İçindekiler
Edep Nedir?
“Toplum töresine uygun davranma, iyi ahlak, incelik, terbiye”. Aha edep bu! Sözlükte dahi anlam içeriğinde ahlak olan bir kelimedir, edep.
Aynen, önemli bi’şey edep. Hadi başlayalım.
Günümüz çağında dünyada yaklaşık 8 milyar insanız. Bu sayının içindeki erkek ve kadınlar neslinin devamı -aşık olduğu- için birbirleri ile Allah’ın emri peygamberin de kavli olunca evlenmişler ve çoluk çocuğa da karışmışlar.
Peki, -bu kısmı bir erkek olduğum için erkek partnerin sözlerinden dillendireceğim- siz evlilikteki partneriniz nasıl olsun isterdiniz?
-Şöyle sarı saçlı olsun. Ama uzun olsun. Ya da uzun olmasın.
-Gözleri mavi olmasın, mavilerle çok sürmüyor ilişkiler.
-Beni karizmatik göstersin değil mi erkek adamız icabında?
v.s. cümlelerle içten içe kendimizi çiziyoruz aslında. Ha ben bunu mizahi cümlelerle anlattım. Güldün tabi.
Ama başkası içten içe bu gülün’cek duruma çoktan kendini kaptırmış olabilir.
Yahu, tamam da bu fikirlere kime göre, neye göre?
-E, bana göre.
Gezilecek Yerler Var!
“İnsanda yok ise neylesin medrese, mektep!
Okusa alim olsa yine merkep, yine merkep..! “
Şöyle dünyayı iki turlayalım derken kardeş ülkemiz, güzel ülkemiz Bosna Hersek’e geldi ayaklarımız. Hele ki görülesi yerdir dillere destan meşhur köprüsü: Mostar.
Mostar, Mostar… 16. yy.’da Mimar Sinan’ın talebesi olan Mimar Hayrettin tarafına yapılmış narin, kibar bir köprüdür.
Şehirden uzaklaşmak için bu köprüden yürüyerek geçtiğinizde kaldırımlı bir yol görürsünüz. Durun, Arnavutluk’ta değil, Bosna Hersek’teyiz.
Bu kaldırım başka!
Yürümeyi Bilmeyen İnsanlar Var!
İnsanların tahta ayakkabılar kullandığı zamanlarda yürüyüşünü zorlaştıracak kaldırım bunlar! Hele ki garip, tümsek şeklinde taşlarla yapılmış olanlarından bahsediyorsak.
Düşünsenize bir erkeksiniz. Yolda bir bayan görüp -ya da zıt durum- bakayım derken şu saçma taşlar yüzünden ayağınız kayıyor, hele ki tahta ise ayakkabılarınız, sonuç kaçınılmaz!
Baktılar düşecekler yere, başını kaldırmadan adeta önemli bir sınavda kendini kağıda bakmaktan alıkoyamaz gibi önlerine bakarak yürümek zorunda kalmış gönlü büyük Bosna insanları.
Ama arada sırada yürümeyi bilmeyen insanlar da olmuş tabi. Genci de olmuş hatta yaşlısı da olmuş. Olur.
Mesaj verildi.
Edepli Bir Son
Böyle güzellikler ve anlamlı hikayeler bilinmeli, bilinense unutulmamalı.
İşte bugünkü yazımızda Bosna’nın bu manidar hikayesini sizlerle paylaşmış olduk. Ha değerini bilin. İnternette bulamazsınız!
Peki, biz bugün neticede neler öğrendik? Şöyle kısa özetle:
- Edep önemli.
- Bosna Hersek’in güzelliklerini
- ve bilinmeyenlerini.
bunlara ben dahil çok güzel bir şey daha öğrendik:
-Merkep, eşek demek.
Tahta ayakkabıların giyildiği bir dönemi ilk defa duydum. İlk insan, öldürdüğü hayvanın derisinden ayakkabı yapmayı denemiştir herhalde. Ki kaldırımların yapıldığı bir dönemde tahta ayakkabı giyen birisi olsa olsa apaçilerin atası olur.
Araştırarak yorum yapın lütfen. Takunya diye bir gerçek var. Ayrıca yüzyıllardır Hollanda’da yapılan geleneksel tahta ayakkabılar var. Edep ya hu!
Vikipedide 'Ayakkabı tarihi'ne girdiğinizde ilk insanların deri ayakkabılarla beraber tahta ayakkabıyı da yoğun olarak kullanmaya başladığı görebilirsiniz 🙂
Taş yolların bu amaçla yapıldığını ilk defa duydum. Kim bilir bilmediğimiz ne incelikler vardır.
Ben de ilk defa öğrendiğimde tahmin etmediğim bir tepki vermiştim bu bilgi için 🙂