Hepimiz tasarrufun ne kadar önemli olduğunu biliyoruzdur ancak ne çapta şeyler yapabileceğini pek de düşünmemişizdir. Bugün size sanki yedim demenin önemini anlatacağım.
Örneğin sigarayı bırakmanın ya da “bundan sonra alkol kullanmayacağım”ın sonuçlarının sağlık açısından kısmını geçersek eğer, insanlar için daha çekici olan para bakımından çok ama çok gelirli bir hamle olduğunu fark ettik. İlla ki fark etmişizdir.
Peki bu yazının amacı sizce -eğer ki içiyorsanız- sigarayı ya da alkolü bıraktırmak mı? Hayır, hiç öyle düşünmedim açıkçası. Ben bugün “paranın değeri”ni ispatlayacağım size.
İçindekiler
Ali’nin Karnı Acıktı…
Dünya genelinde yemeğe düşkünlük seviyesi hayli fazla. Diyabete, obeziteye, hipertansiyonlara girmiyorum bile.
Bu yemek düşkünlüğünün de sonuçları eğer normal gelirli bir toplum bireyi isek en başta çektiğimiz para sıkıntıları, ekstra getirisi borçlar dahi olabiliyor.
Peki, nefsimizin bu çılgın doyumsuzluklarına nasıl engel olup da paramızın cebimizde kalmasını sağlayabiliriz ?
-Sabır yahu, sabır.
İnanmazsanız bakın:
-Sabreden derviş, muradına ermiş.
-Sabrın sonu selâmettir.
-Sabır acıdır, meyvesi tatlıdır.
ve daha da fazlası tabi. Fakat benim için en kritik özlü söz şimdi geliyor:
– Tekkeyi bekleyen çorbayı içer.
Çorba vs. Saray Yemekleri: Fight! ve Sanki Yedim Camii!
18. yüzyıl Osmanlı’sında yaşayan basit bir esnaf: Keçecizade Hayrettin.
Nefsine hakim olamadığı için parası ile ne var ne yok ne kadar güzel yemek hepsini yemiş bitirmiş. Haliyle parası gidiyor tabi cepten.
Fakat bir gün kendine bir “Dur” çekmiş ve o günden sonra nerede güzel bir yemek görse “Sanki yedim!” deyip bir kenara itmiş ve o leziz, pahalı yemekler yerine çorba ile idame ettirmiş durumunu.
Aradan yıllar yıllar geçip 20 yıl olmuş. Ve bizim basit esnafımız çorba ile geçinip de kenarda bir yere koyduğu arta kalan paralarını alıp küçük bir camii yaptırmış. Yaptırdı yani.
Adı da: Sanki Yedim Camii!
Kendileri, İstanbul Fatih’te bulunur.
San ki Yenesin !
Dostlar böyledir işte. Sabreden esnaf da gördüğümüz üzere murada eriyor.
Adam bildiğiniz level atlamış değil mi? Peki, sizce sıra bizde değil mi? Bizde bizde.
O halde hep beraber: Sanki içtik, sanki doyduk, sanki yedik!..
Sakinlikle kalın, hoşçakalın…
Samimiyetiniz gerçekten çok hoş ve okuyucu ile aranıza perde koymamanız da ayrıca değerli teşekkürler Onur bey
Fikir özgürlüğü niye kısıtlanıyor?