Avrupa’nın içerisinden geçtiği birçok kırılma noktası olsa da hiç şüphesiz bunlar arasında en önemlisi Rönesans’tır. Günümüz Avrupa’sının gelişmiş bir medeniyet haline dönüşmesinde en kilit role sahip olan Rönesans, temel olarak bir sanat ve bilim akımıdır. “Yeniden Doğuş” olarak tanımlanan bu büyük sanatsal hareketlilik beraberinde insan yaşamına dokunan birçok unsuru da getirmiştir. 15. ve 16. yüzyılları kapsayan Rönesans hareketi, Avrupa’yı kilisenin baskısından kurtarmış ve en önemlisi modernleşme hareketinin zeminini hazırlamıştır. Aynı zamanda eğitime de doğrudan etki etmiş ve Avrupa’da eğitim standartlarında çıta hiç olmadığı kadar ihtişamlı bir noktaya ulaşmıştır. Rönesans’ın en büyük etkisi ise dogmatizmle bezenmiş Skolastik düşünce üzerine oldu. Kilisenin asla değiştirilemez olarak kabul edilen birçok düşüncesi Rönesans’ın yenilikçi sanatçılarıyla sekteye uğradı. Peki ama Rönesans neler getirdi? Rönesans’ın sonuçları nelerdir?
İçindekiler
Rönesans’ın Nedenleri
Toplumların gelişimi, durmaksızın süregelen uzun yılları kapsayan bir süreçtir. Bununla birlikte toplumun ileriye gitmesini sağlayan bazı sıçrayışlar, çok hızlı ve aniden ortaya çıkar. Rönesans, gerçek anlamıyla Avrupa toplumunun sıçrayış hareketidir. Sanat, bilim ve felsefe ile şekillenmiş olan bu etkileyici sıçrayış, İtalya merkezli olarak başlar.
Özellikle İtalya’nın Floransa şehri Rönesans hareketinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Tam da bu sebepten Floransa, Rönesans’ın başkenti olarak kabul edilir. Bu muhteşem yenilikçi hareket, köklerini batının düşünsel birikiminden ve antikitenin kadim eserlerinden almıştır. Antikite, temel olarak antik Yunan dünyasına ve Roma eserlerine işaret eder.
Matbaanın yaygın olarak kullanılmasıyla birlikte Avrupa’da felsefe tarihinin temellerini oluşturan antik Yunan düşünürlerinin kitapları arka arkaya basılmaya başlanmıştır. Aynı zamanda özellikle hukuk ve sanat alanında gelişmiş olan Roma döneminden eserler de yine İtalya’nın sahil kasabası Floransa’da önemli derecede etki göstermeye başardı.
Yüzyıllardır gelişmişlik bakımından doğunun çok gerisinde kalan Avrupa, Rönesans hareketi ile yeniden dirilişe geçmiş ve bugün sahip olduğu medeniyet düzeyinin temellerini atmıştır. İtalya’da başlayan bu çarpıcı ve sanatsal anlamda yıkıcı hareket, daha sonra Avrupa’nın diğer toplumlarına ve ülkelerine de sıçramış başta; İngiltere, Hollanda, Fransa ve Almanya olmak üzere tüm Avrupa’da kritik etkiler ortaya çıkarmıştır.
Rönesans’ın Düşünsel Arka Planı
Rönesans’ın düşünsel arka planı hakkında birçok farklı iddia vardır. Buradaki su götürmez gerçek ise Rönesans üzerinde antik Yunan filozoflarının ve Roma dönemi yazarlarının yüksek düzeyde etki gösterdiğidir. Döneme daha derinlikli ve köklü inceleyen çalışmalar ise temel olarak Rönesans’ın düşünsel arka bahçesini 13. ve 14. yüzyıllara dayandırır.
Söz konusu iddiaya göre Rönesans, ilk olarak 13. Yüzyılda Dante Alighieri’nin eserleri ile yeşermeye başlamıştır. 13. yüzyıl, gerçekten de küçük bir Rönesans gibidir. Dante’nin dönemin üzerinde sanatsal imgeye sahip olan eserleri, Bondone’in tabloları Lorenzo Ghiberti’nin heykelleri, gerçek anlamıyla Rönesans’ı çağrıştırır. Üstelik tüm bu sanatçılar 13 ve 14. yüzyıllar arasında yaşamıştır.
Dolayısıyla Rönesans’ın düşünsel arka planına dair bu iddia oldukça gerçekçi bir zemindedir. Aynı zamanda Rönesans’ın doğuşuyla bağdaştırılan bir diğer husus da ekonomik etkenlerdir. Avrupa, çok uzun süredir ekonomik ve ticari anlamda doğunun gerisinde kalmıştır. Rönesans’ın ortaya çıktığı dönemlerde başlayan gümüş madenciliği ve ticareti Avrupa için bir kırılma noktasıdır.
Ekonomik gelişmiş, düşünsel ve sanatsal sıçrayışı da beraberinde getirdi. Aynı zamanda toplumun zengin ve üst tabakasının sanatçılara ihtiyaç duyması ve bu duruma paralel olarak sanatçılar üzerinden zenginleşmeye devam etmeleri Rönesans’ın desteklenmesini sağlamıştır. Birçok sanatçı Avrupa zenginlerinin himayesinde bulunmuş ve onlar için sanat eseri üretmiştir.
Rönesans Sanatçıları
Rönesans sanatçıları, oldukça geniş bir alan üzerinde eser vermiş olsa da çoğunlukla heykel ve resim sanatı bu dönemde ön plana çıkar. Rönesans’ın en etkileyici sanatçısı Leonardo da Vinci, yaptığı tablolarıyla yüzyılları aşan bir üne sahip olmuştur. Bununla birlikte Da Vinci, sadece bir resim sanatçısı değildir.
Aynı zamanda kentlerin peyzajını düzenleyen, mühendislik harikası yeni makineler tasarlayan, düşünceleriyle filozof kimliği olan ve tıp bilimi üzerine etkileriyle tıbbi gelişime katkı sağlayan komplike bir sanatçıdır. Mimar, mühendis, filozof, mucit ve matematikçi gibi sıfatlarla tanınmayı başarmıştır.
Leonardo’ya; Michelangelo, Raffaello Sanzio, Donatello, Michelangelo, Lorenzo Ghiberti, Caravaggio, Titian gibi büyük sanatçılar da eşlik etmiş ve Rönesans’ın sanatsal perspektifini oluşturmuşlardır. Ayrıca Floransa’nın ünlü ve egemen ailelerinden Medici Ailesi, Rönesans sanatçılarını destekleyen ve sanatsal gelişimi himaye eden tutumu, bu büyük sıçrayışın finansal gücünü sağlamıştır.
Rönesans ve Bilim
Rönesans, sadece sanatsal bir hareketlilik değildir. Özellikle Arap dünyasının bilim insanları ve filozoflarından yapılan çeviriler, bilimsel gelişimi de beraberinde getirdi. Matbaanın da gelişmesine paralel olarak kilise merkezli inancın yerini Rönesans’ın da etkisiyle birlikte bilimsel düşünce ve bilimsel bilgi gibi kavramlar aldı.
Bilim ve teknik Rönesans hareketliliğine paralel olarak gelişti. Deneye ve gözleme dayanan bilimsel paradigmalar için Rönesans etkileyici bir zemin hazırladı. Bu dönemde İtalya’da yaşamını sürdüren Galilei Rönesans için bedel ödedi. Diğer birçok bilim insanı ve düşünür, skolastik düşüncenin güç ve şiddet merkezli baskılarına maruz kaldı. Rönesans, 200 yıl sürecek bilimsel devrimin kapılarını aralamış oldu.
Sonuçlarıyla Rönesans
Sonuçlarıyla Rönesans, bu sanatsal ve bilimsel hareketliliğin çağın çok ötesinde olduğunu göstermiştir. Şüphesiz Rönesans’ın en önemli sonucu, Avrupa’da yüzyıllardır hakim olan skolastik düşüncenin artık tam anlamıyla kırılmaya başlamış olmasıdır. Skolastik düşüncelerin yerini bilimsel paradigma, dogmatik inançların yerini ise bilimsel bilgi almıştır.
Ayrıca Rönesans, reform hareketli için de zemin hazırladı. Tüm Avrupa’yı etkileyen reform hareketi, tıpkı Rönesans gibi; sanat, bilim, matematik, felsefe alanlarında toplumun ileriye doğru hareket etmesini sağladı. Kiliseye olan güven oldukça azaldı. Aynı zamanda Avrupa’da eğitim seviyesi oldukça yüksek bir noktaya ulaştı. Avrupa devletlerinin iktisadi uygulamalarında reformlar yapıldı. İtalya toplumu halk ve aydın sınıf olmak üzere iki farklı şekilde kategorize edilmeye başlandı.