedik kalmadı… Çayın içine batırıp paramparça ettiniz, çoluğun çocuğun eline verip maskara ettiniz. Çikolata, süt banyosu yaptırıp koskocaman pastaları taşımamızı beklediniz. Hayır, ağzımız yok diye bu kadar da zulmedilmez ki! Bunların hepsi de yetmiyormuş gibi bir takım uydurma hikâyelerle, adına “Petibör Yasaları” dedikleri, bizim hiç düşünmediğimiz sözde yasalara meze oluyoruz.
Adını almaktan dahi haya ettiğimiz kelimelerle adımız aynı yerde geçiyor. Bu yasalar, ekseriyetle güzel kızları etkilemek için fena oğlanlar tarafından icat ediliyor. Neymiş efendim, Petibör Yasası! Yiyeyim senin petibörünü!
Ben hayatımda böyle rezalet görmedim. Hani şu sözde yasa, dışardan bakıldığında harika görünen şeylerin içeriden kusursuz olmadığını açıklıyor ya… Hani bir başka sözde yasa da travmaları ve adaletsizlikleri açıklamak için kullanılıyor… Sensin o, kardeşim! Sensin dışarıdan sapasağlam görünüp açıldığında kırık olduğu anlaşılan! Sensin o!
Senin benim yaşadıklarımdan haberin var mı? Yok tabii! Nereden olsun… Sen anca petibörü yargılamasını bilirsin. Hayır, bunlar yine iyi şeyler, daha neler duydum, neler… Bunları yayanları bir bulursam, âlimallah elimden bir kaza çıkacak!
İkinci Command Tuşu
“Beni hor görme kardeşim
Sen altınsın, ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün, ben sac mıyım?”
Ben, namıdiğer Command tuşu, hani şu sağ elinize yakın olanı. Biliyorum, nerede olduğumu bilmediğinizi; sonuçta bilseniz, bunları şu an burada yazıyor olmazdım.
Kırgınım efendim, hem de çok kırgınım. Görmezden gelinmeye, değerimin bilinmemesine, burada sessizce bekleyip siz beni görün diye bunları yazdığım için… En çok da kendime kırgınım.
Allah şu yaşadığımı düşmanımın başına vermesin. Ölümden zor deyip de ajitasyon yapmak istemiyorum ama çok zoruma gidiyor. Hayır, hak ettiysem eyvallah, ama hak etmedim efendim. Kolaya kaçıp aynı şeyleri tekrar etmek kolay. Benim istediğim adalet! Birilerinin elini taşın altına koyup sorumluluk alması.
Saygılarımla,
İkinci Command Tuşu
yine guzel bir yazi… hayat insani neler dusunmeye surukluyor… (ikinci command tusuna basilarak yazilmistir).
Beğenmene sevindim ve ikinci command tuşu yorumunu çok beğendi.