uçurum

Kuş Yürekli – Parlak Jurnal Yazı Yarışması

Hayat sanki bir uçurumdur; kimisi için hoş bir manzara, kimisi için de ya kanatlanmaya ya da intihara bir yoldur. Kuş yürekliler göğe, toprak yürekliler yere vurgundur. Kiminin nefesi masmavi umut kokar, kiminin bakışları kapkara mezar kazar. Oysaki uçurum da birdir, uçurumun varlığı da. Ancak yürekler, gökle yer kadar birbirinden ıraklar. Yüreğinizde pır pır eden kanat seslerini duyabilmeniz dileğimle.

Hayat kimi zaman yüzümüze bir çocuk neşesi, kimi zaman da gözümüze bir yağmur tanesi kondurmakta mahirdir. Elbette ki her insanın yağmur tanesi iklimine göredir. Kiminin bulutu ölene hasretinden, kiminin bulutu gidene hasretinden ve kim bilir daha nicesine hissinden damla damla ağlar. Akıttığı her damla sanki bir uğurlama, sanki bir selamlamadır. Bulut da haberdardır kaç damla yaş akıtırsa, bir o kadar da buhara kucak açacağından. İnsanın hayatı da bulutlar gibidir. İnsan, kuş yüreğiyle gökte süzülürken buluttan kanadına düşen damlalar sebeptir belki, bu “gibi”nin varlığına. Bir “gibi” uğruna bizler de el sallamalıyız acımıza, sarılmalıyız acımızla umuda kanatlandırdığımız her ne varsa. Her kuşun da bildiği üzere ne kadar hafiflersek yüklerimizden; uçmak o kadar acısızdır yüreğimize, gökyüzü o kadar yakındır kanadımızın değdiği yere. Gökyüzüne uzanmak uğruna acılarınızı serpmeye var mısınız? ”Var” sesi yankılanırken pır pır eden yüreğinizde, bilin ki acılar var olmasaydı, ne kanadın haline ne de uçmanın zevkine şahit olabilirdik. Öyleyse diyebilir miyiz ki, acılar göğe vurgun yüreğin yere vefasından bıraktığı armağandır diye? Acısına anlam bırakanların, ardında bıraktıkları da anlamlıdır.

Sizlerin de ardınızda bırakabileceğiniz bir hatıranız olsun, mesela bir kuş masalı gibi. Bir kuş gökyüzünün derinliklerine süzülebilmek, kanatlarını maviliklere taşıyabilmek uğruna yeryüzünde kendini uçmaya adarmış. Yağmur yağsa etraf çamur olsa da, toprakta durmaktan her tarafı kararsa da bir kuş işte böyle lekelenerek uçmayı, kanat çırpmayı öğrenirmiş. Eğer yeryüzündeki lekeler olmasaydı gökyüzünde kanat izleri olabilir miydi? İşte bu yüzden sen masmavi umut kokan nefesinle yaşa ki, ardındakiler de masalını yaşatsın ve bir söz hep yankılansın: ”Gökyüzüne kondurduğun kanat izleri, konduğun yeryüzündeki çamur lekelerindendir.”

Yazar: Süeda LAÇİN

Bu yazı, Evde Kal Türkiye Parlak Jurnal Yazı Yarışmasında 10. olmuştur.

Yorum bırakın

Your email address will not be published.

Edebiyat Kategorisinde Son Yazılar

Sevgi Eken Sevgi Biçe

Saçıma ak düştü bu sene, İlk tanenin havaya düşmesi gibi; Hiç olacak olanın üstüne. Hissettim o

Şapșik

En beklenmedik anda, nameler getirdi güvercinler. Bilmiyorum nasıl vardım yanına, başım kollarımın arasında. Bakışınca gözlerinle, düşüncelerim

Kardan Adam

Güneşin ilk ışıkları henüz yeni yeni karların üzerine vuruyordu. Sabah koşusunu yapmak için evinden hızlı adımlarla

Aynaya Bakınca -1

Saat hayli geç olmuştu ama aksi gibi canı çay çekiyordu. Çayı içtikten sonra gece uyuyamamak vardı