Rusya, sonunda aralık ayının 1’inde Türk domateslerine olan ithalat yasağını tamamen kaldırdı. Bu, Türkiye’nin 24 Kasım 2015 tarihinde Rus jetini düşürmesinden sonra Moskova’nın Türkiye’ye karşı açıkladığı yaptırımların sonuncusuydu. İki yıl önceki bu hadise ile Rus-Türk ilişkileri çöküşün eşiğine geldi ve iki ulusun arasında bir savaş riski yarattı.
Ruslar Türkiye’nin eylemlerine sinirliydiler. Moskova’daki Türk Büyükelçiliği, Kazan, Stravropol ve St. Petersburg’daki Türk konsolosluklarının önünde Türk karşıtı gösteriler gerçekleşti. Rus sosyal ağları Türkiye ile ilgili sert eleştirilerle sallandı.
Rusya Başkanı Vladimir Putin bu hadiseyi “teröristlerin suç ortağı” tarafından “arkadan bıçaklama” olarak nitelendirdi ve bu trajik olayın Rus-Türk ilişkileri açısından önemli sonuçlara yol açacağına dair söz verdi. Günler sonra Rus hükümeti, Rusya’dan Türkiye’ye olan özel sefer uçaklarını ve birçok meyve ve sebzeyi içeren Türk mallarının ithalatına yasaklar koydu. Rusya’da faaliyet gösteren bir grup Türk organizasyonu ve işletmesi yasaklandı. Rus şirketlerin Türk çalışanlar alması yasaklandı. Hükümet ayrıca Rus seyahat acentelerine Türk tatil beldeleri turlarının satışının durdurulması konusunda “tavsiyede” bulundu. Fakat aynı zamanda, Moskova, Türkiye’de ilk nükleer santralin inşası ve doğalgaz boru hattı olan Türk Akımı gibi büyük devletlerarası projeleri uygulamayı ise reddetmedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haziran 2016 yılına kadar herhangi bir özür dilemedi. İki ay sonra, Putin ve Erdoğan bu hadisenin ardından ilk defa olarak görüştüler. O zamandan beri iki ülke arasındaki ilişkiler aşamalı olarak ilerledi. Türk vatandaşları için tek taraflı vize şartları hariç –ki bu da müzakere ediliyor- yaklaşık olarak tüm Rus yaptırımları kaldırıldı.
Putin, geçtiğimiz ay Soçi’de Erdoğan ile birlikte yaptığı görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin “neredeyse tamamen restore edildiğini” söyledi.
Putin ayrıca: “Bu yılın ilk dokuz ayında karşılıklı ticaret %36 oranında artmıştır ve bu çift taraflı ticaretin büyümesinin bir kanıtıdır. Geçen yılki gerilemeyi telafi edebileceğimizi inandıran sebepler var.” dedi.
Gerçekten, Türk işletmeleri ve işleri Rusya’ya geri dönüyor. Türkiye’den iş delegasyonları Rusya’nın farklı bölgelerini ziyaret ediyor ve 30 Kasım ile 1 Aralık tarihleri arasında Rusya’nın Voronej şehrinde düzenlenen Rus-Türk iş forumuna yaklaşık 20 adet Türk şirketi katıldı. Bu forumun amacı, Türk ve Rus şirketleri arasındaki ilişkileri tekrardan canlandırmak, güçlendirmek ve hem de ortak yatırım projelerini detaylandırmaktı. Bu ayın sonlarında, Türk şehri olan Kocaeli’nin girişimcileri, Rusya’nın Kuzey Kafkasya bölgesindeki Kuzey Osetya-Alania bölgesini ortak yatırım girişimleri konusunda konuşmak için ziyaret etmeyi planlıyorlar.
Ekonomik bağlar düzelmeye devam ederken politik ilişkilerin de kendi gelişmeleri oluyor. Yakın zamanda Putin ve Erdoğan arasında sıkça gerçekleşen görüşmeler ve Suriye ile ilgili aktif diplomasi, belki de Rus-Türk ilişkilerinin hiç bu kadar yakın olmadığının bir göstergesi olabilir. Rus uzmanlar ve medya sıklıkla Türkiye ve Rusya’yı “yakın arkadaş” ve “müttefik” olarak isimlendiriyor. Bu fikirlerin savunucuları, Suriye ve Rusya’nın S-400 hava savunma sisteminin bir NATO ülkesi olan Türkiye’ye olan potansiyel satışına ilişkin ülkelerin işbirliğine dikkat çekiyorlar. Bağımsız bir Rus anket organizasyonu olan Levada Center tarafından yapılan yeni bir kamuoyu araştırması gösterdi ki şuanda sadece Rusların %8’i Türkiye’yi düşman olarak görüyor, ki bu 2016’da %29 idi.
İki ülke arasındaki bu yakın ilişkilere yönelik uyum belki de Rus medyasının –özellikle devlete ait yahut Kremlin’e yakın olan- neden jet krizinin ikinci yıl dönümünde bu hadiseye fazla dikkat göstermeyi tercih etmediklerinin bir göstergesi olabilir. Bu hadisenin yerine medya; Rusya, Türkiye ve İran liderlerinin Suriye’nin geleceğini tartıştıkları Soçi’deki üçlü toplantıya odaklandı. Rus medyası, Soçi’deki toplantıyı; 1945’te yapılan Sovyetler Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve Britanya liderlerinin Almanya ve Avrupa’nın savaş sonrası yeninden yapılanması konusunu tartıştıkları Yalta Konferansı’yla kıyasladılar.
Fakat bu yakın işbirliğine rağmen, Rusya’daki birçok kişi hala Türkiye’nin güvenilmez bir ortak olduğuna inanıyor. Devlet Duma Savunma Komitesi Başkan Yardımcısı Yury Shvytkin, jet krizinin ikinci yıldönümü nedeniyle Rusya’nın resmi haber ajansı TASS ile yaptığı konuşmada, bu uçak trajedisini Rusya’da kimsenin unutmadığını söyledi.
Shvytkin: “Hatırlıyoruz ve pilotlarımızın ardından başımızı eğiyoruz. Fakat Türkiye bu çok ciddi hadiseye karşı özür diledi. Bundan sonra, ilişkiler düzelmeye başladı. Rusya, Erdoğan’ın iktidarda kalmasına yardım edecek bilgiler sağlayarak, Temmuz 2016’daki askeri darbe teşebbüsünü engelleme konusunda Türkiye’ye yardım etti.” dedi. Ayrıca hem Moskova hem de Ankara’nın ortak çıkar ve hedefleri olan Suriye’deki işbirliğini de vurguladı.
Rus askeri uzmanı ve Askeri Bilimler Akademisi’nde profesör olan Vladimir Mukhin ise olaya daha şüpheci yaklaşıyor. Mukhin, Moskova’nın Ankara’yı jet olayından dolayı bağışladığına inanıyor ama hiçbir şeyi unutmadığını düşünüyor.
“Bu hadise Rus-Türk ilişkileri tarihinde sonsuza kadar trajik bir sayfa olarak kalacaktır.” diyor. “İki yıl önce ortada olan sorunlar maalesef herhangi bir yere gitmedi. Türkiye hala Rusya ve Suriye hükümetine düşman militanları destekliyor. Erdoğan’ın kendisi Putin’in desteklediği (Suriye Başkanı) Beşar Esad’ın rejimi konusunda çok istekli değil. Ve bütün bunlar bizim ilişkilerimize belirli bir baskı getiriyor.” Ayrıca iki taraf konusunda “müttefik” değil “ortak” şeklinde adlandırmanın doğru olacağını da ekledi.
Rus Bilimler Akademisi Doğu Araştırmaları Enstitüsünden Ilshat Saetov, Al-Monitor’e, Moskova’nın Ankara’yı affetmesine rağmen artık Türkiye’ye güvenmediğini söyledi. “Başkanlar arasındaki resmi dostluğun mümkün olduğu konusunda şüpheliyim. Ayrıca Türkiye’nin NATO’dan ayrılması ve Rusya ile askeri bir ittifak kurması da aynı şekilde olası değildir.” dedi.
Çeviri
Yazar: Yekaterina Chulkovskaya
Çeviren: Nihat
Orjinal Metin (06/12/2017)
Makale çevirisi için teşekkürler. Rusya ve Türkiye arası ilişkilerin daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla yerinde bir çeviri olmuş.
Ben teşekkür ederim. Böyle düşünüyorsanız ne mutlu bana.