Dan Brown en son yayınladığı kitabı Cehennem ile filminin de çıkmasıyla tekrar gündemde. Kovalamaca ve gizemin eksik olmadığı, tarihi müzelere, meydanlara, sarnıçlara, heykellere, cami ve kiliselere yer veren kitabımızın senaryosu okuyucuyu tatmin edecek düzeyde yeterli. Seri olarak yazdığı kitapların geniş takipçileri olması ve içinde İstanbulda geçen olaylara yer vermesi yüzünden okumaya karar verdim. Ne yazik ki kitaptan beklediğimi bulamadım. Sebebi de olayların akışı içinde İstanbul’a çok az yerilmesi ve en kötü olayların burada gerçekleşmiş olması. İtalya’nın iki şehri, Floransa ve Venedik övgülerle betimlenirken senaryonun kötü kısmı dünyanın en güzel şehri İstanbul’a bırakılmış. Yazarın kafasında geçenlere karışamam. Olay örgüsünü istediği gibi kurgulayabilir. Ama bana göre İstanbul’a senaryo içinde yer verildiyse İtalya’ya oranla daha çok anlatılması gerekmektedir.
Kısaca özetlersek: Baş karakterimiz simge profesörü Robert Langdon hafızasını yitirmiş olarak gözlerini İtalya’da bir hastanede açar. Hafızasını yitirmiş olan Langdon neden İtalya’da olduğu bilmemektedir. Bir kadın ve erkek doktorun gözetimi altında tutulmaktadır. Başına ne geldiğini çözümlemeye çalışırken hastaneye saldırı olur ve erkek doktor öldürülür. IQ’su yüksek kadın doktorumuz Langdonu hastaneden uzaklaştırır ve evine götürür. Olayların devamında profesörümüz dünyanın salgın tehditi altında olduğunu öğrenir. Salgını engellemek için cehennemin tasvir edildiği resmin içine yerleştirilmiş bilmeceyi çözmek zorundadır.
Da Vinci’nin Şifresi kitabı ile tanıdığım Dan Brown, eski kitaplarında olduğu gibi bu yapıtında da tarihi eserlerin esrarengiz özelliklerini olay akışına katmayı başarılı bir şekilde gerçekleştirmiş. Sürükleyici ve merak uyandırıcı olay örgüsü kurgulamış. Avrupa ve Asya’nın birleşim yerinde olan birçok medeniyetin tarihte yaşadığı, kültürel ve doğal zenginlikleri barındıran ülkemize keşke daha çok yer ayırsaydı. Bu hali ile de zevkle okunabilir ama beni tatmin etmedi.
Yazarın eseri, 8 Ekim 2016’da beyaz perdeye taşındı.Yönetmenlik koltuğunda Ron Howard otururken başrolde Tom Hanks bulunuyor. Titanic, İnception gibi birçok başarılı filmin müziği hazırlayan Hans Zimmer bu filminde müzik yönetmenliğini üstlenmiş. Fragmanı göz kamaştıran, Cehennem filmi kitabı okunmadan da izlenebilir. İzlemek isteyenlere şimdiden iyi seyirler…