“Dermanım kalmadı. İnsanlar için çalışırken kendimden bir parça feda ediyorum. Artık tükeniyorum. Bir kere, bana, hasta gibi bakmasalar olmaz mı? Aramızda dağlar kadar fark yok, birbirimizi anlayabiliriz, eminim. Bir kere de ben anlatayım onlara yaşadıklarımı. Durun, kaçmayın hemen işinizi halledip. Benim de anlatacaklarım var size. O da gitti. ‘Sıradaki lütfen.’
Ne bekliyorsunuz benden? Sihirbaz değilim ki; ‘Hokus pokus, işte iyileştin.’ diyeyim. İsa değilim ki ben, sizi tekrar diriltebileyim. Hatta ben sizden daha hastayım. Siz beni iyileştirmeyi deneyin bir kere. ‘Nasılsın’ diyebilirsiniz mesela. Kusura bakmayın biraz zorluyorum sizi ama benim için bundan daha kolayı yok malesef. Neyse, devam edelim. ‘Geçmiş olsun, şikayetiniz neydi?’ Ne güzel bir cümle değil mi sizin için? Benden duymak istediğiniz tek cümle bu olsa gerek…
Sayın hasta ve çok değerli hasta yakınları size bir miktar katlanabilirim. Çünkü ben istedim bunu. Ama üstümden gelen baskı dayanılacak seviyede değil. Bana bunu yapanların hepsi korkak, iktidar açlığı çeken, kendini tatmin etmek için bana istediğini yapabileceğini zanneden narsist kişilikli insanlar. Daha ne kadar sayabilirim ki? Ne yapabileceğimi de bilmiyorum. Saatler bekle bekle geçmiyor. Sanki sona yaklaşıyorum. ‘Merhaba hocam, nasılsınız?’
Çığlıklarım yastığa sıkılmış bir kurşun gibi, bir tek ben duyuyorum. Herkes kendi derdinde boğulmuş, yaşamaktan pahalı ne var bu dünyada sanki? Uçurumun kenarındayım ve kimsenin umurunda değil. ‘Peki hocam, hemen geliyorum.’
….
Ama bu son gidişim olacak.”
Artık el ele tutulmasını vakti geldi. Kimse hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam edemez. Bu çıkmazdan çekin kurtarın onları. Uçurumun kenarında kimse yalnız kalmasın. Böylece binlerce insanın hayatını kurtarabilirsiniz.
İntihar eden 2 doktor ve 1 tıp öğrencisi için…
Dr. Engin Karakuş
Dr. Ece Ceyda Gülerek
Yağmur Çavuşoğlu
Yazar: Asaf