Hediye(!)

3

“Bi gül alsanıza kızım” diye bir ses böldü muhabbetimizi. Israrla gül satmaya çalışan kadınlardan biriydi. Biz istemedikçe daha da ısrar etse de en sonunda ayrıldı yanımızdan. Bi on beş dakika sonra tekrardan yanımıza geldi ve “kızlar size birer gül hediye edeyim, alın hadi” dedi. Biz yine istemediğimizi, bu gülleri satması gerektiğini söyleyip teşekkür ettik. Kadın ise bir gülü yanıma bırakıp “ben bu gülü hediye ediyorum, benim hediyem” dedi.içekler rengarenk

Bu kadar içten ve ısrarla hediye etmek isteyişine hayır diyemedim daha fazla. Hem hediye veren birini geri çevirmek ne kadar doğruydu? Bu düşüncelerle gülü aldım. Çiçekçi kadın satarak para kazandığı güllerinden birini bana vermişti. Duygulanmıştım, dünyada böyle insanlar hala varmış demek ki diye geçirdim içimden. O sırada kadın kucağındaki çocuğu göstererek kendisi için değil de yavrusu için yardım etmemizi söyledi. Anlayamadım bi an kalakaldım.. kucağındaki bebeğe baktım bir de elimdeki güle baktım. Artık yapacak bir şey yoktu, gül elimdeydi…”hediye” diyerek verdiği gül..cebimizden çıkardığımız bozuk paralardan verdik kadına ve kadın yanımızdan uzaklaştı. Bizi de düşüncelerimizle baş başa bıraktı. Arkadaşım onların hep böyle yaparak para topladıklarını söyledi.  Bilmiyordum..daha önce hiç böyle bir kandırmacayla karşılaşmamıştım. Ne zamandan beri bu dünyada hediyeden karşılık beklenir olmuştu? Bu insanlar karşılığında bir şey beklemeden vermeyi bilmiyorlar mıydı? Yazık.. işte bu hayal kırıklığıyla elimdeki gülü gerçek anlamda “hediye etmeye” karar verdim. Hem de küçük bir kız çocuğuna.. fikirleri ve amaçları kirlenmiş, gülümsemeyi gülümsetmeyi unutmuş bu dünyadan uzak kendi hayal dünyasına sahip olan çocuklardan birine… metroda yanıma oturan ve elimdeki çiçekelere kaçamak bakışlar atan kısa saçlı küçük kıza gülümseyerek elimdeki gülü uzattım. Küçük kız ilk duraksadı, anne babasına baktı ve sonra gülümseyerek gülü aldı. İçine kaçan bi sesle teşekkür etti. Elimdeki diğer iki çiçeği gösterip isterse bunlardan birini de alabileceğini söyledim. Beyaz papatyayı uzanıp aldı. Elindeki çiçekleri gülümseyerek burnuna götürdü gözlerini kapayarak kokularını içine çekti…Sahi büyükler çiçekleri koklamayı ne zaman unutmuşlardı?

Konuk Yazar: S.A

3 Comments

  1. Hediyeden karşılık beklenen çıkarcı bir dünyada yaşıyoruz. Çıkarlarını amaç edinmiş insanların her bir zerresi de tutsak aslında. Yazı çok güzel bu arada…

Yorum bırakın

Your email address will not be published.

Edebiyat Kategorisinde Son Yazılar

Sevgi Eken Sevgi Biçe

Saçıma ak düştü bu sene, İlk tanenin havaya düşmesi gibi; Hiç olacak olanın üstüne. Hissettim o

Şapșik

En beklenmedik anda, nameler getirdi güvercinler. Bilmiyorum nasıl vardım yanına, başım kollarımın arasında. Bakışınca gözlerinle, düşüncelerim

Kardan Adam

Güneşin ilk ışıkları henüz yeni yeni karların üzerine vuruyordu. Sabah koşusunu yapmak için evinden hızlı adımlarla

Aynaya Bakınca -1

Saat hayli geç olmuştu ama aksi gibi canı çay çekiyordu. Çayı içtikten sonra gece uyuyamamak vardı