Ah Sevdiğim; Seni ne kadar özlediğimi gökten süzülen kar tanelerine sor. Her biri kendi dilinde anlatacaktır elbet sana olan sevgimi. Her birinin farklı olması birbirine benzememesi gibi her birinin kendi içinde ayrı bir güzellik, ayrı bir eşsizlik barındırması gibi her günümde ayrı bir özlem, artan hasret ve eşsiz bir sevda ile bekledim, bekliyorum. Tutsun artık yağan kar, göklerin akıttığı lapa lapa kar bürüsün bembeyaz gelinliğe gönül yüzümü. Ağaçların yapraklarında biriken karlar yazsın birlikteliğimizin toplu saatlerini. Kardan adam değil, yârime adanan adam olmak isterim. Gönlümün bembeyaz gelinliğine bürünen Sevdiğim, tut artık gönül çatımdan başlayarak tüm bedenimi. Ben aylardır bir seneyi bulan sevda kışında senden gelecek bir tanecik de olsa o kar tanesini bekliyorum. Her yaklaşan bulut parçasını senden bir haber getirecek diye ümitler içinde gözlüyorum.
Bugün Seni tanıdığım ilk günün üzerinden geçen 366. gün (16 Aralık). Yani yüreğimin ilk çarpıntısını hissettiğim, içerime Sen dolan, gözlerimin Senden başkasını görmemeye başladığı, dilimden duaların semaya yükselmeye başladığı ilk gün. Yıl dönümü bekleyişimin. Nice geçmişe feda ettiklerim var hala, şimdinin içinde dahi saklanan az önce gibi. Şehri gönül hayatımı sana gösterebilseydim her günün içinde yangından geriye kalan közü okur muydun? Her günümde sana olan sevdiğimi sönmemiş yangınlara sor Sevdiğim. Bir ümit içinde, dualarımın kabulü geleceği ne kadar beklerim bilmiyorum.
Her nasip vaktine esir diye bir söz okumuştum. Ne kadar da doğru ve isabetli olduğunu elbet her insan anlar. Gönlüm gönlünün hapsine esir olmuş, bana açacağın günü bekliyor. Ben yüreğimin bekleyen günlerini sabır küpüne doldurmuşum. Daha ne kadar doldurmam gerekiyorsa doldururum da sahibi olan Sen o küpün bedelini gelişin ile öder misin? Günlerimde yaşayan içimde Sen’i dışımda Ben’i gör, dinle, anla, yaşa. Yaşa Sevdiğim, sahibi olmadığın bir gönlü taşıyan bedenin içinde kavuşma ümitleriyle dolarak yaşa. Beklemenin, sabretmenin, Hz. Eyüp misali olmanın maneviyatını, lezzetini tat. Gene de şükret; Seni her daim gören, Seni Senden daha iyi tanıyan, Sevdiğine dua etme şerefi veren, Seni hiçbir zaman yalnız bırakmayan, Seni hep dinleyen, nice nimetleri Sana bahşeden (bana Seni sevmek gibi bir nimeti bahşettiği gibi), hakkında hayırlısı olarak dilediğin Sevdiğine kavuşmak için ellerini açtığın Rabbi’ne.
Güzel sesleniş için kalemine sağlık.
Güzel bir adam demiş ki, kavuşunca güzel şeyler olur, evlilik olur, çoluk çocuk olur ama aşk olmaz . Öyle işte aşk tam da burda yazan halde gizli
İçinizden gelerek yazmışsınız belli sayın yazar. Etkilediniz, bilin ve elinize sağlık.
Zaten gerçek aşk beklemek değil midir? Elinize sağlık samimi bir yazı olmuş
Ben burada kar yağıyor desem, senin içinde dağlar yerinden oynar. Çığ olur.
Çığlık olur. Ellerine sağlık.