Her Şeye Rağmen

Eğer
onu her görüşünde ritmini sebepsizce bozuyorsa kalbin…

Mutsuz olduğun halde onu mutlu görmek için çabalıyorsan,
sadece o gülsün istiyorsan…

Saatlerce bekliyorsan onu bir an bile görebilmek için,
gözlerinde bile hayat buluyorsan…

Geceleri rüyama gelmedi diye üzülmek yerine
yine rüyana gelmeyeceğini bildiğin halde gelir diye uyuyorsan…

Onca kişi fısıldıyorken kulağına
sadece onun sessizliği sağır ediyorsa seni…

Herkesin seni düşünmesi umurunda değilken
onun sana selam vermesi bile baştan çıkarabiliyorsa seni…

O yokken yanında, O’nsuzken,
halka açık alanlar bile zindan gibi geliyorsa sana…

Gece geç saatlere kadar uyuyamamışken
hala o şişmiş gözlerinle onu düşünmeye devam edebiliyorsan…

Daha bir kere görememişken onu,
hayallerinle yaşatabiliyorsan varlığını…

Milyonlarca ses,koku,renk varken,
sen sadece onun hırçın sesini,alnındaki gül misali kokan terini,
son giydiği elbisesinin renklerini çıkaramıyorsan aklından…

Onu görmeyi,elini tutmayı geç
onunla aynı gökyüzüne bakışın tebessüm oluşturabiliyorsa o solmuş yüzünde…

Onu yalnız olduğunda aklından geçirmek değil de
aklından çıkarsan darılır bana,küser gider diye hayıflanıyorsan…

O sana “Geleceğim..” dediği zaman
gelmeyeceğini bildiğin halde onu bekleyebiliyorsan…

Zaman,senin için adeta kaplumbağa gibi ilerliyorken,
onunla bir olunca nasıl geçtiğini bir türlü çözemiyorsan…

 

 

Ansızın birisi onun adını ağzına aldığında
yanaklarında narin kırmızı renkli gamzeler oluşuyorsa,utanıyorsan…

Telefonunu birisi aradığında,kapının zili çaldığında,camına taş atılıdğında,
seni eski bir dostunun aradığını,kapıyı komşunun çaldığını,taşı sokak çocuklarının attığını düşünmeyip,akıl etmeyip ; telefonu ‘onun adını’ ağzına alıp açıyorsan,kapıya ‘o geldi’ diye koşuyorsan,taşı ‘seni özledi’ diye attı sanıyorsan…

Sadece  “merhaba” yazacak olduğu bir mesaj için
saatlerce bekleyebiliyorsan telefonun başında…

Kalbini kırdığı zaman o suçlu olduğu halde
kendinde bir hata bulabiliyorsan ve yine en son sen özür dilemek zorunda kalıyorsan…

Başkaları onunla selamlaşmak için elini tutarken
sen utancından yüzüne bile bakamıyorsan…

Onu ağlarken gördüğünde,
onunla ağlamaktan çok onunla gülebilmeyi hedef koyabiliyorsan kendine…

Onu her şeyden vazgeçip beklentisiz sevebiliyorsan
sadece seninle var olmasını istiyorsan…

Kendinden çok onu düşünüyorsan
arada yemek yemeği hatta su içmeyi bile unutuyorsan…

Onu sevmeyi: ona sarılmak,sahip olmak değil de
‘onun mutluluğuyla mutlu olmak’ görüyorsan…

Ve sen sadece o sevdiğin için
bütün kadınlardan vazçagebiliyorsan…

Her şiirde O’nu anlatan bir dize,her şarkıda O’ndan bir parça,
her resimde O’ndan ayrı bir güzelliği görüyorsan, her kitap anlatıyorsa sana O’nu…

Gerçekten bunlar oluyorsa
sen aşık olmayı hakediyorsundur arkadaşım!
Kendinle gurur duy ve gülümsemeyi ihmal etme.
Vesselam.

Yorum bırakın

Your email address will not be published.

Edebiyat Kategorisinde Son Yazılar

Çubuk Köprüsü

Öykü/  Sarı Ahmet’im geldin mi nazara Onsekizinde koydular mezara Çıbık Köprüsü gözlerin kör ola Nasıl kıydın

Şişedeki Yasa

Öykü/  Esasında başlangıcın ne ilham verici bir kadın güzelliğinden, her anı birbirinden farklı bir doğa olayından

Yolu Görmek

Çok da huzurlu sayılmayan uykusundan uyanmıştı. Bir müddet tavanı seyrettikten sonra saate baktı. Yavaşça yattığı yerden

Zaman Şiiri

Nasıl ilerliyor, Nereden geliyor, Nereye gidiyorsun? Eyy zaman! Gözlerim kapalı, Kulaklarımda iken melodim, Tahayyüldedir zihnim, On