Diyelim ki iki insan var ve bunlar birbirlerini seviyorlar. Lakin birinin hatası sonucu araları bozuluyor. Bu hata yüzünden aralarındaki güven duygusu bozuluyor. E noldu peki? Haklı olan güvenemeden hatalıyı nasıl affedebilir ki? Hiçbir zaman güvenemeyecek. Tabi insan ilişkileri bu kadar basit değil. Konuşulur anlaşılır. Hata telafi edilir. Belki uzun da sürse güven duygusu tazelenir ve tekrar birbirlerini severler. Mutlu mesut yaşamaya devam ederler.
Fakat gelin biz kötü olanı düşünelim. Çünkü iyi durum olursa zaten sıkıntı yok. Seviniriz. Ama ya kötü durum olursa? Ya hatalı olan hiçbir çaba sarf etmeyip güven duygusunu tazelemezse? İşte burada un serilmiş ip kopacak. Burada Nasreddin Hoca’nın hikayesine bir atıf yaptım çünkü olaya geniş açıdan bakmalıyız. Her yönden bakmalıyız. Gerekirse bu yazının bitiminde benim göremediğim durumları anlatırsınız sayın okurlar.
Güven duygusu tazelenmedi. Artık haklı olanın içinde bir yumru var. Öyle bir yumru ki bir haklının isyanı bu. Ne yapsa, ne etse diye düşünen. Yaptığı her şey o yumruyu kaldırmak için olacak. Ama basit değil maalesef. Çünkü asıl bir şeyler yapması gereken hatalı olan kişidir.
Devlet, TDK tanımına göre kısaca bir tüzel varlık. Asıl tanım uzun, isterseniz açıp bakabilirsiniz. Ama asıl konumuz şu: Ya güven duygusunu bozan devlet olursa? Devlet, birey olmadan olmaz. Tanımında zaten millet ya da milletlerin oluşturduğu diye geçiyor.
Örneğimize göre devlet, güven duygusunu bozan taraf oldu ve bu duyguyu tazelemek için hiçbir çaba sarf etmiyor. Peki birey ne yapacak? Güven duygusunun tamir edilmediği insanlar birbirinden uzaklaşmıyor mu? Evli olanlar boşanmıyor mu? Sevgililer ayrılmıyor mu? Aileden bu yüzden kopulmuyor mu?
Birey ne yapmalı mı? Devleti affetmeli mi? Hımm, düşün düşün düşün. Karşıdaki insan olsa neyse. Tek kişi. Affedersin, zamanla geçer gider. Ama güven duygusunu bozan devlet tek kişi değil. Böyle bir durumda birey devleti affetse devletin umrunda olmayacak.
Peki birey ne yapmalı? Güven duygusu bozulanlar birbirinden uzaklaşıyor dedik. Ve size sonucu söyleyeyim: Birey devlete küsecek ve devletten uzaklaşacak.
Durum bu. Ünlü bir sözümüz vardır, “Vatan, Millet, Sakarya” diye. Bu üç kelimenin içinde devlet yok.
Yazınızın ana fikri çok güzel. ancak dolaylı bir anlatım kullanmışsın. bu gözümü ve zihnimi yordu. daha doğrudan ve daha açıklayıcı bir şekilde yazarsan daha başarılı bir aktarım olabilirdi. yazının sonunu çok güzel bir deyişle bağladığın için ana fikri başarıyla aktarabilmişsin. ancak eğer o deyişi belirtmeseydin ana fikir havada kalabilirdi. başarılarının devamını dilerim.