Bu kitabın ilk yarısının incelemesinde bahsettim mi bilmiyorum ama daha önceden, küçük bir öğrenciyken bu kitabı okumuştum. O zamanlar bu kitap 2 ayrı kitap şeklindeydi ve 2. yarısını bulmak için o kadar uğraşmıştım ki. Kapak görseline de o zamanlar okuduğum şekilde, 2 ayrı kitap şeklindeki resimlerini koydum. Ne günlerdi be…
İlk kitap incelemesini daha önceden yazmıştım, şimdi sıra geldi ikinci kitaba.
İçindekiler
Karanlıktan Aydınlığa
İlk kitapta ya da şu anki basımına göre kitabın ilk kısmında, birinci yarısında, Aydınlıktan Karanlığa olan bölümde işler çok kötüye gitmişti. Çocuk ülkesini kuran ilk 10 çocuktan geriye hiçbiri kalmamış, hepsini taş yapmışlardı. Ülkenin başına ise 10 küçük çocuktan “başka” olan geçip başkan olmuş, diğer 9 çocuk da kolbaşı olmuştu. Ama yaşantımızda da gördüğümüz üzere bazen yönetimler değişse bile politikalar değişmiyor. Burada da biraz öyle oldu, yeni gelen küçük çocukların ülkeyi yönetimi eskiyi aratmadı.
Tabi elbet bunların düzelmesi lazım. İşlerin Karanlıktan Aydınlığa çıkması lazım. İşte yazarımız da son 4 masalında bizlere çocukların nasıl doğru yolu bulduğunu anlatıyor. Tabi yönetimler bir kaç kere daha değişiyor, başa gelenler indiriliyor, yerine yenisi geliyor. Ben daha iyi yöneteceğim deyip başkan olan çocuklar, eskisini aratmıyor. Eski yönetimi savunanlardan biri tekrardan başa geliyor falan filan… Ama Masalın Aslı bu ya, kasketli ve herkesin eşit olması gerektiğini savunan bir çocuk geliyor ve güzel bir plan yaparak tüm ülkeyi düzene sokuyor.
Burada şuna dikkat çekmek istiyorum, öyle sosyalizmdir, komünizmdir pek bilmem. Ama yazarın işleri düzene koyan çocuğu kasketli olarak betimlemesi, bu çocuğun ilk kitapta geçen kırmızı çocuğun hikayesini herkese anlatması ve çocuğun kitap içindeki söylevleri ve son olarak da düzen gelmeden önceki son yönetimin kendine beyaz saray demesi, gelen kasketli çocuğun bu beyaz saray yönetimini devirmesi; bu kitabın çok da küçük çocuklara okutulmaması izlenimini uyandırdı bende.
Yine yazardan çocuklar için öğretici şeyler var
İkinci kitap da ilk kitapta olduğu gibi yine çocuklar için öğretici şeylerle dolu. Yazar güzel bir şekilde, para, yasa, güç ve yönetimin ne olduğunu güzel bir şekilde açıklamış. Ama kitabın sonunda yabancı kaynakların dediği gibi şunu ben de demek istiyorum, ikinci kitap sanki aceleye gelmiş ve biraz karışmış gibi. İlk kitaba bakarak söylüyorum ki ikinci kitapta anlatılanlar biraz iç içe geçmiş, bazı yerleri çok hızlı geçtiği için karıştırıyoruz. Hele bu yerler bence okuyan çocuklar için birer karmaşadan ibaret.
Bu yüzden kitabı “uygun yaşa gelmiş” her çocuk güzelce okumalı. Biraz daha küçük olanlar için uygun değil diyorum. Ama büyüklerin kesinkes okuması ve çevresine de anlatmasını istiyorum. Çünkü ilk basımı 1978 yılında yapılan bu kitap, günümüz sorunlarına ışık tutucak biçimde de yazılmış. Yazarımız sağolsun, soyadı gibi çok ileri-görüşlü bir insanmış.
Bir mecrada da şöyle bir yorumla karşılaştım, yazan sağolsun, bu kitabı okuduktan sonra kitapları sıkıcı bulan bir çocuk olmadım hiç ve belki bundandır, kitap sevgim hiç körelmedi, demiş. Güzel demiş. İyi okumalar.
Birinci kitabın incelemesi için: https://parlakjurnal.com/aydinliktan-karanliga/