Dem-i S’onsuzluk (Cananın canından bir can…)

1

Gözünü kapatınca fark etti içinde bir can taşıdığını.
Kendi canından bir can. Cananın canından bir can. Günden güne güzelleşti, tebessüm yer etti yüzüne hepten. Gözlerinin ışığı neredeyse hem dışımızı hem işimizi aydınlatacak kuvvetteydi. İçinde çalan umut şarkılarına engel olamıyordu.

Bir dermandı yaralarına…
Bir umuttu yarınlarına…
Bir düştü hayatına…

Oysa o daha kendisi küçücüktü, annesinin nazlı kuzusuydu. Şimdiyse bir ruh vardı ruhundan içre. Her an hissettiği “Sevda Çiçeği”. Daha çok sevdi aynalara bakmayı. Sanki içinde büyüyen sevdasını görüyordu. Daha güzel bakmaya başladı; “İnşaallah sana benzer” der gibi. Kalbinin atışına nazaran yavaşlamıştı artık hareketleri. Ne çok uykusu gelirdi, direnmezdi hiç. Bilirdi sevdasının uykusunun geldiğini, dalardı uykuya. Bebek kokusu sarardı her yanı. Ellerini tutar, gözlerini öperdi. Doğmasına gerek yoktu. Varlığını hissettiği an ”anne” idi o. Sevdasının annesi. En yakındı ona; her gün biraz daha anneydi, her gün biraz daha insan, her gün biraz daha sevda…

Ne güzel geldin;
Tam dokuz ay beklettin…
Ne güzel geldin;
Anne eyledin beni…
Ne güzel geldin;
Daha bir insan kıldın beni…
Ne güzel geldin;
Cennet kokun sardı her yeri…
Ne güzel geldin;
Gerçek sevmeyi öğrettin…
Ne güzel geldin;
Doldu kalbimin en mahzen yeri…
Hoş geldin…

Artık farklı bir dünya burası; çünkü sen buradasın. Sana bakarken kaybolup gidiyorum hayal memleketlere. Sen ağlarken bir yangın çıkıyor bağrımda. Sen uyurken özlüyorum seni. Ah benim mis kokulu sevda çiçeğim. Sana her şeyden önce sevmeyi öğretmek isterim.

İlk kelimen sevgi olsun…
İlk adımın sevdaya olsun…
İlk hissin sevgi olsun…
Zor olsa da sev insanları…
Diren sevgisizliğe…
Sevdayı oku…
Sevdayı yaz…
Sevdaya dair olsun kokun…
Sevdayı hatırlatsın bakışın…

Hayallerim seninle, ellerine dokunarak yol alıyorum yarınlarımıza. Senin gözlerinle bakıyorum kainata. Masumiyetini kirletmemek için yalvarıyorum. Sevmeyi öğretenim; tek kelime etmeden nasıl büyütüyorsun beni.

Ah çaresizlik !!!
Çöz bağlarını,
Ver sevdamı !!!
Aklım almaz,
Kalbim dayanmaz,
Üstüme yık dünyayı,
Çöz bağlarını,
Ver sevdamı !!!
Arıyorum…

SEBEP EY !
ÇARE EY !
DERMAN EY !

Sevda çiçeğim,
Cennetim,
Beni anne eyleyenim…
Çaresizim,
Kızma bana,
Çözemiyorum bağlarını…
Korkma !!!

Gelişini sevdiğim,
Gelişini beklediğim,
Dayanamıyorum gidişine,
Derman olamıyorum derdine…
Ah benim miniğim,
Anne olmak yetmiyor her şeye,
Sadece bir acizim karşında.
Çaresizim kızma bana,
Tutamıyorum elini…
Korkma !!!

Sevda çiçeğim;
Sen gidiyor muşsun,
Benden, bizden?
Sen gidiyor muşsun şimdi,
Melek olacakmışsın…

Korkma !!!
Burdan daha güzel orası,
Bekle beni…
Korkma !!!
Daha ”anne ” diyemediğin ben;
Elbet geleceğim yanına…
Dünyaya fazla masum kalan kuzum,
Masumiyeti ile bana güç olan kuzum;
Çaresizim karşında,
Kızma bana !!!
Korkma !!!

GÜLE GÜLE SEVDA ÇİÇEĞİM
GİT SONSUZLUKLARA…

OĞULLAR ÖLÜR
BİR KAFES OLUR ÖLÜM
ANA KALBİ BİR KUŞTUR
AZAD KABUL ETMEZ
Erdem Bayazıt -Ölüm Risalesi

Düşler ülkesinden bir kaza sonucu sevgisiz insanlarla dolu dünyanıza düstüm. Kim oldugumu sorarsanız "Biraz rüzgarım biraz dalga" şairin dediği gibi. Aslında belki kendimi arıyorum ben de burda. Yaşım konusunda da farklı düşünceler var ama ben hepinizle akranım. Burdan çoğu zaman düşler ülkesine olan özlemini paylaşıyorum sizlerle. Herşeyin yeterince gerçek olduğu bu dünyada biraz da olsa hayallerimize sahip çıkalım ne dersiniz ? Unutmayın insan kardeşlerim: "İnsan Sevgi İle Yaşar "

1 Comment

Yorum bırakın

Your email address will not be published.

Edebiyat Kategorisinde Son Yazılar

Aynaya Bakınca -1

Saat hayli geç olmuştu ama aksi gibi canı çay çekiyordu. Çayı içtikten sonra gece uyuyamamak vardı

Minik Bir Eğitim Meselesi

Benim minik öğretmenim, bilsen gözlerinden neler öğrendim. Sen uyuyorsun şimdi, ama ben hala eğitimdeyim. Bir öğretmen

Gün Doğarken

Bir gece yarısı uyanmıştım, gözlerimi açmadan önce uzun bir soluk düşündüm, birazdan saatim çalacak ve saatimin