gök tengri inancı

Gök Tengri İnancı Nedir?

/

Gök Tengri inancı ya da diğer adlarıyla Tengricilik veya Tengrizm, eski Türk ve Moğol topluluklarının dini perspektiflerini oluşturur. Gök Tengri dinin özellikle Türkler üzerindeki etkisi öylesine dikkat çekicidir ki günümüzde dahi bu inançtan izler taşıyan bazı davranışlar yaygın olarak gündelik yaşamda kullanılır. Çoğunlukla Türklerin İslam’ı kabul etmelerinde Gök Tengri dinini tek tanrılı bir din olmasının etkisine atıfta bulunuluyor olsa da Gök Tengri inancı, oldukça kompleks yapıdadır. Etimolojik olarak “Tengri” sözcüğü bugün yaygın olarak kullanılan “Tanrı” kelimesine karşılık gelir. Dolayısıyla Türklere özgü bu inancı sistemi göğü kutsallaştırır. Gök Tengri inancına göre Gök’ün en büyük tini Tengri’dir. Ayrıca “Tengri” sözcüğü, Orhun Yazıtları üzerine yapılan araştırmalarda çözülen ilk kelime olma özelliğine de sahiptir.

Eski Türklerde İnanç

Eski Türklerde inanç sistemini kavramanın en etkili yolu, sözcüklere yüklenen anlamlar ve buna bağlı olarak sözcüklerin etimolojik kazısını yapmaktan geçer. Tarihsel bir perspektif oluşturmak da yine etimolojik bağlantıları ve neden-sonuç ilişkilerini doğru keşfetmekle mümkündür. Bu doğrultuda Gök Tengri inancı, “Gök” ve “Tengri” sözcüklerinden türemiş kompleks bir dindir denilebilir.

Temel olarak eski Türklerde “Gök” ve “Tengri” sözcükleri bazı durumlarda aynı anlamda kullanılır. Önceleyin “Kök” şeklinde söylenen “Gök” sözcüğü, üç farklı anlamda kullanılmıştır. Bu üç anlamdan ilki günümüzde varlığını aynı şekilde sürdürür. Tıpkı günümüzde olduğu gibi eski Türklerde mavi rengini simgelemek ve gökyüzünü ifade etmek adına “Gök” ya da “Kök” sözcüğünü kullanılır.

Bununla birlikte Gök Tengri inancı açısından da oldukça belirleyici olan sözcüğün diğer anlamı ise; “Ulu, yüce ve kutsal” şeklindedir. Dolayısıyla “Gök Tengri”; “Ulu Tanrı” ya da “Yüce Tanrı” şeklinde günümüze uyarlanabilir. Bu inanışta ulu tanrı tektir, benzeri yoktur ve mutlak anlamda yaratıcı bir karaktere sahiptir.

Diğer birçok ilkel dinde olduğu gibi Gök Tengri inancında da tanrı, cezalandıran ve ödüllendiren özelliktedir. Özellikle savaş söz konusu olduğunda, devletin savaştan mağlup ayrılması Gök Tengri’nin devleti cezalandırdığı anlamına gelir. Diğer doğal felaketler, kıtlık, tabiat olayları da yine Gök Tengri inancı içerisinde tanrının cezalandırma veya ödüllendirme edimi şeklinde değerlendirilmiştir.

Gök Tengri Dini ve Üçlemeler

Gök Tengri inancı içerisinde yaygın olarak üçlemeler kullanıldığını gözlemlemek mümkündür. Eski Türkler; dünyayı, şeyi, eşyayı, yaratılışı ve varoluşu anlamak için üçlemelere sıkı sıkı bağlanmıştır. Buna verilebilecek en iyi iki örnek “Üç-Dünya Kozmolojisi” ve “İnsanın Üç Ruhu” düşüncesidir. Her iki üçlemede varoluşa dair inanç temelli önemli bir yaklaşımdır.

Gök Tengri inancında evren: yeraltı alemi, gök alemi ve bu iki alem arasında bağlantı işlevini gösteren “Dünyalar Ağacı” alemi olarak parçalı biçimde düşünülmüştür. Yeraltı alemi; Göktürklerde “Tamağ”, Moğollarda ise “Tam” olarak tanımlanmıştır. İnanışa göre yer altında iki ruhlu insanlar yaşamaktadır ve bu insanlarda “Ami Ruhu” bulunur.

Evrenin diğer parçası olan gök alemi ise; “Cennet” ya da “Uçmak” şeklinde tanımlanır. Gök alemi, temel olarak yer altı alemine benzer. Fakat burada insan ya da insan ruhuna rastlamak mümkün değildir. Çok daha aydınlık ve ihtişamlı bir yapıya sahip olan bu aleme yalnızca şamanlar -belli bir süre olmak kaydıyla- ziyarette bulunabilir.

“Dünyalar Ağacı” ise birçok din ve mitolojide olduğu gibi yeryüzündeki yaşamı simgeler. Metafor doğrudan ağaç imgelemine odaklanır ve dolayısıyla yeraltı alem ile gök alemi arasındaki bağlantıyı kurar. Ağacın kökü yeraltı alemini, ağacın uçsuz bucaksız şekilde büyüyen da dalları ise yeryüzündeki yaşamı tasvir eder.

Gök Tengri inancı içerisinde insan ruhu oldukça önemli bir yere sahiptir. Eski Türklerde yoğun olarak insanın üç ruhu olduğu düşünülse de bazı kavim ve topluluklarda dört ya da beş ruhlu insan tasviri de yapılır. Hatta Moğollar ve bazı Türk kabileleri kadınların erkeklerden farklı olarak dört ruhu bedeninde barındırdığı inancına sahiptir.

Gök Tengri İnancında Kutsal Varlıklar

Gök Tengri inancı da diğer birçok mitoloji ve din gibi kutsallara işaret eder. Bu kutsallar, sadece nesne ya da tanrısal varlıklardan ibaret değildir. Eski Türkler, özellikle tabiatta hayran kaldıkları doğa bileşenlerini kutsallaştırmıştır. İnanışa göre göller ve bazı dağlar kutsaldır. Örneğin Altay Dağları, Altay Han’ın evi olarak tasvir edilmiştir.

Bu yazımızı da tavsiye ederiz:  Beni Duyabiliyor Musunuz?

Ya da Tanrı Dağları, Tengri tarafından Türk isminin verildiği yer olarak anılmıştır. Bununla birlikte Gök Tengri inancı tahmin edileceği üzere gökcisimlerini de belli oranda kutsallaştırmıştır. Gökyüzüne bu denli odaklanan bir inanç sisteminde gökcisimlerine yüklenen anlam ve kutsal değer, Tengricilik inancı ile de doğrudan ilintilidir.

İnancın özünü oluşturan Tengri, gücünün simgesi olarak güneş ve ayı yaratmıştır. Bu inanç nedeniyle Eski Türklerde yılbaşı 21 Aralık tarihinden sonra kutlanır. Bu durum genel olarak Türklerin gündüz ve gecenin eşit süreye sahip olduğu güne verdiği özel bir anlam olarak tanımlanabilir. 21 Haziran tarihinden sonra gelen ilk dolunayda ise Türkler “Kızıl Güneş Bayramı” adından bir kutlama yapar.

Gök Tengri İnancının Tarihsel Gelişimi

Gök Tengri inancı üzerinde yapılan çalışmalar sadece Orhun Yazıtlarından elde edilen bilgilerden ibaret değildir. Daha eski kaynaklarda, günümüzden üç bin yıl önceye kadar uzanır. 3000 yıllık Çin kaynaklarında “Tue’kue” olarak tanımlanan halkın inancı tasvir edilmiştir. Bu inanç sistemi büyük oranda Gök Tengri inancından izler taşır.

Bununla birlikte Gök Tengri inancı, zamanla devlet hükümdarının kutsallaştırıldığı bir sistem haline de dönüşmüştür. Özellikle Hunlarda yaygın olarak kabul gören bu inanca göre hükümdarlar, Tengri tarafından kutsallaştırılmıştır. Onların kutsallıklarının simgesi ise bozkurttur. İnanca göre Tengri tarafından yollanan bir dişi ya da erkek kurdun çiftleşmesi sonucunda hükümdar doğar. En eski dişi kurt ise bugün sıklıkla karşılaşılan ve bilinen Asena’dır.

Yorum bırakın

Your email address will not be published.

Genel Kategorisinde Son Yazılar