Üç değil beş değil on kere yüz kere milyon kere hayal etti. Kimse bilmedi, öyle çok hayal etti ki az kalsın çocuklara
DevamıEy ahali! Eksik bir şey var. Kaybettiğimiz bir şey. Kaybettiğimizi unuttuğumuz bir şey. Bir’in içinde çok olan, birken hep olan, Kaybettiğimiz bir
DevamıAdsız
Bir kırlangıç geçti dün üstümden selam bile vermeden. ‘Nerden gelir nereye gidersin?’ diyemedim. Karıştı damlalarım şehrin yağmurlarına haber bile vermeden. Nasıl böyle
DevamıAdam ve çocuk şehrin en yüksek yerinden, yanıp sönen sokak lambalarına baktılar. Sokak lambalarının aydınlattığı evlere baktılar. Karınca gibi iç içe
DevamıBak! İşte karşında varlığı ile yokluğu belirsiz minik bir damla… Usul usul yağan yağmurda, göğe çevirdiğinde başını, yüzüne değen, parmak uçlarından süzülen
DevamıEdebiyatsever birisinin, hiç edebi olmayan yazısıdır. Siz de kendinizi, boş vakti olmayan insanlardan biri olarak görüyorsanız, bu yazıyı okumayınız. Geçiniz efenim,
Devamı