Terapistlerin Kendilerini Yalnız Hissettiklerinde Yaptıkları 5 Şey 5 things therapists do when they feel lonely

Terapistlerin Kendilerini Yalnız Hissettiklerinde Yaptıkları 5 Şey

/

Gerçek arkadaşlıklar inşa etmek zaman alır – bu da şu anda yalnız olduğunu söyleyen, yani her üç Amerikalı yetişkinden birinin durumunu göz önüne aldığımızda, kesinlikle rahatlatıcı bir şey değil. Ancak kendinizi daha iyi hissetmek için yeni bir yakın arkadaş bulmayı beklemenize gerek yok. Uzmanlar; küçük eylemlerin yalnızlıktan hızlı kurtuluşa yardımcı olabileceğini söylüyor. Terapistlere, yalnız olduklarını hissetmeye başladıklarında kendi hayatlarında hangi düşük eforlu adımları attıklarını sorduk.

Kolay Bir Grup Dersine Katılın

Louisville, Kentucky’de bir terapist olan Courtney Morgan, çok fazla çaba sarf etmeden kendisi gibi düşünen insanlarla bir arada olmak istediğinde yoga dersine gidiyor. “Bazen aktif olarak bir sohbete katılmadan insanlarla bağlantı kurmak istiyorum” diyor. Danışanlarına, ilgi alanlarına göre ister sporla, isterlerse eğitim ya da sanatsal bir şeylerle ilgili programlara göz atmalarını öneriyor. “Dersiniz sırasında cana yakın görünmeyi hedefleyin. Telefonunuza bakma dürtüsüne direnin. İnsanlarla göz teması kurun, gülümseyin, bir yabancıya yanına oturup oturamayacağınızı sorun ve eğitmene teşekkür edin. Bunlar kendinizi daha bağlı hissetmenin küçük yollarıdır.” diyor.

Bir Evcil Hayvanı Kucaklayın

Araştırmalar, kedi ve köpeklerle sadece 10 dakika geçirmenin stres hormonu kortizol seviyelerini düşürdüğünü gösteriyor. Bu yüzden Morristown, NJ’de bir terapist olan Allison Guilbault’un arkadaşlık istediğinde yavrularını araması şaşırtıcı değil. “Hayvanların yanında kendimi yalnız hissetmekte zorlanıyorum” diyor. “Orada sevgi var ve orada sadakat var.” Ayrıca, evcil hayvanlar sosyalleşmenin kapısını aralıyor. Guilbault bir keresinde yalnız hisseden bir danışanına kanişlerini yerel bir parka götürmesini ve tamamen iletişime açık görünmesini (telefonunu eline almadan) önerdi. Bu öneri işe yaradı: insanlar onunla sohbet etti ve köpeğini sevme isteğiyle yaklaştı, bu da moralini yükseltti. “Köpekler bir davettir.” diyor.

Sesli Mesaj Gönderin

Kaliforniya, Granite Bay’de evlilik ve aile terapisti olan Audrey Schoen, sesli mesaj yoluyla iletişim kurmayı seviyor. Yeni biriyle tanıştığında ve iletişim bilgilerini paylaştığında, mesaj atmak yerine ona sesli mesaj gönderiyor. Kendini yalnız hissettiğinde de aynı şekilde arkadaşlarına ulaşıyor veya kaydettiği eski sesli mesajları tekrar dinliyor. “Sesli mesaj almayı ve göndermeyi seviyorum. Sesli mesajlar bana çok daha özel hissettiriyorlar, özellikle uzaktaki arkadaşlarla iletişimde kalmanın eğlenceli bir yolu.” diyor.

İnsanları İzlemeye Gidin

Teksas, El Paso’da bir sosyal hizmet görevlisi olan Samantha Bender, kendini yalnız hissettiğinde safranlı lattesini yudumlarken insanları izleyebileceği ve en son Stephen King romanını okuyabileceği yerel bir kafeye gidiyor. “Bazen yalnızlık, doğrudan ilişkilerimizle ilgili değildir,” diyor, “ama etrafımızdaki dünyayla ilişkimizde nasıl hissettiğimizle ilgilidir.” Kamusal alanlarda o kadar çok şey oluyor ki – yeni sesler, kokular ve manzaralar – bu, onu şimdiki ana bağlamaya ve yalnızlık hissinden uzaklaştırmaya yardımcı oluyor. “Her şeyi içinize çekebiliyor ve çok fazla çaba sarf etmeden bir şeylerin parçası olduğunuzu hissedebiliyorsunuz,” diyor. “Başkalarıyla bire bir iletişim kuracak zihinsel enerjiye ve kapasiteye her zaman sahip değiliz.”

Eski Fotoğrafları Karıştırın

Yalnızken eğlenceli ve dolu dolu geçen zamanları unutmak çok kolaydır. Ancak en sevdiğiniz anıların fotoğraflarına bakmak yardımcı olabilir. Kendini yalnız hissettiğinde bunu yapan San Francisco’lu terapist Erika Bent, “Bu hemen neşe uyandırıyor” diyor. “Güzel anıları düşünmek, bağlantı kurmaya değer olduğumu hatırlamama yardımcı oluyor.” Ayrıca, “daha az yalnız hissetme olasılığını yeniden canlandırıyor,” diyor – ki bu bazen yalnızlığa karşı en güçlü panzehirdir.

 

 

Çeviri:
Angela Haupt
TIME – Mart 25/2024
The Brief Health

Gezmeye, okumaya, güzel bir tiyatro izlemeye aşığım. Gecenin bir yarısı eve giderken, sessizce yanınızdan geçebilirim. Sizinle aynı oyunda, yan yana aynı repliğe gülebiliriz. Evet, o gün bunun farkına varamayabiliriz. Ama belki bir gün, bir anıda, bir yazıda rastlaşırız sizinle. Kim bilir?

Yorum bırakın

Your email address will not be published.

Çeviri Kategorisinde Son Yazılar

Baştan çıkarıcı kokular

Mmm… Nasıl da kokuyor! Kokuların ve güzel rayihaların biz insanlar üzerinde etkisi vardır. Kokular, anılarımızı canlandırdığı