Bir kısır döngünün,
Tam ortasında duruyoruz…
Şu hayat sayfasında,
İnancım,
Mürekkebim…
Kalb-i insanî,
Kalemim…
Ağma yüzler gördüm,
Lâl…
Ceketleri ilikli…
Ruhları sefildi…
Karanlıkla oynuyorlardı,
Bir şarkı vardı,
Kulaklarında…
Dillerinde…
Yağ satarım,
Bal satarım…
Sağır beşerler gördüm,
Hissiz…
Kurt dolmuştu zihinleri…
Çürümüştü bedenleri,
Yüreklerindeki nefretleri…
Hatırlatmaz mı hiç,
Habil ile Kabil’i …?
Ne sabiler gördüm…
Bakışlarında gizliydi,
Söyleyemedikleri…
En acısı idi,
Hiç -büyüyememeleri- …
Nice kuşlar gördüm,
Kınalı elleri…
Hüzünlü gözleri,
Güleç yüzleri…
Sevgiden yuva yapmış,
Kırık kalpleri…
En güzel melekleri gördüm,
Gözyaşları sürmeli…
Ayaklarının altında,
Cennet bahçeleri…
Demirden dağlar gördüm,
Hasretten eridi…
Kimisi -gölgelerini- sevdi…
Kimisi…
Başka diyarlarda bekledi…
Masallardan kaçmış,
Prensesler gördüm…
Mutsuzdu harikalar diyarı,
Sessizdi şatoları,
Aradıkları tek şey,
Kaybolmuş çocuklukları…
Nice cengaverler gördüm,
Çeliktendi kanatları…
Susuzdu toprakları,
Damla damla ruhları…
Çiçek açar,
Atılan her adımları…
Namerdi titretir,
Bakışları…
Puslu bir hava gördüm,
Maviye hasret…
Bilmezler ki,
Sisten sonra gelir Rahmet…!
Saygı ve sevgiler…🌸
Konuk Yazar: Seren Yıldız