Tarih 10 Temmuz 1856… Yani bundan tam 156 sene önce ama belki de bugünün bile ilerisinde bir adam, bilim insanı; varını yoğunu bilime, insanlığa hizmet etmek adına bu tarihte o zamanın Avusturya İmparatorluğu’nda dünyaya geldi. Tesla, 7 Ocak 1943’teki vefatına kadar bugün kullandığımız tüm iletişim teknolojilerinin, uzay teknolojilerinin, kablosuz iletişimin ve daha birçok icadın temelini attı ve adını bilim dünyasına sonuna kadar hak ettiği “elektriğin efendisi” lakabıyla yazdırdı.
Nikola Tesla… Gerçek bir dahi olmasının yanında insanlığıyla örnek alınması gereken gerçek insanlardan biriydi. Hiçbir zaman çok zengin olmadı hatta yaşamının son yıllarını otellerde alacaklılarından kaçarak geçirdi. Planladığı ve gerçekleştirmeye yakın olduğu birçok buluş, enerji sektörünü elinde tutan ağa babalarının işine gelmediği için o ya da bu şekilde baltalandı ama o üretmekten asla vazgeçmedi.
Tesla’yı anlatmaya bu satırlar yetmez. Peki, o zaman tüm bu satırların nedeni ne? 74 sene önce ölmüş bir adamı biraz da olsa anlatma ihtiyacı niye? Öncelikle belki bir vefa borcudur. Birçok gerçek sanatçı ya da bilim insanı gibi onun da öneminin o öldükten sonra anlaşılmış olmasıdır. Ama bunun yanında hiç kuşkusuz bir sebep daha var. Tesla Motors ve onların ürettiği Tesla arabaları…
https://parlakjurnal.com/elon-muskin-uzaya-gonderdigi-tesla-arabasi/
Silikon Vadisinde 2003 yılında Martin Eberhard ve Marc Tarpenning adında 2 elektrik mühendisinin ortaklaşa kurduğu bir fabrikadır Tesla Motors. Adını tahmin edebileceğiniz gibi asrın dâhilerinden olan Nikola Tesla’dan almış olup onun 1882 yılında temelini attığı ancak o güne kadar yapılmayan, yapılması denense bile başarısız olan bir konu üzerinde kâr gütmeden çalışmaya başladırlar. Elektrikli arabalar… O zamana kadar üretilmesi denenen tüm elektrikli arabalar küçük, konforsuz ve sürekli şarj edilmesi gereken taşıtlar olduklarından yaygın inanışta elektriğin bir arabanın çalışmasına yeterli güçte enerji sağlayamayacağı yönünde olmuş. Ancak bu inanış 2008 yılında bu şirketin ürettiği Tesla Roadster model arabayla tarihe karışmış ve daha tam olarak fosil yakıt kullanan araba devrini kapatamasa da bu yolda sağlam bir adım atmıştır.
Dünya son hızla kirlenmekte… Ses, toprak, su derken hava kirliliğinin en önemli nedenlerinden biri bu fosil yakıt kullanan arabaların egzozları olmakta… Ayrıca bu yakıtların pahalılığı ki özellikle bizim gibi petrolü son derece pahalı kullanan ülkelerde hem ev bütçesine hem de ekonomimize son derece zarar vermekte… İşte bu noktada anlaşılıyor elektrikli arabaların önemi. Bu araçlar elektrik kullandığından ötürü herhangi bir zararlı gaz oluşturmuyor ve özellikle son modeli 500 km’lik yolda sadece 18 liralık elektrik harcayarak ucuza konforlu bir seyahat sağlamış oluyor. Bizim için tek sorun ülkemizde bu araçların fiyatının yaklaşık 500 bin TL kadar olması ve araçları şarj edecek istasyonların bulunmaması.
Faaliyete başladığı 2003 yılından ancak 10 yıl sonra hissedarlarına kâr payı kazandırmış şirket. Şu an yaklaşık 12.000 çalışanlanı olan bir şirket olmalarına rağmen amaç sadece para kazanmak olmamış aslında. Şirketlerine adını verdikleri dahi gibi o adın hakkını vererek bir amaç uğruna mücadele etmişler. Ve dünyanın birçok yerinde dolanan kurtların aksine, dünya bu mücadeleler sayesinde daha yaşanılası ve güzel bir yer haline geliyor.
Güzel blog umarım çizgini yükselterek uzun soluklu bir site olur.
umarım teknoloji bizi ele geçirmez. şu sıralar larry page’in uçan arabalarla ilgili haberlerini okuyoruz. aynı zamanda elon’ın. kanadanın bir kasabasında uçan bir araba ürettiler. şu sıralar sanırım tanıtımına başlayacaklar.