Bu Ne Öfke

1

Hançer gibi saplandı yüreğime bugünün de eriyip gidişi.
Zamanın çağıltısını izleyerek dolaşıyorum sokaklarda.

Canımız yanar ya bazen, muhakkak az biraz yanmıştır sizinki de. Kimi zaman bir ölüm, kimi zaman bir dirim, kimi zaman yokluk kimi zamansa varlıktır insanın canını yakan. Var olmak ağır bir yüktür insana. Hem öyle ağırdır ki her nefes daha da ağırlaştırır bu yükü. Her nefes tuz olur o can yangınına. Bir yol ararsın bir çare. Uyursun geçer belki diye ama bilmeden düşlerinde o can yangınına yol alırsın. Bazen zamanın ve mekanın farkında olmadan, yönünü bilmeden yürümek istersin. Yol biter ama var olmanın yükü her adımda daha da ağırlaşır. Okumaya çalışırsın kitaplar kaçar senden, yazmaya çalışırsın kalem. YAZMAK DA YORULUR demiştim ya hani. Varlığından yorgun olan insandan da kağıt yorulurmuş, kalem yorulurmuş. Öğrendim.

Kalem yorgun.
Kağıt yılgın.
Düşünceler sahipsiz.
Çığlıklar sessiz.
İçime bağırıyorum.
İçime birikiyorum.
Taşamıyorum içimden.
Bulamıyorum sözlerimi.
Hem kayboluyorum.
Hem kaybediyorum
İçimin sesine sağır olmuş dışım.
Yaşlarını inkar ediyor gözlerim.
Bana yabancı sözlerim.
Kendime hasretim.
Anlatamıyorum.
Bir düğüm daha ekliyorum geceye.
Bir bulut daha ekiyorum kendi güneşime.
Öfkelenmek istiyorum.
ÖFKELENİYORUM.

“Öfkemizin çarçabuk geçmesine de tanıklık yapmak istiyoruz.Cürmümüzün tanığıyız yani. Çünkü öfkemizi yitirince tepki üretim merkezimiz iflas ediyor: nasıl karşı koyacaksınız karanlığa o zaman? Karşı koma rüzgarı esmeli püfür püfür, can gelmeli kemiklerimize, ruhumuzun tohumlarına, bilincimizin devini kanallarına, bütün dünyadaki düşünce dallarının yaprakları kımıl kımıl olmalı, özetle. Köke aitsiz resmi çizgiyle uyumlanan uyumlanana! Özeleştiri yığınağı yapıyorum ya, gerisi gelir, hem de su gibi akarak.” -NURİ PAKDİL

Neyi sevdiğin kadar neye öfkelendiğin de önemlidir .Öfken kendini kaybetmiş medeniyetine mi yoksa bitmek bilmeyen zulümlere mi? Bunlar bir yana öfkene bile sahip çıkamayan kendine mi? Hayatını aykırı uçlar arasında yaşayan insanların sevgileri de öfkeleri de benliklerini aşan bir büyüklükte olur. Hayatlarına kimi zaman sevgilerine öfkelenerek kimi zaman öfkelerini severek devam ederler.

Bir an durup düşünmek gerek sevgilerimizi ve öfkelerimizi. Bizim öfkemiz kendini sevenlere ve sevgisizliğe olsun. Sevgimiz se umudumuza. ZÜBDE-İ ALEM olma yükünü taşıyabilme umudumuza.

*hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
ŞEYH GALİP

*Hoşça bak kendine ki kainatın özüsün sen.
Bütün yaratıkların gözbebeği olan insansın sen.

 

Düşler ülkesinden bir kaza sonucu sevgisiz insanlarla dolu dünyanıza düstüm. Kim oldugumu sorarsanız "Biraz rüzgarım biraz dalga" şairin dediği gibi. Aslında belki kendimi arıyorum ben de burda. Yaşım konusunda da farklı düşünceler var ama ben hepinizle akranım. Burdan çoğu zaman düşler ülkesine olan özlemini paylaşıyorum sizlerle. Herşeyin yeterince gerçek olduğu bu dünyada biraz da olsa hayallerimize sahip çıkalım ne dersiniz ? Unutmayın insan kardeşlerim: "İnsan Sevgi İle Yaşar "

1 Comment

  1. İnsanın öfkelendiği şeyler onun seviyesini de belirliyor. Öfkene seviye belirlemek ve seviyene öfkelenmek de gerekiyor anladığım kadarıyla.Eğer öfken seviyesizse.

Yorum bırakın

Your email address will not be published.

Edebiyat Kategorisinde Son Yazılar

Sevgi Eken Sevgi Biçe

Saçıma ak düştü bu sene, İlk tanenin havaya düşmesi gibi; Hiç olacak olanın üstüne. Hissettim o

Şapșik

En beklenmedik anda, nameler getirdi güvercinler. Bilmiyorum nasıl vardım yanına, başım kollarımın arasında. Bakışınca gözlerinle, düşüncelerim

Kardan Adam

Güneşin ilk ışıkları henüz yeni yeni karların üzerine vuruyordu. Sabah koşusunu yapmak için evinden hızlı adımlarla

Aynaya Bakınca -1

Saat hayli geç olmuştu ama aksi gibi canı çay çekiyordu. Çayı içtikten sonra gece uyuyamamak vardı