Derinlemesine daldığım her çukurun şimdi yanında
Dalıp da bakakalmışlığım andır bu.
İçimdeki inişler kadar tümsek olmasa da
Ruhum ister bir damla su.
Titrek titrek bakma bana öyle.
Yüreğime inecek söyleyemediğim her cümlem.
Gel sevgili gel de sen söyle.
Aah.. İçimdeki seni doğurur gibi inlemem.
Artıyor yükler, vakit geçiyor ve acı.
Bir dümbelek yuvarlanmışım dünyadan.
Cehennemde yanarcasına bir sancı.
Sevgili kaybolma öylesine yanımdan.
Saatler benden hızlı sevgili, takvimler.
Bedenime yalnızlık veren simgeler, eller.
Ben ne kadar da kendimden korkmuşum
Sevgili gidişini izleyecek kadar neydi suçum?
Saatler niye artık bir başka?
…
Değişimin tadı var şimdi damağımda,
Pencereler perdeli, odalar karanlık.
Öyle eskisi kadar da vefakar değil
Senden kalan her fotoğraf sadece anlık.
Yükseliyor arkamdaki gölge
Ve gülümsüyor bana şeytan.
Bitmesin diye dua ettiğim her andan
Güneş doğmaz oldu şimdi bir türlü göğe.
Yükseliyor arkamdaki gölge.
Sevgili narin olma bu kadar.
Kapılır gönlüm sana, bilemem.
Ya yürüdüğün sokaklar şimdi
Niye bu kadar dar?
Eskisi gibi de değilim ben.
…
Huu hu eser rüzgâr
Giden her çiçek öylece solar.
Suratına çarpar nazik, sakin…
Sevgi olur nefret ilim ilim.
Ama huu hu eser hep rüzgar.
Yağmur bir gelir yanağına, sevmelik.
Sevgili neydi bu habersizlik?
Daha dün yağardı kar.
Kanadı kırık kuş gelir hatır sorar.
Can yakar Sevgili sendeki her tümsek.
Atlar yaralı kuş daldan dala.
Naralar atar ruhum yüksek yüksek
Dar yollardan çıkılır uzunca bir yola.
Naralar atar ruhum yüksek yüksek.
Doğum, zaman, an; sela ve ala…
Elinize sağlık sayın şair, her zamanki gibi güzel bir şiir…
Sağolunuz efenim, ismi daha güzel 🙂
Sanıyorum ki ikimiz de anlatmak istediklerimizi imgelemlere feda ediyoruz. Ellerine sağlık.
güzel şiir yüreginize saglık.