Hepimizin vardır sessiz çığlıkları, dağa taşa haykırmak isteyip de sessiz kaldığı, birilerine anlatmak isteyip de anlatamadığı içinde kalmışlıkları…
Bizim şansımız mı yok zaman mı böyle bilmiyorum ama insanlık olarak çok büyük bir problemle karşı karşıyayız bence. Televizyonlarda, gazatelerde, haber sitelerinde görüyoruz ufacık bir anlaşmazlıkta ya da yanlış anlaşılmada insanlar birbirlerine çok büyük zararlar veriyor. İnsanlar bir başkasının yaşamına son verme hakkını kendilerinde buluveriyor nasıl oluyorsa. Karşıdakinin hayatını, geride bıraktıklarını, sevdiklerini düşünmeden onu bu dünyadan koparabiliyor. Artık hergün bu haberleri göre göre duyarsızlaştık, hissizleştik. Bu kötülüklerin sebebi ne olabilir bilmiyorum ama bence temelinde anlayışsızlık yatıyor. Karşıdakini anlayamama, empati yapamama.
Birisinin başına kötü bir şey geldiğinde çoğu zaman onun yerine kendimizi koyamıyoruz. Onun durumunu anlayamıyoruz. Üzülmüş gibi yapıyoruz belki de kendi vicdanımızı bir nebze de olsa rahatlatmak için. Gece başımızı yastığımıza koyduğumuzda gözümüzün önünden neler geçiyor, kendi vicdanımızla yüzleşiyoruz her gece. Tüm bunlar olurken biz ne yapıyoruz? Çoğu zaman bana dokunmayan yılan bin yaşasın modundayız. Sanki bizim başımıza da gelmeyeceğinin garantisi varmışcasına susuyoruz. Anlamıyoruz başımıza gelmeden. Kontrolünüz dışında olan birçok şeyi kontrol edebilmek istiyorsunuz. Kötülükleri engelleyebilmek istiyorsunuz. Sanki başarabilecekmiş gibi. Ama elimizden bir şey gelmeyince anlıyorsunuz ve en sonunda her şeyi oluruna bırakıyorsunuz belki de böyle olması gerektiğini düşünüyorsunuz
An geliyor, tüm bu karmaşanın içinden başımızı kaldırıp bakıyoruz ve soruyoruz kendimize ne zaman bitecek bu kargaşa ya da bitecek mi? Görecek miyiz güzel günler? Umudumu her geçen gün biraz daha yitiriyorum. Geleceğimizi inşa etmek ve gelecekte rahat edebilmek için çabalayıp duruyoruz lakin gelecek bizim bu çabalarımıza değecek mi sormadan edemiyorum. Bir saniyesine dahi hükmedemiyoruz zamanın, akıp gidiyor ve geleceği dair planlarımızı gerçekleştireceğimiz o zamanlar hızla yaklaşıyor her ne kadar istemesek de.
Bazı zamanlar milyonlarca insanın içinde yapayalnız hissediyoruz, bizi anlayacak birisinin olmadığını düşünüyoruz. Bundandır sessiz çığlıklarımız. İstediğiniz kadar yüksek sesle bağırın onlar sizi anlamayacaklardır. Çığlıklarınız sessiz kalacaktır. Kendinizi anlatamayacaksınız ve anlatamadıkça daha çok yalnızlaşacaksınız. Evet evet bir tek siz değilsiniz böyle hisseden. Aslında bizler çok kalabalık yalnızlarız.
Birbirimizi anlayabilmek dileğiyle…
En mutlu görünen insanda bile vardır sessiz çığlıklar.. Çünki bu insan olmanın ve toplum içinde yaşamanın doğal sonucu biraz da. Güzel bir yazı olmuş ellerinize sağlık 🙂
Teşekkür ederim
Güzel yazı teşekkürler.
Buna da bakın millet beğeneceksiniz
Minik bir su damlası