Saçıma ak düştü bu sene, İlk tanenin havaya düşmesi gibi; Hiç olacak olanın üstüne. Hissettim o
En beklenmedik anda, nameler getirdi güvercinler. Bilmiyorum nasıl vardım yanına, başım kollarımın arasında. Bakışınca gözlerinle, düşüncelerim
Güneşin ilk ışıkları henüz yeni yeni karların üzerine vuruyordu. Sabah koşusunu yapmak için evinden hızlı adımlarla
Bazen bir karınca olurdu; Şafaktan, gün batımına kadar… Kendinden beklenmeyen yükü, Taşırdı patikadan tekrar tekrar. Gülünce,
Saat hayli geç olmuştu ama aksi gibi canı çay çekiyordu. Çayı içtikten sonra gece uyuyamamak vardı
Özümüzdeki sarkaçtanmış tüm bu gitgeller… Teşekkürler sayın yazar…
İnsanın özünü niteleyebilecek bir sıfatı daha bize kazandırdığınız için…
Sarkaç gibi gerçekten. Sallanıp duruyoruz bilhassa çoğumuz Akıl ve Kalp arasında gidip geliyoruz sanırım. Bir yerde sabit durmaktansa sabit bir yerde sallanıp duruyoruz. Aslında en güzeli bu. İp kopmadığı sürece…Demiş ya Hazreti Mevlana pergel gibi sabit bir yerdeyim diğer kısmımla tüm alemi gezerim. Sevgili yazar bu sözlere sebep olan teşekkür ederiz tekrardan.