Canım ülkemin yine büyük hadiseler başını sarmış. Bu sefer gözle görünmeyen ama epey kendini hissettiren bir şey var: Corona. Taç anlamına gelen bu kelime böyle söylendiğinde akıllara COVID-19 hastalığını getiriyor. E, tabi sonuçta salgın ve haberler sabahtan akşama kadar aynı şeyleri veriyor: “KORONAYA KELLE PAÇA!”, “KORONA TATİLİ!”, “KORONA VİRÜSÜ FELAKETİ DÜNYAYA YAYILIYOR!” ve bunlar gibi birçoğu.
Yok, dünyanın sonunu korona mı getirecek, yok elden çıkmış bir biyolojik saldırı bu falandır filandır… Ben bunlara pek takılmadım çünkü elini yıkamayan kişiler düşünsün. Ama neye takıldım, efsane Whatsapp sesli mesajlarına…
Günlerden bugün, yanımda oturan kişiye kulak misafiri oldum. Sesli bir mesaj: “Arkadaşlar, Diyanet Bakanlığı’nın son açıklamasına göre Coronavirüs 3 harflilerden geliyor. Eğer bu illetten kurtulmak istiyorsanız her akşam yatmadan şu duayı okuyun ‘Corona morona orana burana korum ha!’. Evet, bunu 3 kere okursanız hiçbir şeyiniz kalmıyor arkadaşlar; ‘Corona morona orana burana korum ha!’, ‘Corona morona orana burana korum ha!’.” Helal olsun yurdum insanına. Bunlar ileri düzey mizah. Şakayı anlamak için 3 defa söylemek lazım (!).
Sonra güzelim internet insanları, fırsat bu fırsat ya siz durmayın deyin ki UNİCEF (Birleşmiş Milletler’in çocuk hakları kurumu) şöyle bir açıklama yaptı:
Sonra bu kurum, bizim adımıza duyuru yapıyorlar diye bilmem kaç dilde açıklama yazsın, sosyal medya hesaplarından paylaşım yapsın…
Neyse, aynı gün eve dönüyorum ve marketin önünde kuyruk var. İçimden kesin birisine bir şey oldu da onun başına toplandılar diye geçiriyordum ki fazla merak… Şaka bir yana; vatandaşlar toplanmış pirinç, bulgur, tuvalet kâğıdı alıyor ama kişi başı onar tane. Canım market müdürüne acıdım, daha yüzde iki milyon zam yapamamıştı ürünlerine (!). Mazlum mazlum sıradaki müşterilere bakıyor ve belki de onlarca hatta yüzlerce lira kâr edeceği malları elinden kaçıyordu. 2014 Almanya-Brezilya maçındaki Brezilya taraftarı gibi gol üstüne gol yiyordu sanki. Önümüzdeki maçlara bakar artık. Yine bizim vatandaş daha sakin ama elin oğlu neler yapmıyor ki.
Sydney, baş aşağı duran insanların ülkesi, Avustralya’da tuvalet kağıdını katiyen almak istemeyen ablaların kibarlıktan düştüğü hale bakın:
Sonuçta herkes gergin ve geçerli bir sebep var, pandemi. Bir viral hastalığın, sıradan bir virüs değil daha önceden SARS (Severe acute respiratory system) ve MERS (Middle East respiratory system) gibi tipleriyle birçok ölüme yol açmış bir virüs ailesinin, tekrar gündeme gelmesi panik ortamı yaratmış durumda. Ankara Kızılay’da insanlar ellerinde beyaz pudralı eldivenler ve ağızlarında maskeler ile geziyor. Yalnız kimse neden böyle yaptığını bilmiyor. Bu koruma önlemlerinin işe yarayıp yaramadığını da bilmiyor. Marketlerde sırada duran insanların neden 10 paket tuvalet kâğıdı aldığını bilmeyişi gibi. Panik halinde birçok kişi ne yaptığının farkında değil, sadece yapıyor işte. Fakat herkes gerginken sizi bilgiye boğmak veya daha fazla germenin alemi yok. Biraz da yüzümüzü güldürelim.
Eğer buraya kadar bana sabır ettiyseniz ve korana virüs yani COVİD-19 hakkında daha fazla bilgi almak istiyorsanız sitemizde muhteşem bir yazı bulunmakta:
COVID-19: Corona Virüs Salgını
Sağlıcakla kalın ve elleriniz yıkayın…
Gorona.
Angara
Yeni koronavirüs ile herkesin gerim gerim gerildiği şu dönemde eğlenceli bir yazı olmuş. Teşekkürler 🙂
Hani, Windows Defender’in işe yaramadığını bile bile ücretsiz olduğu için bilgisayarını tarayıp içini rahatlatırsın ya. Şu an bilgisayarımı taramış gibi hissediyorum. Neden mi? Yazıyı okurken ister istemez ben de duayı üç kez okudum. 🙂