Ortalama uzunluğu 3,5-4 metre olan ince bağırsaklar, sindirim ve absorbsiyonun temel organıdır. Bunun yanı sıra immünolojik ve endokrin olaylarda da rol alır.
Herhangi bir sebeple yapılan bağırsak rezeksiyonunun sonrasında hastanın yaşam şansını ve kalitesini belirleyen temel faktörler vardır. Bunlardan bazıları rezeke edilen segmentin boyu, yeri ve hastanın genel durumudur. Bu faktörlerden uzunluktansa anatomik pozisyon yaşam için daha önemli gibi durmaktadır. Proksimal rezeksiyonlar distalden daha iyi tolere edilirler.
İçindekiler
Kısa bağırsak sendromuna ne neden olur?
Nedenleri, erişkin ve çocuk olarak ikiye ayırmak faydalı olacaktır. Erişkinde mezenter damar tıkanıklıkları, crohn, strangüle fıtık, volvulus, tümör başta gelen sebeplerken çocukta nekrotizan enterekolit, intestinal atrezi, gastroşizis, malrotasyon, volvulus önemli sebeplerdir.
Klinik evreler nelerdir?
Evre 1: Ameliyatı takiben geçen 3 haftalık süreçtir. Kısalan bağırsak ve artan mide salgısı nedeniyle sıvı kaybının maksimum olduğu dönemdir. Bu dönemde tedavi sıvı ve elektrolit açığının kapatılmasına dayanır. Hastaya bağlı olarak 2. ya da 3. gün civarı total parenteral beslenmeye başlanır. 30 kcal/kg düzeyde enerji uygundur. Mümkün olan en kısa zamanda oral ya da enteral beslenmeye geçilmelidir. Dışkı hacmi ve sıvı elektrolit dengesi bu kararda belirleyicidir.
Evre 2: Birinci evreyi takiben geçen 3-6 aylık süreçtir. Sıvı kaybı geriler, intestinal adaptasyon gelişir. Enteral beslenme tolere edilebildiğince başlanıp parenteral destek zamanla azaltılmalıdır. Hedef parenteral desteği tamamen kesmek olsa da bazı hastalarda bu mümkün olamamaktadır. Bu dönemde hasta metabolik olarak monitörize edilmelidir. Kısa bağırsak sendromu tedavisinde bazı ilaçlar faydalı bulunmuştur: Loperamid, ranitidin, omeprazol, oktreotid, kolestramin…
Evre 3: Genellikle 3-12 ay sonunda bu evre başlar. Yapılan ameliyata bağlı olarak çok sayıda beslenme ve metabolizma sorunu çıkar. Hastaların %30’unda osteomalazi ve pek çoğunda anemi vardır. Hiperokzalüri, hipomagnezemi, üriner sistem taşları, safra kesesi taşları gelişebilir. Bu dönemde ishali kontrol etmek için 2. dönemde kullanılan ilaçlar faydalıdır. En az bir yıl oral stabil olarak beslenen ve büyük bir sorun yaşamayan hastaların sıvı ve katıların ayrı alınması gerekliliği ortadan kalkar ve normal diyete geçer. Bir metreden az barsağı kalanlarda uzun süreli ya da ömür boyu evde parenteral beslenme desteği gerekebilir.
*Kaynak olarak İskender Sayek’in editörlüğünü yaptığı TEMEL CERRAHİ EL KİTABI kullanılmıştır.
Bir diğer özet patoloji yazıma buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Bilgilendirici ve öz bir yazı olmuş. Elinize sağlık sayın yazar.