Yüzyıllar geçtikçe yeni konular ortaya çıkıyor. Yeni teoriler ortaya atılıyor. Savaşlar başlıyor, bitiyor, çağlar kapanıyor ve açılıyor. Dünya gerçekten dönüyor ve değişiyor. Evet, kimi insan için Dünya’nın sonu geliyor ama tarih boyunca karanlıklardan sonra aydınlıklara çıkılmamış mı?…
Hiçbir şey yerinde kalmıyor. Buna bağlı olarak sözdebilime, spiritüalizme inanışlar artıyor. Dünyamız yenileştikçe yeni insan anlayışı ortaya çıkıyor. Bu inanış için kişisel gelişim gibi birçok alana önem veriliyor. Çağımıza belki de girilecek olan yeni çağımıza hazırlık yapılıyor. Hatta, bu inanışa literatürde yeni çağ kuramı deniliyor.
İndigo çocuk, Yeni Çağ teorisine göre özel, sıra dışı ve bazen doğaüstü özelliklere veya yeteneklere sahip olduğuna inanılan çocuklardır. Teoriyi ortaya atan isim ise Nancy Ann Tappe’di. 1970’lerde ortaya çıkarılan teori Jan Tober ile Lee Carroll tarafından daha da geliştirildi. Bu teori bilimsel değildi, bu yüzden de kitaplar ve filmler tarafından daha çok benimsendi. Peki, bu kadar çok konuşulan İndigo çocukların özellikleri nelerdi?
Bu çocuklar alışılmışın dışında zekiler, öz güvenleri fazlasıyla yüksek, otoriteye karşı çıkan, çok canlı ve hareketli, sezgileri çok güçlü, son derece duyarlı ve psişiklerdir, farklı bir asalet duygusuyla doğmuş, kendi değerlerinin farkında olan çocuklardır. Yaratıcılık gerektiren işler, onlar için cezbedicidir. Güzel sanatlarla ilgilenmeyi seven, kendileri gibi diğer İndigo çocuklarla beraber olmadıklarında asosyal görünen çocuklardır.
Bu özelliklere sahip her çocuk İndigo‘dur diyemeyiz tabii. Ama İndigo denilen bir çocuğa itiraz da edemeyiz. Sonuçta bilimsel bir teşhisi yok. Bir görüş üzerine anne-babaların pediyatrik tanı ya da psikiyatrik tedaviden kaçmak için bir yol olarak da İndigo arkasına sığınıldığı söylenmiştir. Araştırmacılar ise, gerçek İndigo çocukların promosyon olmayan kişileri ilgili ürün ve hizmetlerin satış yoluyla para kazanmak için bir yol olarak kullanıldığını belirtmişlerdir. İndigo çocuklar ile ilgili son olarak şunu söyleyebilirim ki İndigo çocukların 1994 yılından sonra doğduğu düşünülüyor. 2000 yılından sonra doğanlar ise bir başka teoriye göre “kristal çocuk olarak” adlandırılıyor.
Kristal Çocuk Ne Demektir, Özellikleri Nelerdir?
İndigo çocuk, kristal çocuk ile çok fazla karıştırılır. Hâlbuki özellikleri bazı yönlerden birbirinden ayrılır.
Uzun, yoğun ve dikkatli bakan gözleri vardır, çok mutlu, bağışlayıcı ve sakindirler geç konuşurlar çünkü zihinsel iletişim güçleri vardır, denge kabiliyetleri mükemmeldir, telapattırlar, ne düşündüğünüzü hissederler.
Bu özelliklere bakarak, İndigo çocukların daha sabırsız, kristal çocuklar daha sabırlı olduğunu söyleyebiliriz. Aralarındaki en önemli fark ise onların mizaçları, zihinsel ve duygusal yapılarıdır. İndigolar savaşçı bir mizaca sahipken, kristal çocuklar sakin yapıdadırlar. Diğer bir fark ise duru öngörülerinin ilişkili olduğu üçüncü göz renkleridir. İndigo çocukların rengi, indigo mavisi iken Kristal çocukların daha çok pastel ve renkli auraları vardır. Ayrıca, bu çocukları otistik olarak saymak çok yanlıştır. Otizmde çocuklar kendi dünyalarına kapanırken kristal çocuklarda bu çok farklıdır. Görülmedik bir sevimlilik, sevecenlik ve duyarlılık gösterirler. Onlar otistik değil, aetistik yani saygı ve sevgi uyandırıcıdırlar. Bu nedenle bizler bu çocukları hasta diye utandırır ve ilaçlarla utandırırsak, geleceğin üstün uygarlığını yıkmış oluruz. İşte İndigolar’ın düzene karşı açtıkları savaş bu nedenledir, önemli bir amaçları da Kristal çocukları korumaktır.
Kristal çocuklar bazen ebeveynlerini duymaz görünürler, bu olay daha çok doğada bulundukları anlarda görülür. Aslında otistik tavır zannedilen bu olay gerçekte farklıdır, onlar o anlarda dünyadan geçici olarak koparlar. Örneğin televizyon seyrederken, açık havadayken, hayvanlarla oynarlarken bunu sık sık yaparlar ve anne babalarını duymazdan gelirler, uzun uzun çiçeklere, yapraklara, hayvanlara bakarlar. Ayrıca teknoloji de onlar için önemlidir, ne olursa olsun teknolojik her şeye kendilerini kaptırırlar. Kristal çocukların bu yetenekleri gelecekte lider olduklarında yararlı olacak olan odaklanma veya konsantrasyon yeteneği olarak düşünülür.
Peki, bu tür özel çocukların teşhisleri mümkün müdür? Yazımızın en başında mümkün değildir demiştim aslında. Fakat bu durumlar için artık zekâ envanterleri kullanılıyor, doğa zekâsı ölçülebiliyor. Hatta bu testlere doğruluğu kesin olmamakla birlikte internet üzerinden ulaşılabiliyor.
Büşra Hanım tahmin ediyorum bu yazıyı Aidin Salih isimli kitaptan almışsınız. Bir moleküler biyolog olarak böyle bir başlığı ciddiye alıp buraya taşımanız beni biraz şaşırttı doğrusu. Bu yazıda bahsi geçen durumu ciddiye alan ebeveynler olacağını düşünüyorum. Konuyla ilgili ciddi bilimsel bir kaynağınız varsa belirtmenizi rica edeceğim. Aksi halde bu yazıda geçen ‘kristal, indigo’ gibi tabirlerin hiçbir ciddi bir argümana dayanmadığını kabul ettiğinizi düşüneceğim. Saygılarımla.
Ben ilk paragrafımda sözdebilime olan inanışlar artıyor dedim ve buna bağlı olan inanış yeni çağ kuramına göre dâhi anlayışından bahsettim.Yani bu yazı sözdebilimin etkisinde olan bir olguya dayanıyor.İlk paragraftan bunun anlaşılabileceğini düşündüm.Bir moleküler biyolog olarak her şeyi araştırmaya çalışıyorum ve ilginç bulduğum bilgileri olayları yazmayı seviyorum.Yazı bilimsel nitelikte olmadığından da referans vermeyi düşünmedim.Dediğiniz gibi referans verseydim insanları da buna inandırmış olacaktım.
Eğer bu bir iddia ise ki öyle, bu iddiayı bu platforma taşımanızın amacı nedir? Şu anda binlerce komplo teorisi var. Burada bu yazıyı yayınlamanız buna inanacak yüzlerce insanın bunu ciddiye alma ihtimalini kabul ettiğinizi gösteriyor. Referans verseydiniz insanlar ciddiye alırdı doğru da, madem referans bile veremiyorsunuz o zaman yazının niyeti nedir? Yeni çağ kuramı nedir? Bu bilgileri nereden edindiniz? Ben yazarlık etiğime uygun olarak bu sorumu sizinle paylaşmak istedim. Size de bu yazımın amacı nedir, neyi anlatmaya çalışıyorum, insanlara ne katmayı hedefliyorum şeklinde düşünmenizi tavsiye ederim naçizane. Saygılarımla.
‘New Age, 1980’lerin Kuzey Amerikan kitle medyasında meditasyon, kanal olma, holistik sağlık, kristaller, psişik deneyim, reenkarnasyon, UFO gibi konulara ilgi duyan alternatif ruhsal alt kültürler tanımlamakta kullanılan popüler bir terim haline gelmiştir. Bu alt kültürlerin tipik aktiviteleri; meditasyon gruplarının çalışmalarına katılma, kitap, müzik, kristal ve tütsü gibi malzemeleri alma, ruhsal rehberler, şifacılar ve şifacılara danışma idi.’
Evet bu bir iddia ve komplo teorisi. Bu platforma yazmamın nedeni ise sadece merak etmek ve yazmak. Bu bir bilimsel yazı değil o yüzden insanlara doğru bir şekilde bir şey katmaz. Kattığı tek şey karşıt görüşlerin ne olduğu. Bunu bir tartışma programında karşıt görüşün ne olduğunu tarafsızca anlatmak gibi düşünün. Burada çok fazla irdelenecek bir durum söz konusu değil bence. Zaten durumu açıkladım. Sözdebilim olduğunu da belirttim. Sözdebilim olduğunu bu yazıda okuyup da bu duruma inanan ebeveyn varsa o onun kendi problemidir diye düşünüyorum. Ayrıca “Philadelphia Deneyi” isimli yazımda bir komplo teorisiydi ve onda da inanıp inanmamak size kalmış dedim. Buna rağmen altına bu olay gerçektir gibi bir yorum geldi. Ben taraflı olarak bir şey yazamam. Bu olay tamamen yanlıştır yazsam aksini düşünen bir yorum da gelebilirdi. Zaten yazış amacım genel olarak her konuda ilgi çekici olan durumları yazmak. Bu konuyu da ilgi çekici buldum ve “neye dayandığını belirterek ” yazdım. Tavsiyenizde çok haklısınız, teşekkür de ediyorum ama burası blog ve ben de her konuda yazıyorum. Bilimsel bir platform olsaydı asla böyle bir konuyu buraya taşımazdım. Diğer bir yazma amacım ise insanların ilgili olduğu konularda yazmak, hayatta neler olduğunu göstermek ve bunu yaparken de okunmayı sağlamak. İlgi çekici konular seçerek de bunu bir nebze de olsa başarabildiğimi ümit ediyorum. Ben zaten şahsi olarak bu konuya ve bu tür konulara inanan bir insan değilim. Bu konuyu da fazla büyütmemenizi rica eder, iyi günler dilerim.
Çok güzel ve ilginç bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık. Ayrıca bu kavramlar günümüzde tartışılan konular, sizde başta söylemişsiniz yeni çağımızda farklı inanışlar var. Salt bilimin dışında bunları da bilmeliyiz diye düşünüyorum çünkü her gerçekten bir yalan, her yalandan bir gerçek doğabilir. İnsan zihni her şekilde düşünebildiğinden, hayal edebildiğinden özeldir. Bu özel çocuklar ne kadar popüler kültür aracı haline getirilmeye çalışılsa da aslında günümüzde değişen çocukluk kavramı hakkında bize çok iyi fikir veriyor.